![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]() Seni İçimden Terk Ediyorum
binmediğim hiçbir otobüs beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde gittikçe azalıyor hayat neyi erken yaşadıysam hep ona geç kalıyorum sana göçüyorum her sonbahar yolların çıkmıyor aşkıma unuttuğun yağmurların adı saklımda seni içimden terk ediyorum susmaktan yoruldum kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı yanağıma varmadan öldürüyorum tam sancağımdan yaralıyorum kendimi alnını yüreğime dayadığın güne bakıp seni içimden terk ediyorum ne unutacak kadar nefret ettin ne hatırlayacak kadar sevdin yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum beni hep bulmamak için aradın yanılgımdın yandığımdın yangındın sensizliğe yenilmek sana yenilmekten zor olsa da ardımda bir sürü belkiler bırakarak seni içimden terk ediyorum şimdi içimizde öldürülecek bir anı bile bulamayan iki yarım kaldık tamamlayamadık bizi elimden tutmadın yalnızlığımın saçlarımı da uzaklarına gömdün içimin mavisi senin okyanusundandı al geri veriyorum kilitleri hep yanlış kapılara vurdun devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim sana bensizliği terk ediyorum yarime uzanmayan bütün dallarım kırılsın demiştin aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi ne tuhaf değil mi içimi acıtanda sendin acımı dindirecek olanda ya öldür beni dedim ya da git benden içi bulanık bir sevdanın ucunda seni kaybettim aldırmadın aldırmalarıma bir gecede yakıp yarini şafaklara sattın ihanetini külüme basanlar bile utandı yaptığından işte soluk bir ömrün son nefesi benden içimden terk ediyorum |
#2
|
|||
|
|||
![]() Seni İntihar Ettim deli dolu geçtik ateş hatlarından
sevgim korkuyla beraber büyüdü içimde sevdikçe korktum korktukça daha çok sevdim er geç birbirini boğacaktı bu duygular biliyordum neden sonra farkına varıyor insan ayağına takılan bütün taşları yoluna kendi döşediğinin senin yarınlara inancın benden yüklüydü daha cesaretliydin planı çatılmamış yarınlara ektiğin umutlar er geç açacaktı biliyordun deli sevdalı çocuk ruhumun nicelerinin uğruna kıyametler kopardığı değersiz değerlere sırt dönmüş güvenli saflığında bir sonsuzluk buldun kendine ve hayatımızın resimlerini çizdin duvarlarımıza sonra birden yeşil bir kentte ılık bir yaz gecesine astın beni sevdalı ömrümün dakikası beş para etmedi ödedim cümlelerim seni taşımaktan yorgun düştü son sözün ve son anın efendisi olmaya bilenmiş yüreğine yenildim geçmişten nefes alıp geçmişe nefes verdim anılar kemirdi yüreğimi felç oldu hislerim zamanın çoktan dibe çöktüğü kum saatimin belinden tek bir saniye bile süzülmüyordu ters çevirmeye cesaretim yoktu çünkü yeniden başlayacak bir hayatın korkağı olmuştum aşkların sonrasında hüzün vardır ya sen hüznü boğarsın ya da hüzün seni boğar ama birisi kanatlarını kırarsa eğer yaralı kuş rolüne soyunacağına yürümeyi denemelisin hayata dönmelisin bunları düşünebilmek bile kendime dönüşümdü ve sonunu infaz ediyordu içimde o gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer ölen ben olurdum o gece hayatın lekesiz bir anında seni intihar ettim şimdi katil benim artık güncemde bir boşluksun yavaş yavaş taze anıların altına gömülüyorsun ve sana ait sandığım her şeyin aslında benim olduğunu öğreniyorum hiçbir duygunun tek ilhamı değilsin kendimi keşfettikçe seni kaybediyorum ve ufkuma sensizliği korkusuzca geriyorum |
#3
|
|||
|
|||
![]() Sesine Uyku Kaçmış Adam Bir adam vardı bu şehrin bir yerlerinde Sesine uyku kaçmış bir adam Ağlasa duyardınız Yağmur şırıltısı gibi yağardı düşler ormanına Yüzü silik bir adamdı Gözlerinde En çok da gözlerinde saklıydı hüznü Bu yüzden kısardı gözlerini Buz gibi sessizdi o Sesine uyku kaçmış bir adamdı Ne zaman düş kursa Çocukluğunun soğuk günleri gelirdi aklına Gençliğinin Deli fişek günlerine yazgılıydı yazgısı Vadesi dolmamış toprakların İnce tortularında saklıydı ruhunun gizemliliği Ve bir gün Bir şeylerin intikamını bıraktı ardında Bir türlü alamadığı Şapkalı günlerin umut kokan güvercinleriyle birlikte Gitti bu şehirden Sesine uyku kaçmış adam Gecelerdir onu düşünüyorum Uykularım kaçıyor. |
#4
|
|||
|
|||
![]() Şehirler Olmasa Anılarımız Ölü Olurdu ...ve hep uçurum kenarlarında gülümsüyordun bana nicedir kendimi biriktiriyorum herşey aşka varır diyerek ve utanmadan ağlayabiliyorum artık gidişlerine bir tek sen çıkıyorsun şehirden tüm kalabalıklar yalnızlaşıyor içi boşalmış bir kente içtiğim antları kusuyorum "yanındayım" diyorsun en yanım bayramlanıyor geceleri molasız geçiyorum şehirleri bir aşka bir ölüm yetmiyor bu çağda gecemin en zifiri yanını kemiriyor bir sırtlan ve leşim bir aşkı kusmaya and içiyor sönmüş olsa da gölgeme bile sözüm geçmiyor artık oysa ben şehir çocuğuyum yani yorgunum her karanlık bir kent kursa da bana içinde ellerin olmayan herşey sadece kalabalık bilir misin yanımdaki düşler kırılarak çoğalır ve yoklaşarak azalmak bir varoluş şeklidir çaresizliğin çünkü güneşi terk edenler çabuk ölür elleri tütün kokulu gece yalnızları nikotin biriktirir gece nöbetlerine bu yüzden bütün çay bardaklarına dudak izim bulaşıyor buralarda ölmek ve gülmek arasında fark kalmamış sürüyorum kendimi büyük sevdalarını küçük korkulara yedirtenlerin şehrinden ömrüm! kendine saklı bir kent bul yarin gözlerinden yapılmış |
#5
|
|||
|
|||
![]() Yanlış Anla Beni
keskin bıçak aşkının kestiği damarımdan fışkıran ayrılığı intihar ediyorum kırık şakaklarıma yapıştırdığın teselliyi dudağımda uçuklattım gidiyorsun yağmurun kızı çekmişsin pimini ayrılığa gözlerinden ağrılar sızıyor çığlığını yüklerken gemilere geldiğin her yere yabancısın içinde taşıyorsun katilini tokada doydu yüzünün sol yarısı kalın bir kalem altını çiziyor şimdi kanat sürçüyorsun bir gidişe ardında gurbetleşen kavuşmalarımız yakıştırıyor her intiharı bana benden çok sağanaksın parmaklarımın ucusun yaktım ve içtim dön ve gül gül ki gözlerim çiçeklensin yalanlarla saklıyorum sevdamı ne olur yanlış anla beni |
#6
|
|||
|
|||
![]() Yoksun Ya Yoksun yaGençliğimin deli rüzgarları da yok Ve yoksul düş baharlarım Neler kalmadı ki sende Çaresizlik karabasanlarının çıkmazları Avuntuzus saplantıların açmazları Deli düşler Yoksun ya Kim anlar şimdi bu yüreği Sensizlikte ne yapılır bilmem ki Aşkın tepelerinden böyle apansız düşmedim Ilık tebesusumler vaktine beş kala solan Kahkahalar gibiyim Yarısında yutulmuş Sevinç çığlıkları dolu boğazım Seni özlemeyi bile yakıştıramıyorum kendime Yoksun ya Buruşturulup atılmış mektuplar gibiyim İçimdeki yürek boşluğuna yoldaş Gülüşüm bükülü kaldı dudağımda Sana sargın kalmak vardı gül yüzlü Bu aşkın üstü Böyle örtülür müydü |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|