Cvp: Mengi
Mengi HavaLaRı
Ala gözlü Şah'tan bir dolu geldi
Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver
Hünk'r Hacı Bektaş Veli'den geldi
Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver.
Herkes sevdiğini bilir sesinden
Dinleyin erenler arı esenden
Kırkarın ezdiği Engür şiresinden
Bir sen iç efendim, bir de bana ver
Kuşağım belime poladdan kemer
İçmişim doluyu ciğerim yanar
Herkes sevdiğinden bir dolu umar
Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver.
Asıl Mengi Nefesi:
Bizlere bu dolu Ali'den geldi
Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver
Balım Sultan Kızıl Deli'den geldi
Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver
Yayım gelir imamların yayından
On iki imam nesli Ali soyundan
Kırkların içtiği üzüm suyundan
Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver.
Beline kuşanmış nûrdan bir kemer
Aşkın dolusunu içenler kanar
Herkes sevdiğinden bir dolu umar
Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver
Pîr Sultan'ım, h'sı h'mı seçerim
Ağ okurdum, aşk kitabın açarım
Y'r elinden ağu gelse içerim
Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver.
Beşinci mısra : Payım gelir imamları payından
On birinci mısra : Herkes sevdiğine bir dolu sunar
On üçüncü mısra : Pîr Sultan'ım hamı hası seçerim
On dördüncü mısra : Ağ okurum, aşk kitabın açarım
On altıncı mısra : Bir sen iç sevdiğim, bir de bana ver.
I.
Sel'm söyleyin Kul Himmet kardeşe
Vücudun şehrini gezsin de gelsin
Yedi kat yer ilen yedi kat göğün
Onun mânasını versin de gelsin.
Benim aradığım Hazreti Ali
Altından döğülmüş Düldül'ün nalı
Kırk arşın kuyudan çıkarmış yolu
Yolun t'rikini sürsün de gelsin
Dervişlik dediğin bir kolay işdür
Ali'nin gördüğü mübarek düşdür
Canı yok, cinsi yok, bu nasıl kuştur
Bu kuşun dilinden bilsin de gelsin
Derviş dediğinin arıdır özü
Arayı mı gitti garibin sözü
Gamışga üstünde karınca izi
Karanlık gecede görsün de gelsin
Der ki Şah Hatayım, özümüz darda
Seni sakınırım ağyar nazarda
Çıkmadık can, kazılmadık mezarda
Cenaze namazın kılsın da gelsin.
II.
Engürü (Ankara) Dağı'ndan bir yom azıttım
Acep (Acap) Şah'a giden yollar, bu m'ola?
Sarardı gül bezim, döndü hayvaya (ayvaya)
Acep Pîr'e (Şah'a) giden yollar bu m'ola?
Nice pınarım var, dolar eksilir
Ardıç dalına gök teke asılır
Kımcı (Gırcı) boran tutmuş beller kesilir
Acep Pîr'e (Şah'a) giden yollar bu m'ola?
Nice pınarım var, üstü boyalı
Daşı kimyalı, toprağı dualı
Sarp kayalarımız var Şahin yuvalı
Acep Pîr'e giden yollar bu m'ola?
Merdinden dertli günülüm merdinden
Aladağ vardır Şah Abbas yurdundan
Kanlı yaş akıttım o yâr (Şah'ın) derdinden
Acep Pîr'e giden yollar bu m'ola?
Pîr Sultan Abdal'ın coşup giderim
El gün arasına düşüp giderim
Köpüklenmiş selim, aşıp giderim
Acep Pîr'e giden yollar bu m'ola?
İki şiir arasında şu küçük farklar bulunmaktadır.
Pîr'e = Şah'a. Acep (Acap)
Üçüncü ve dördüncü dörtlükler yer değiştirmiş.
Altıncı mısra : Ardıçlara gök tekeler asılır
Onuncu mısra : Toprağı kimyalı, taşı dualı
On birinci mısra : Kayalarımız var şahin yuvalı
On üçüncü mısra : Merdindendir deli gönül merdinden
On dördüncü mısra : Ala Dağ'dan Şah Abbas yurdundan
On yedinci mısra : Pîr Sultan'ım Haydar coşup giderim.
|