İmza kampanyası ırkçı faşist bir kampanyadır 2
Başkent Doğalgaz
Başkent Doğalgaz’ın fazla tahsil ettiği paraları abonelerine geri ödeyeceğini açıklaması Hürriyet’te “Kılıçdaoğlu’unn iddiası doğru çıktı” başlığıyla verilmiş.
Güldüm.
Çünkü Melih Gökçek, Kılıçdaoğlu’nun bu iddiasının doğru olduğunu tartışmanın ertesi günü yaptığımız Teke Tek’te zaten açıklamıştı.
“Biz doğru bulmuyoruz ama böyle bir karar verildi. Biz bu parayı abonelerimize doğalgaz olarak geri ödeyeceğiz” demişti. Neden yüksek fatura kestiklerini, bunun mantığını anlatmıştı ve ben de “Hep de siz haklısınız” demek zorunda kalmıştım.
Hürriyet’in haberine bu yüzden güldüm.
Geçen hafta Mehmet Kutman’a Başkent Doğalgaz’ın satın alınmasıyla ilgili ek süre verilerek aslında ikinci sırada olan Alfagas’ın korunduğunu yazdım.
Hem Başkent Doğalgaz’dan, hem de Kutman’dan açıklamalar geldi.
Başkent Doğalgaz Alfagas’ın ikinci sırayı almadığını belirtiyor. Doğru. Ama Alfagas, Termikel ve Elektromed aynı grubun şirketleri. Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilişkileri en bilineni Alfagas olduğu için öyle yazdım.
Yollanan açıklamalara göre verilen ek sürenin gerekçesi ihaleye onay vermesi gereken kamu kurumlarının işlemlerini tamamlamamış olmaları.
Ayşe Arman
Bir kaç gündür yine Ayşe Arman tartışılıyor. Serdar’ın(Turgut) Ayşe Arman’ı övdüğü mü, yerdiği mi anlaşılmayan sözlerinden sonra başladı tartışma.
Aye Arman da bugün köşesinden bu tartışmaya katılmış.
Ben de ucundan mavzuya gireceğim.
Ayşe Arman bugün Türk basının önemli figürlerinden biridir.
Çok başarılı bir gazeteci, çoktan da başarılı bir röportaj ustasıdır.
Eleştirilecek çok yönü vardır ama üreten herkesin eleştirilmesi gelenektir.
Ayşe Arman, özellikle röportaj alanında Türk basınında yeni bir dönem açmıştır.
Ayşe’den önce Nuriye Akman iyi bir kadın röportajcı olarak dikkat çekerdi.
Ancak Ayşe üslubu ve cesaretiyle yeni bir dönem başlattı.
Röportajlarına röportaj yaptığı kişi kadar kendini de ekledi ama bunu yaparken röportajı bozmadı aksine güçlendirdi.
Benim de Ayşe’ye kızdığım, röportajlarını eleştirdiğim günler oldu.
Ama bana göre haklı olan ben değildim. Oydu.
Kardığı kalıpları algılamakta zorlandığımız için eleştirdik belki de.
Son dönemde bazıları Ayşe Arman’ı eleştiriyor. “Dubai’ye yerleşti. Eski tadı kalmadı”
O kanaatte değilim.
Köşe yazıları bu mesafeden etkilenmiş olabilir.
Ancak röportajları hala eskisi gibi.
Bugün genç röportajcılara Ayşe Arman’ı örnek gösteriyorsak Ayşe Arman başarılıdır.
Hem de çok.
Gazetecilik okullarında okutulacak kadar başarılı.
Beğensek de, beğenmesek de.
NOT: Ayşe Arman’a Habertürk’te yazması için teklif götürdüğüm yazılıp çiziliyor. Ayşe Arman’la yıllardır görüşmedim. Ama emin olun ki, görüşmüş olsaydım bize katılmasını isterdim.
Mutlu yıllar
Sevgili okurlar, dostlarım.
Bir yılı daha devirdik.
Pek parlak bir yıl değildi.
Önümüzdeki yıl da iyi işaretler vermiyor.
Ama unutmayınız ki, Türkiye her şeye rağmen her geçen gün daha iyiye gidiyor.
Sancılarımız oluyor, sıkıntılarımız oluyor ama durmuyoruz.
2009 da öyle olacak.
21 aydır bir gazetem olmadan, buradan sizlerle buluşuyor, konuşuyoruz.
Her sıkıntıdan yeni bir imkan doğuyor.
Yeni yollar buluyoruz.
2009’da benim bir gazetem olacak.
Sizlerin de.
Haksızlıklar, yanlışlıklar çabaya, iyi niyete yeniliyor. Yeni yolların açılmasını sağlıyor.
Hiç karamsarlığa kapılmadan, hep yeni yollar açın, yeni yollar arayın.
2009’da sevdikleriniz sağ ve sağlıklı olsun, siz mutlu olun.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
En çaresiz hastalığın umutsuzluk olduğunu anladığımız zaman
|