[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] İnsan uzakta olanı özler ona kavuşmanın hayallerini kurar Ben seni ve bu kenti özleyip Hasret duyulanlara kavuşma hayallerini kurarak Ayakta durmaya çalışmıştım Hayatın ve mekanın tüm zalimce tavrına karşı Geldim hayatı ve mekanı sağ ve salim bir şekilde yenerek geldim Gördüm ki Sevdam olan kentim benden uzaklaşmış Puslu karanlıklara saklanmış Bir de sen hayallerimin tozlu yollarında kalakalmışsın Bitap bir halde buldum sizi Yıpranmış düşlerimdeki gibi kalmamış yüzleriniz Yüzünüzde acı ve anlamsız bir tebessüm vardı. Beni senin halin değil bu kentin hali üzdü… Ben bu kenti asla bırakmam O da beni ve bana ihanet etmez Ölsem de sonunda onun bağrında saklanacağım ebediyen Gönlümde saklı kalır uzağında olsam da Ama seni çekip atmam birkaç günlük işkence kadar Yaşadıklarım ölümden dönüşlerim Kıyılardan beni mazimin kurtarışları Senin ihanetin yanında bir esinti değil Ben seni değil ruhunu sevdim Sen elinsen ruhun avuçlarımda saklı Mahkumsun artık avuçlarımda yakalanan bir kuş misali Sen mahkumsun varlığıma yalnızlığıma Sen sessizce yağan yağmurun verdiği huzur kadar Huzur bulamazsın bu dünyadan