Osiris
Ezoterik Bilgilere göre Mu'ya indirilen ilk tek tanrılı din "Sirius Öğretisi" adlı kozmik öğretidir. James Churchward'ın Tibet'te okuduğunu ileri sürdüğü tabletlere göre, Atlantis'li bir inisiye olan Osiris bu dini zamanla yozlaştırılmış yanlarından arındırarak tekrar ortaya koymuştur. Atlantis'te başlayıp Mu'da devam eden ve Mısır'da şekil bulan bu ilk monoteist din hakkında neler biliyoruz?
1868'te Ingiliz Ordusu'nda deniz subayı olarak Hindistan'da görev yaparken bir tapınak rahibiyle yakın dost olan ve ondan yüzyıllardır tapınak mahzenlerinde yatan çok eski tabletlerin nasıl tercüme edileceğini öğrenen James Churchward, bu tabletlerde bizim uygarlığımızdan çok önceleri muazzam bir uygarlığın doğduğunu, geliştiğini ve yok olduğunu öğrenmiştir. Churchward'ın okuduğu tabletler, yaklaşık 18.000 ya da 20.000 yıl önce yaşamış Osiris hakkında şu bilgileri aktarmaktadır:
"Osiris büyüyünce bilgisini derinleştirmek üzere doğduğu ülke olan Atlantis'i terkedip Mu kıtasına gitti. Oradaki Naakal (bilgin ve rahip) okullarında din ve kozmik bilimler konusunda öğrenim gördü. Orada üstadlık derecesine ulaştıktan sonra ülkesindeki insanları aydınlatmak üzere Atlantis'e geri döndü. Tüm yaşamını Atlantis halkını aydınlatmaya, onlara doğru yola göstermeye adayan Osiris, bir takım çıkarları uğruna dini yozlaştırmış olan Atlantis rahip sınıfının etkisi altında oluşan yanlış anlayışları ve uydurma kavramları düzeltmeye çalıştı. Halkın büyük bir sevgi ve saygıyla bağlandığı Osiris, Atlantis'in ruhani lideri oldu ve liderliğini son günlerine kadar sürdürdü. Kendisini Kral Uranos'un yerine geçirmek istedilerse de o bunu kabul etmedi ve kendi kardeşi tarafından katledildi. Osiris'e bağlı inisiyeler adının anılması için yaydığı saf dine Osiris Dini adını verdiler."
Osiris'in öldürülmesine karşın bu kozmik kökenli öğreti Atlantis'te varlığını sürdürdü. Öğreti Churchward'a göre Mısır'a İ.Ö. 16.000 yıllarında Atlantis'li bir bilge olan Hermes-Thot tarafından getirildi. Mısır'da bu öğretinin yayılması ve korunması, Thot zamanından Menes zamanına kadar (İ.Ö. 5.000) Horus ünvanı verilen birer din adamının denetimiyle sağlandı. Kayıtlara göre Mısır, Hermes-Thot zamanından Menes zamanına kadar Horus'a bağlı bir rahipler kurulu tarafından yönetilmiştir. Kimileri bu öğretinin ilkel Mısır halkı tarafından anlaşılamayacağından ötürü Mısır'da iki şekilde (ezoterik ve egzoterik) yayılmış olduğu kanısındadır. Mısır'da Osiris'in yolu denilince dinin herkese yönelik dışrak (egzoterik) kısmı, Horus'un yolu veya İsis misterleri denilince içrek (ezoterik) kısmı anlaşılmaktaydı.
Gelelim Mısır Mitolojisi'nde İsis ve Osiris'in yerlerine... İsis Osiris'in kızkardeşi ve eşidir. Mısır metinlerinde Sirius gibi vericilik özellikleriyle nitelenen İsis aynı zamanda Osiris'in beden parçalarını bir araya getirmeye çalışan bir ilahtır. Bu sembolü biraz açarsak okültizmdeki mikrokozmos-makrokozmos kavramıyla karşılaşırız. Okültizmde canlı bir valık olarak kabul edilen Dünya gezegenine Anima Mundi adı verilir. İnsan bedeninde aralarında iş bölümü yapan birçok organ olmasına benzerşekilde Güneş Sistemi gibi yıldız sistemleri de bir takım kozmik bedenlerin çeşitli organlarını oluştururlar, her gezegen de uydularıyla birlikte, parçası olduğu organın içinde ayrı bir rol veya işlevde bulunur. İşte Osiris'in organlarının dağıtılması sembolizminde de bu bilgi sembolize edilmekteydi. İşin ilginç yanlarından biri de şu: Aynı sembolizm Dogon tradisyonunda Nommo'nun organlarının dağıtılması şeklinde de karşımıza çıkar; bu organlar arasında kan dolaşımı gibi bir dolaşım söz konusudur ve merkez Sirius'tur!!! Ve... Bu sembolizme Amerika yerlilerinde de rastlanır.
Bir başka bilgi ise tarihçi Diodoros kaynaklı: Diodoros'a göre yeniden doğuşunu kurt kılığında gerçekleştiren Osiris, Eski Mısır'da kurtla ilişkilendirilen Sirius-B yıldızıyla bağlantılıdır. İşin ilginci, Eski Türk tradisyonlarında da, Gök-Kurt, tanrının yerdeki şekillenmiş sembolü olarak kabul edilirdi. Hatta daha da ilginci, Çin tradisyonlarına göre "Göksel saray"ın (Büyük Ayı) bekçisi "Göksel-Kurt" Sirius yıldızıdır... Konuyu Osiris'ten Sirius'a çekerek dağıtmak istemiyorum ama son bir şey daha eklemeden yapamayacağım: Sirius sisteminin üç yıldızdan oluşması nedeniyle kullanılan "trident" veya "trisula" olarak adlandırılan bir üç dişli asa vardır. Peru'daki Nazca Vadisi'ndeki dev çizimlerden biri olan bu sembol eski Yunan tradisyonunda Poseidon'un, Hinduzim!de Şiva'nın, Hitit tradisyonunda Teşub'un ve Urartu tradisyonunda Teişeba'nın elinde görülür. Ankara'ya yolu düşenler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde elinde tridentiyle resmedilmiş Teşub'u görebilirler... Gerçekten etkileyici...
Osiris ve İsis'in sembolize ettikleri hakkında yazacak daha çok şey var. Eski Mısır'da İsis'in "Ast", Osiris'in ise "As-ar" adıyla anıldığı bilinmekte... Acaba zaman içinde As-ar, Atlantis'li bir rahip olan Osiris'le özdeşleştirilmiş mi? İkenderiye Kütüphanesi'yle birlikte yanıp kül olan bilgilere ulaşmak mümkün olsaydı (bunların bir kopyasının Keops piramidinde gizlendiği iddia edilir) Osiris'in kimliği ve öğretisi hakkında çok daha sağlam bilgilere ulaşmak mümkün olurdu...
|