Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 24 September 2009, 17:58
Syst3m - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Syst3m Syst3m isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Root Administrator
 
Kayıt Tarihi: 26 July 2008
Mesajlar: 3,557
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart ßitkiseL Tedavi

Kanser
Kanser kötü huylu ura verilen isimdir ve kanser yerine kötü huylu ur diye de anılır. Ur kelime olarak sertleşen oluşum anlamına gelir. Ur kötü huylu sertlikler için kullanıldığı gibi, iyi huylu sertlikler içinde kullanılabilmektedir. a-) İyi huylu urlar: Burada hücreler normal hücreler gibi olup herhangi bir tehlike oluşturmazlar, yani kötü huylu urda olduğu gibi vücuda yayılmazlar.Bunlar yağ bezeleri (lipom), damarlarda şişkinlikler (hemanjiyom) ve kasta şişkinlikler (miyom) gibi görülebilirler. İyi huylu deyince kanserojen (kanser yapıcı) olmadığından böyle anılır, yoksa tehlikelide olabilir, çünkü büyürken çevresindeki organı sıkıştırabilir. Beyinde ise beyine zarar verebilir bu durumda alınması gerekebilir.
b-) Kötü huylu urlar veya diğer ismi ile kanser: Hücreler vücuda yabancılaştığından hücre yapıları değişir, başkalaşır ve çok hızlı bölünerek (yani çoğalarak) çevresindeki hücre ve dokuları tahrip eder. Kanserli hücreler kan veya lenf yolları ile başka bölgelere gider ve oralarda yavru hücreler (metastaz) oluştururlar.
B- Hücreleri (lenfosit, lymphocyte) lenf bezeleri tarafından salgılanır ve bunlar normal olarak plazma hücrelerine dönüşürler ve bunlar antikorlar salgılayarak mikropları öldürür. T-Hücreleri ise direkt olarak mikropları (bakteri, virüs ve mantarlar) zararsız hale getirir. Lenfom’da ise B-Hücreleri plazma hücresine değil Stemberg- Reed-Hücreleri denilen aşırı büyük ve anormal hücrelere (Dev-B-Hücreleri) dönüşür. Dev-B-Hücreleri diğer hücreler gibi zamanı gelince ölmezler ve sürekli Dev-B-Hücreleri üretirler. Dev-B-Hücrelerinin bu durma dönüşmesine Epstein-Barr-Virüsün sebep olduğu % 40-60 oranında tespit edilmiştir.
Kötü huylu urlar iki gruba ayrılır.
a-) Karzinom (carcinoma): Bunlar yabancılaşan deri hücreleri, mukoza hücreleri ve beze hücrelerinde oluşur.
b-) Sarkom (sarcom):
Bunlar yabancılaşan ara doku hücrelerinden fibrosarkom, kemik hücrelerinden osteosarkom, kas hücrelerinden miyosarkom ve yağ hücrelerinden liposarkomları oluştururlar. Lösemi yani kan kanserinin oluşumu çok farklı olduğundan bu konuyu Lösemi’de ele alacağız.
Sık görülen kanser türleri: Sık görülen kanser türleri kadınlarda ve erkeklerde farklıdır. Almanya da Berlin Robert Koch Enstitüsüne göre 1198 yılında 350.000 kişinin kanser yakalandığı ve aynı yıl 210.000 kişinin kanserden öldüğü tespit edilmiştir.
Erkeklerdeki kanserli organlar ve %‘deleri Kadınlardaki kanserli organlar ve %‘deleri
Prostat
% 18.7
Göğüs
% 25.9
Akciğer
% 16.6
Kalınbağırsak
% 16.7
Lösemi ve Lenf
% 6.3
Rahim
% 5.7
Mesane
% 6.3
Mide
% 5.1
Mide
% 5.6
Akciğer
% 5.0
Böbrek
% 4.9
Yumurtalık
% 4.2
Ağız ve yutak
% 4.7
Rahimağzı
% 3.9

1998 Yılında Almanya da kanserden ölenlerin yüzdesi Erkeklerde Kadınlarda
Akciğer
% 26.4
Göğüs
% 17.9
Kalın ve sonbağısak
% 12.6
Kalın ve sonbağısak
% 15.4
Prostat
% 10.5
Akciğer
% 9
Lösemi ve Lenf
% 5.8
Lösemi ve Lenf
% 6.2
Pankreas
% 5
Pancreas
% 6
Böbrekler
% 4.3
Yumurtalık
% 5.8
Ağız ve yutak
% 3.5
Safra
% 3.1

Kanserin safhaları:
Kanserin safhalarını uluslararası anlaşılır yapabilmek için ve tam olarak hangi durumda olduğunu anlayabilmek için bir sistem bulunmuştur. Bu sistem kısaca TNM-Sistemi diye anılır. Bu sisteme lösemi ve beyin uru dahil değildir. T Tümör yani ur demek olup, T1 küçük ve T3 büyük ve de T4 çok büyük anlamına gelir. N Lenf bezesi anlamına gelir. N1 Lenf bezesine yakın kanserli lenf bezesi ve N4 en uzak kanserli lenf bezesi anlamına gelir. M Metastaz anlamına gelir ve M1 vücudun herhangi bir noktasında ortaya çıkan ilk metastaz anlamına gelir. Ayrıca G harfi de ne kadar tehlikeli olduğuna işarettir. G1 az tehlikeli ve G4 çok çok tehlikeli anlamına gelir.
Kanserin sebepleri,yüzdesi,kanserli organlar
1-) Sigara
%30
Ağız, yemek borusu, boğaz, akciğer, mesane, rahim
2-) Sağlıksız beslenme
%30
Pancreas- mide- bağırsak- göğüs-prostat
3-) Mesleki nedenler
%6
Akciğer ve mesane
4-) Enfeksiyon
%5
Karaciğer(hepatit B ve C-virüsleri), Rahim girişi (papillon-virüsü), lenfom (Epstein-Barr-Virüsü), Bazı Lösemi türleri (HTL-Virüs-1), Mide kanseri (halikobakter pilori)
5-) İrsi nedenlerle
%5
Göz- bağırsaklar- göğüs- ve yumurtalık kanseri
6-) Alkol
%3
Ağız- yutak- yemek borusu- gırtlak-, ve karaciğer
7-) Çevre kirliliği
%2
Akciğer kanseri
Kanser
Kanser kötü huylu ura verilen isimdir ve kanser yerine kötü huylu ur diye de anılır. Ur kelime olarak sertleşen oluşum anlamına gelir. Ur kötü huylu sertlikler için kullanıldığı gibi, iyi huylu sertlikler içinde kullanılabilmektedir. a-) İyi huylu urlar: Burada hücreler normal hücreler gibi olup herhangi bir tehlike oluşturmazlar, yani kötü huylu urda olduğu gibi vücuda yayılmazlar.Bunlar yağ bezeleri (lipom), damarlarda şişkinlikler (hemanjiyom) ve kasta şişkinlikler (miyom) gibi görülebilirler. İyi huylu deyince kanserojen (kanser yapıcı) olmadığından böyle anılır, yoksa tehlikelide olabilir, çünkü büyürken çevresindeki organı sıkıştırabilir. Beyinde ise beyine zarar verebilir bu durumda alınması gerekebilir.
b-) Kötü huylu urlar veya diğer ismi ile kanser: Hücreler vücuda yabancılaştığından hücre yapıları değişir, başkalaşır ve çok hızlı bölünerek (yani çoğalarak) çevresindeki hücre ve dokuları tahrip eder. Kanserli hücreler kan veya lenf yolları ile başka bölgelere gider ve oralarda yavru hücreler (metastaz) oluştururlar.
B- Hücreleri (lenfosit, lymphocyte) lenf bezeleri tarafından salgılanır ve bunlar normal olarak plazma hücrelerine dönüşürler ve bunlar antikorlar salgılayarak mikropları öldürür. T-Hücreleri ise direkt olarak mikropları (bakteri, virüs ve mantarlar) zararsız hale getirir. Lenfom’da ise B-Hücreleri plazma hücresine değil Stemberg- Reed-Hücreleri denilen aşırı büyük ve anormal hücrelere (Dev-B-Hücreleri) dönüşür. Dev-B-Hücreleri diğer hücreler gibi zamanı gelince ölmezler ve sürekli Dev-B-Hücreleri üretirler. Dev-B-Hücrelerinin bu durma dönüşmesine Epstein-Barr-Virüsün sebep olduğu % 40-60 oranında tespit edilmiştir.
Kötü huylu urlar iki gruba ayrılır.
a-) Karzinom (carcinoma): Bunlar yabancılaşan deri hücreleri, mukoza hücreleri ve beze hücrelerinde oluşur.
b-) Sarkom (sarcom):
Bunlar yabancılaşan ara doku hücrelerinden fibrosarkom, kemik hücrelerinden osteosarkom, kas hücrelerinden miyosarkom ve yağ hücrelerinden liposarkomları oluştururlar. Lösemi yani kan kanserinin oluşumu çok farklı olduğundan bu konuyu Lösemi’de ele alacağız.
Sık görülen kanser türleri: Sık görülen kanser türleri kadınlarda ve erkeklerde farklıdır. Almanya da Berlin Robert Koch Enstitüsüne göre 1198 yılında 350.000 kişinin kanser yakalandığı ve aynı yıl 210.000 kişinin kanserden öldüğü tespit edilmiştir.
Erkeklerdeki kanserli organlar ve %‘deleri Kadınlardaki kanserli organlar ve %‘deleri
Prostat
% 18.7
Göğüs
% 25.9
Akciğer
% 16.6
Kalınbağırsak
% 16.7
Lösemi ve Lenf
% 6.3
Rahim
% 5.7
Mesane
% 6.3
Mide
% 5.1
Mide
% 5.6
Akciğer
% 5.0
Böbrek
% 4.9
Yumurtalık
% 4.2
Ağız ve yutak
% 4.7
Rahimağzı
% 3.9

1998 Yılında Almanya da kanserden ölenlerin yüzdesi Erkeklerde Kadınlarda
Akciğer
% 26.4
Göğüs
% 17.9
Kalın ve sonbağısak
% 12.6
Kalın ve sonbağısak
% 15.4
Prostat
% 10.5
Akciğer
% 9
Lösemi ve Lenf
% 5.8
Lösemi ve Lenf
% 6.2
Pankreas
% 5
Pancreas
% 6
Böbrekler
% 4.3
Yumurtalık
% 5.8
Ağız ve yutak
% 3.5
Safra
% 3.1

Kanserin safhaları:
Kanserin safhalarını uluslararası anlaşılır yapabilmek için ve tam olarak hangi durumda olduğunu anlayabilmek için bir sistem bulunmuştur. Bu sistem kısaca TNM-Sistemi diye anılır. Bu sisteme lösemi ve beyin uru dahil değildir. T Tümör yani ur demek olup, T1 küçük ve T3 büyük ve de T4 çok büyük anlamına gelir. N Lenf bezesi anlamına gelir. N1 Lenf bezesine yakın kanserli lenf bezesi ve N4 en uzak kanserli lenf bezesi anlamına gelir. M Metastaz anlamına gelir ve M1 vücudun herhangi bir noktasında ortaya çıkan ilk metastaz anlamına gelir. Ayrıca G harfi de ne kadar tehlikeli olduğuna işarettir. G1 az tehlikeli ve G4 çok çok tehlikeli anlamına gelir.
Kanserin sebepleri,yüzdesi,kanserli organlar
1-) Sigara
%30
Ağız, yemek borusu, boğaz, akciğer, mesane, rahim
2-) Sağlıksız beslenme
%30
Pancreas- mide- bağırsak- göğüs-prostat
3-) Mesleki nedenler
%6
Akciğer ve mesane
4-) Enfeksiyon
%5
Karaciğer(hepatit B ve C-virüsleri), Rahim girişi (papillon-virüsü), lenfom (Epstein-Barr-Virüsü), Bazı Lösemi türleri (HTL-Virüs-1), Mide kanseri (halikobakter pilori)
5-) İrsi nedenlerle
%5
Göz- bağırsaklar- göğüs- ve yumurtalık kanseri
6-) Alkol
%3
Ağız- yutak- yemek borusu- gırtlak-, ve karaciğer
7-) Çevre kirliliği
%2
Akciğer kanseri
8-)
Kimyasal ilaçlar
%1
Mide- bağırsak-lenf- beyin-
9-) Işınlar
%1
Deri kanseri

Nelere dikkat edilmeli?
1-) İmmün zafiyeti: Bazı hastalıklar nedeniyle immün sistemi zayıflar
2-) Beyaz tenlilerin Güneş ışınlarına karşı dikkat etmeleri gerekir.
3-) Besin maddeleri: Özelikle Avrupa ülkelerinde sucuk, salam ve balık ürünleri ateş içinde buğulanır (konservesi yapılır) buda kanserojen olan nitrosaminler içerir.
4-) Bazı besinlerin tam kavrulmaması nedeniyle küf mantarı oluşur, buda mantar zehiri olan aflotoksine sebep olur.
5-) Radyoaktif ışınlar kanser, özelliklede lösemiye neden olur. Bu nedenle olur olmaz her durumda röntgen çektirme iyi değildir.(Türkiye de çekilen röntgenlerin onda bir dahi Almanya da yapılmamaktadır.)
6-) Psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle immün sisteminin zaafa uğraması

Kanser ve kişinin psikolojisi:
Psikologlar ve heilpraktikerler (Alternatif-tıp uzmanları):Kanserin ortaya çıkması ve iyileşmesinin psikolojik etkenlere çok bağlı olduğunu iddia ederlerken, onkologlar (kanser tedavi uzmanları) psikolojik etkenlerin etkisinden şüphe etmektedirler. Kişinin psikolojik olarak kendini iyi hissetmesi ile kendini kötü hissetmesi arasında çok büyük bir fark vardır, çünkü psikolojik olarak kendini iyi hisseden hastanın immün sistemi oldukça güçlü olur. tabii ki hastalığa karşıda başarısı o oranda büyük olur.
Kanserin etkenleri:
Bunların başında sigara gelir. 50’lili yıllarda Kanserin oluşmasında çok büyük rol oynadığı tespit edilmiştir. Akciğer kanserinin % 40 oranında sigara nedeniyle olduğu görülmüştür. Ayrıca Gırtlak-Ağız- Dil-Mide- yemek borusu- Mesane- Pankreas- Rahim- Bağırsak kanseri ve Löseminin oluşması da sigaranın ve virüslerin rol oynadığı tespit edilmiştir. Sigara içenlerin yanında sigara içmeyenlerinde (pasif içiciler, pasif tiryakiler) kansere yakalandığı ve hatta bu nedenle ölenlerin olduğu tespit edilmiştir.
Alman Kanser Araştırmalar Merkezi (Deutsche Krebsforschungszentrum) sigara içilen evde büyüyen çocukların astım, bronşit, zattüre, ortakulak iltihaplanması ve hatta ileride akciğer kanseri olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu beyan etmişlerdir. Dünya Sağlık Örgütü sigara içilen evde büyüyen çocukları tehdit ve tehlike altında büyüme olarak ifade etmektedir. Sigaradaki kanserojen (kanser yapıcı) maddelerde bazıları: Katran, arsenik, kadmiyum, nikel, poaniyum 210 ve nitrosaminleri sayabiliriz. (Geniş bilgi için hamilelik ve diğerleri/tehlikeli maddelere bak)
Ne zaman mutlaka doktora gidilmelidir!
1-) Vücudun herhangi bir yerinde sertlik hissedilirse
2-) Deride: Kaşıntı, panama, lekelerin oluşması ve pigment yapısının bozulması
3-) Nedeni bilinmeyen ağrıların ortaya çıkması
4-) Defi-hacette veya idrarda kan görünmesi
5-) Sürekli ve ağır öksürme ve de kanlı balgam tükürüyorsa
6-) Sürekli yorgun, iştahsız ve de zayıflıyorsa
7-) Kan kusma görülürse
Açıklaması zor kemik ağrıları görülürse
Ne yapılabilir?
1-) Rahim ağzının 20 yaşından sonra yılda bir defa kontrol edilmesi
2-) Kadınların 20 yaşından sonra her yıl göğüs kontrolü yaptırmaları
3-) Erkeklerin 45 yaşından sonra her yıl prostat kontrolü yaptırmaları
4-) Cinsel organların 40 yaşından sonra düzenli olarak her yıl kontrol edilmesi
5-) 40 yaşından sonra erkek ve bayanların makattan muayene olmaları
6-) 40 yaşından sonra derideki değişimler cilt doktoruna bildirilmeli
7-) Sigara içilmemeli
Fazla kilolardan uzak durulmalı
9-) Sağlıklı beslenmeli ve daha çok sebze ve meyve yenmelidir.
10-) Düzenli hafif sporlar yapılmalıdır.
Tedavisi:
Kanserli hasta Ortodoks tıpla tedavilerin yanında alternatif-tıpla da koruyucu tedavi olunabilir. Gökçek İksirinin birleşimindeki GK’nın kanseri önlediği tespit edilmiştir. Bana göre kanser karşı Gökçek İksiri daha etkilidir, çünkü bir yıl aloe vera jeli, bir yıl noni meyve suyu ve bir yıl çörekotu yağı aldım ve faydalarını gördüm. Fakat Gökçek İksirini kullandıktan sonra koltuk altındaki lenf bezeleri yumurta büyüklüğündeydi ve ayrıca 2 şer adet ceviz büyüklüğünde ve 5-6 adet fındık büyüklüğünde bezeler vardı bu şiş bezeler Gökçek İksiri ile normal duruma döndü ham dolsun. Ayrıca kafamda bağ bezi vardı kayıp oldu ve midemde şişlik (yağbezi gibi) vardı yok oldu. Daha önce kullandığım aloe vera, noni ve çörekotu yağının bu kadar etkili olduklarını görmedim.
Kimyasal ilaçlar
%1
Mide- bağırsak-lenf- beyin-
9-) Işınlar
%1
Deri kanseri

Nelere dikkat edilmeli?
1-) İmmün zafiyeti: Bazı hastalıklar nedeniyle immün sistemi zayıflar
2-) Beyaz tenlilerin Güneş ışınlarına karşı dikkat etmeleri gerekir.
3-) Besin maddeleri: Özelikle Avrupa ülkelerinde sucuk, salam ve balık ürünleri ateş içinde buğulanır (konservesi yapılır) buda kanserojen olan nitrosaminler içerir.
4-) Bazı besinlerin tam kavrulmaması nedeniyle küf mantarı oluşur, buda mantar zehiri olan aflotoksine sebep olur.
5-) Radyoaktif ışınlar kanser, özelliklede lösemiye neden olur. Bu nedenle olur olmaz her durumda röntgen çektirme iyi değildir.(Türkiye de çekilen röntgenlerin onda bir dahi Almanya da yapılmamaktadır.)
6-) Psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle immün sisteminin zaafa uğraması

Kanser ve kişinin psikolojisi:
Psikologlar ve heilpraktikerler (Alternatif-tıp uzmanları):Kanserin ortaya çıkması ve iyileşmesinin psikolojik etkenlere çok bağlı olduğunu iddia ederlerken, onkologlar (kanser tedavi uzmanları) psikolojik etkenlerin etkisinden şüphe etmektedirler. Kişinin psikolojik olarak kendini iyi hissetmesi ile kendini kötü hissetmesi arasında çok büyük bir fark vardır, çünkü psikolojik olarak kendini iyi hisseden hastanın immün sistemi oldukça güçlü olur. tabii ki hastalığa karşıda başarısı o oranda büyük olur.
Kanserin etkenleri:
Bunların başında sigara gelir. 50’lili yıllarda Kanserin oluşmasında çok büyük rol oynadığı tespit edilmiştir. Akciğer kanserinin % 40 oranında sigara nedeniyle olduğu görülmüştür. Ayrıca Gırtlak-Ağız- Dil-Mide- yemek borusu- Mesane- Pankreas- Rahim- Bağırsak kanseri ve Löseminin oluşması da sigaranın ve virüslerin rol oynadığı tespit edilmiştir. Sigara içenlerin yanında sigara içmeyenlerinde (pasif içiciler, pasif tiryakiler) kansere yakalandığı ve hatta bu nedenle ölenlerin olduğu tespit edilmiştir.
Alman Kanser Araştırmalar Merkezi (Deutsche Krebsforschungszentrum) sigara içilen evde büyüyen çocukların astım, bronşit, zattüre, ortakulak iltihaplanması ve hatta ileride akciğer kanseri olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu beyan etmişlerdir. Dünya Sağlık Örgütü sigara içilen evde büyüyen çocukları tehdit ve tehlike altında büyüme olarak ifade etmektedir. Sigaradaki kanserojen (kanser yapıcı) maddelerde bazıları: Katran, arsenik, kadmiyum, nikel, poaniyum 210 ve nitrosaminleri sayabiliriz. (Geniş bilgi için hamilelik ve diğerleri/tehlikeli maddelere bak)
Ne zaman mutlaka doktora gidilmelidir!
1-) Vücudun herhangi bir yerinde sertlik hissedilirse
2-) Deride: Kaşıntı, panama, lekelerin oluşması ve pigment yapısının bozulması
3-) Nedeni bilinmeyen ağrıların ortaya çıkması
4-) Defi-hacette veya idrarda kan görünmesi
5-) Sürekli ve ağır öksürme ve de kanlı balgam tükürüyorsa
6-) Sürekli yorgun, iştahsız ve de zayıflıyorsa
7-) Kan kusma görülürse
Açıklaması zor kemik ağrıları görülürse
Ne yapılabilir?
1-) Rahim ağzının 20 yaşından sonra yılda bir defa kontrol edilmesi
2-) Kadınların 20 yaşından sonra her yıl göğüs kontrolü yaptırmaları
3-) Erkeklerin 45 yaşından sonra her yıl prostat kontrolü yaptırmaları
4-) Cinsel organların 40 yaşından sonra düzenli olarak her yıl kontrol edilmesi
5-) 40 yaşından sonra erkek ve bayanların makattan muayene olmaları
6-) 40 yaşından sonra derideki değişimler cilt doktoruna bildirilmeli
7-) Sigara içilmemeli
Fazla kilolardan uzak durulmalı
9-) Sağlıklı beslenmeli ve daha çok sebze ve meyve yenmelidir.
10-) Düzenli hafif sporlar yapılmalıdır.
Tedavisi:
Kanserli hasta Ortodoks tıpla tedavilerin yanında alternatif-tıpla da koruyucu tedavi olunabilir. Gökçek İksirinin birleşimindeki GK’nın kanseri önlediği tespit edilmiştir. Bana göre kanser karşı Gökçek İksiri daha etkilidir, çünkü bir yıl aloe vera jeli, bir yıl noni meyve suyu ve bir yıl çörekotu yağı aldım ve faydalarını gördüm. Fakat Gökçek İksirini kullandıktan sonra koltuk altındaki lenf bezeleri yumurta büyüklüğündeydi ve ayrıca 2 şer adet ceviz büyüklüğünde ve 5-6 adet fındık büyüklüğünde bezeler vardı bu şiş bezeler Gökçek İksiri ile normal duruma döndü ham dolsun. Ayrıca kafamda bağ bezi vardı kayıp oldu ve midemde şişlik (yağbezi gibi) vardı yok oldu. Daha önce kullandığım aloe vera, noni ve çörekotu yağının bu kadar etkili olduklarını görmedim.
Alıntı ile Cevapla