Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 25 July 2009, 12:18
Syst3m - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Syst3m Syst3m isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Root Administrator
 
Kayıt Tarihi: 26 July 2008
Mesajlar: 3,557
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart İstemek ,haz , mutluluk...

Dilediğiniz her şeyin olmasını ister misiniz?
Evet mi?
Peki dilediğiniz her şeyin olmasını neden istersiniz?
Yaşamınızın daha zevkli, daha renkli olacağını ve sizi mutlu edeceğini mi düşünüyorsunuz?
Çok istediğiniz birşeye sahip olduğunuzda veya çok istediğiniz bir iş olduğunda bu sizi sevindirir ve mutluluk verir mi? Veriyorsa bu sevinç ve mutluluk ne kadar sürüyor? Birkaç yıl, birkaç ay, birkaç gün? Yoksa birkaç saniye mi?
Süresi ne olursa olsun sevinç ve mutluluğunuz sonsuz değil. Mutlaka sona eriyor.
Bazen de istediğiniz şey olduğunda bu sizi hiç mutlu etmez. Hatta kimisi acı verir.
Kendimizi beden olarak kabul ettik.
Gerçek bu değil.
Biz, doyumun, güzelliğin, renkliliğin, mutluluğun kendisiyiz. Kendimizi beden olarak kabul etmemiz, bu gerçeği hem görmemize hem de yaşamamıza engel oldu. Ve ben, mutluluğu ve güzelliği bedenin sınırları içinde aramaya başladı. Bedenle özdeşleşme nedeniyle Ben'in mutlulukla bağlantısı kesildi. Böylece beden, gerçek doyumu da yaşayamaz oldu. Çünkü gerçek doyum, gerçek mutluluk varsa vardır. Ben, doyumsuzluğunu haz peşinde koşarak gidermeye çalıştı. Halbuki haz, hem geçici hem de yüzeysel bir doyum yaratır. Ve haz, hiçbir biçimde mutluluk değildir.
Ben'in bedene bağlı sonu gelmez arayışları, onu hiçbir zaman mutlu edemedi. Halbuki aradığı zâten kendisi idi.
Şunun anlaşılması kesinlikle yaşamsaldır: Biz, mutluluk ve güzelliğe "sâhip değiliz". "Biz, mutluluk ve güzelliğin kendisiyiz". Buna dikkat edin.
Sahip olduğunuz bir şeyi eninde sonunda mutlaka kaybedersiniz. Sahip olunacak her şey zamana bağlıdır. Bu, var oluşun doğasıdır.
Alıntı ile Cevapla