#1
|
|||
|
|||
![]() İNGİLİZLERİN YÖREYİ ELE GEÇİRME ÇABALARI Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı Devleti'nin yenilgisiyle sonuçlanması ve bu yenilginin 30 Ekim 1918'deMondros Mütarekesi'yle belgelenmesinden sonra, İtilaf Kuvvetleri, Mütareke hükümleri uyarınca Osmanlı topraklarını işgal etmeye başladılar. Bunlardan İngiltere, mütarekenin imzalanmasından bir hafta kadar sonra, 8 Kasım 1918'de daha önce Fransa'ya verilmesi kararlaştırılan Musul'u işgal etti. 26 Kasım'da da, o sırada Hakkari Sancağı'na bağlı olan İmadiye ve Zaho kasabalarına girdi. İngiliz Hükümeti, aralarındaki Sykes-Picot Antlaşması'na karşın, zengin petrol yatakları olan Musul'u Fransa'ya bırakmak istemiyor, burada dolaylı bir yönetim, bir manda yönetimi kurmak istiyordu. İngiltere, Musul'a bir yandan yeni yeni askeri birlikleri yığarken, bir yandan da Hemedan'dan Irak'ın kuzeyine gönderdiği Nasturi aşiretlerini Türklere karşı kışkırtıyordu. İşgale karşı başlayan direnişlerin bastırılmasında, oluşturduğu 4 Nasturi taburunu da kullanan İngiltere, bu hizmetlerine karşılık, Nasturiler'e Hakkari yöresinde özerk yönetim sağlamaya söz veriyordu. RAVENDIZ HAREKATI Irak'ta İngiliz baskılarının iyice arttığı bir dönemde, bölgenin dinsel önderlerinden Uceymi Sadun Paşa, 5 Haziran 1920'de Mardin'e geldi ve kentin ileri gelenleriyle yaptığı görüşmelerde, Irak'ta İngiliz yönetimine karşı düzenlenecek bir ayaklanmanın kısa sürede başarıya ulaşacağını, bu amaçla bölgeye silah ve asker yardımı yapılmasını istedi. Irak'ın Süleymaniye, Revandiz, Kerkük ve Akra yörelerinde yaşayan Türkler İngiliz yönetiminden hoşnut değildi. İngiliz işgal yönetimi, bölgede denetimini sürdürebilmek için bir politika izliyor, Araplara kimi ayrıcalıklar tanırken, bölge halkına yoğun baskı yapıyordu. Nitekim, tam da o sıralarda Revandiz'de bir ayaklanma olmuş, yenilgiye uğrayan İngilizler yöreyi boşaltmak zorunda kalmışlardı. NASTURİ AYAKLANMASI VE HAKKARİ VALİSİNİN TUTSAK EDİLMESİ 1923 sonrasında, İngiltere, işgal altında tuttuğu Musul'u yasal olarak da elde edilebilmek için diplomatik görüşmelere olanca ağırlığını koyarken, işgali altındaki toprakları daha da genişletmek ve Hakkari yöresini de dolaylı olarak elde edebilmek için bir takım kışkırtmalara ve askeri hazırlıklara girişti.İngiliz hükümeti ,bu amaçla, daha önce Irak'ın kuzeyine yerleştirdiği Nasturiler arasında yoğun bir propagandaya girişti ve onları askeri bir eyleme zorladı.Bu kışkırtmalar sonucunda ,Hakkari Valisi Halil Rıfat Bey, 7 Ağustos 1924'te keşif için geldiği Hangediği'nde, Nuhup Nasturi aşireti Reisi Gülyano'nun saldırısına uğradı ve tutsak edildi.Aynı saldırıda il jandarma komutanı Binbaşı Hüseyin Bey'le Üç jandarma eri de öldürüldü.Bu olay Ankara Hükümeti'nin büyük tepkisine yol açtı.Bu tepki öyle büyük oldu ki Aşağı Tayyare Nasturileri Reisi Hoşabe valiyi serbest bıraktırdığı halde, T.C. Hükümeti, Nasturiler'e karşı güç kullanılmasını kararlaştırdı. Böylece 12-28 Eylül arasında Nasturiler'i yeniden Hakkari dışına çekilmeye zorladı. HAKKARİ'NİN DİPLOMATİK GÖRÜŞMELERE KONU OLMASI Hakkâri Cumhuriyet öncesinde, Van Vilayetinin bir sancağı olarak Musul Vilayetinin kuzeyinde yer alıyordu. HAMİDİYE ALAYLARI XIX Y.Y. yılda Hakkâri yöresi Osmanlı Devletinin merkezi otoritesinin tam anlamıyla kurulamadığı Doğu Anadolu’nun önemli bir vilayetidir. Çeşitli aşiretlerin başına buyruk davranışları, ayrıca yörenin aşılması güç dağlarla kaplı oluşu, ulaşımı, dolayısıyla asker sevkıyatını büyük ölçüde engellemekteydi. Kışın yoğun kar nedeni ile kapanan yollar, ancak yazın birkaç ayında ulaşıma açılabilmekteydi. |
![]() |
|
|