"gittin....
sen bana gitmek için gelmiştin..
geride yavaş yavaş eriyen bir kurşun bıraktın;
bıraktığın şekilden çok daha başkasına bürünen
ve bir daha asla eskisi gibi olamayacak kurşun…
sen bana gitmek için gelmiştin..
geride yavaş yavaş eriyen bir kurşun bıraktın;
bıraktığın şekilden çok daha başkasına bürünen
ve bir daha asla eskisi gibi olamayacak kurşun…
gerçekten; bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı…"
"bir gün; beni nasıl paslı bir makasla,
nasıl derinden budayıp gittiğini fark ettim...
yeni bir filiz veremeyecek kadar derindi kesip attıkların;
sensizlikle oluşmuş hastalığıma senin bile çare olamayacağını,
benim için artık çok gecikildiğini anladım.."
nasıl derinden budayıp gittiğini fark ettim...
yeni bir filiz veremeyecek kadar derindi kesip attıkların;
sensizlikle oluşmuş hastalığıma senin bile çare olamayacağını,
benim için artık çok gecikildiğini anladım.."