Giden mi kalan mı yalnızdır bilinmez demiştin, gözlerimi gözlerinden ayırmak istemediğim o hüzün dolu ayrılık akşamında
Bu ayrılık diğer ayrılıklara benzemiyordu Sen bunu benden önce fark ettin
Bense, hissettiğim halde görmezden geldim
Dünyanın neresine, yaşamın hangi ücra köşesine gidersem gideyim, sensizlik bana en dayanılmaz acıları, en çekilmez hüzünleri yaşatacak ve bunları bile bile yaşamak zorunda kaldığım için, senden uzak kalmak uğruna yangına körükle gittiğim için artık alışmıştım bu iç çekişlere, bu sonsuz yalnızlığa, kabus sensizliğe
Gözlerimin içine bakıyordun, yeni başlayan ve sanki hiç bitmeyecek olan bir özlemle
İçimdeki fırtınaları dindirmek istiyorum gözlerinde diye yazmıştın
O akşam kelimeler, içindekiler, kalbine sığdırmaya uğraştığın onca yoğun duygular, bana söylemek istediğin halde bir türlü söyleyemediğin, gözlerimin içine bakarak o anlamlı bakışlarınla anlatmaya çalıştığın o kaos içinde çırpınan tüm kelimeler artık isyan ediyordu
Senin ruhundan benim kalbime doğru hücum ediyordu hepsi, ve ben, ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilmeyen, baskı altında olan insanların yaptığı gibi kıpırdayamıyor, konuşamıyor, ne olacağını düşünemiyordum
Adeta kilitlenmiştik o anda, ve biliyorum, ikimizde aynı şeyi düşünüyor ve aklımıza takılan bu zor soruya cevap bulmaya çalışıyorduk
Giden mi yalnızdır kalan mı?
Bu sorunun cevabını her gün, her an düşündüm sevdiğim
Senden uzak kaldığım o işkence dolu günlerde, o uykusuz saatlerde, seni düşündüğüm, yüzünü hayal ettiğim zamanlar hep bu soru hançer gibi saplanıyordu yüreğime
Senden çok uzaktaydım artık, günlerdir konuşmuyorduk
Seni, benliğini o kadar özlemiştim ki, sanki baktığım her tarafta senin o vazgeçilmez yüzünü, o benliğinin açıkça yansıdığı o eşsiz yüz ifadeni görüyordum
Ama içimden gelen alışkın olduğum o his, bana yalnız olduğunu ve bana sorduğun o sorunu cevabını senin çoktan bulduğunu, kalanın yalnız olduğunu kabullendiğini ve bedeli ne olursa olsun senin yanında olmamdan başka bir şey istemediğini söylüyordu Ama bilirsin, içimden gelen o seslere inanmayı sevmem ben
O hisleri yaşamımda karşılaştığım yapmacık insanlara benzetirim
Ne olduklarını ve neler yapabileceklerini bilirim, ama asla inanmam ve güvenmem onlaragüvenmek istemem
Sanki ben istediğim, ben düşündüğüm için iyi görünürler gözüme, ama gerçekle hiçbir alakaları yoktur
İşte bu yüzden inanmak istemiyordum yalnız kaldığına, acı çektiğine, beni özlediğine ve ne olursa olsun beni bekleyeceğine
Acı çektirmeyi sevmem ben, bilirsin
Acı çekmek, yalnız kalmak ve o sessiz yalnızlıklarda içimden ismini sayıklamak, yanımda olman için umutsuzca yalvarmak bana göre
Beni buna sen alıştırdın, ben yıllardır buna alıştım, acı çekmek artık yandaşım
Ben bunları yaşarken aynılarını senin de yaşamanı kaldıramam
Yalnızlığı ben yaşamalıyım, sensizliğin acılarını, isyanlarını ben çekmeliyim, tek başıma
Sen ne kadar anlamaya çalışsan da, sensizken yaşadıklarımı asla yaşayamazsın, hissedemezsin
Kalan değil, gidendir yalnız kalan sevdiğim
Giden yalnızlık için, acı çekmek için, isyan etmek için bırakır gider, kalan aynılarını yaşamak zorunda kalmasın diye..
Yalnızım iştebunu yaşayacağımı bile bile kalmadım, kalamadım yanında
Yalnız kalmaya, sensiz olmaya, acı çekmeye ve buna ne kadar dayanabileceğimi görmeye ihtiyacım vardı
Sensiz kalmak bana çok şey öğretti
İlk öğrendiğim, son dakikalarımızda bana sorduğun o sorunun cevabı oldu
Gidendir yalnız kalan sevdiğim
Yalnız değilsin, biliyorum
Yalnızım, görüyorsun
İkinci öğrendiğim şey ise ben burada sensizken, mutsuzken, içimde hayata karşı hiçbir istek, hiçbir beklenti ve yaşama hırsı yokken, senin orda yalnız olmadığını ve seni düşündüğüm, seni yaşadığım kadar beni yaşamadığını çok iyi biliyorum
Senden uzaklaşmak, sensiz yapıp yapamayacağımı görebilmek, bu korkunç yalnızlığa ne kadar tahammül edebileceğimi görmek içindi seni orda bir başına bırakıp, bu sürgün yaşamda yalnızlığı, sensizliği seçmem
Bir gün mutlaka döneceğim, biliyorum
Çünkü bu ölümcül yalnızlığa daha fazla dayanamayacağımın farkına vardım
Ben burada yalnız olsam da, senin orda yalnız olmadığının ve sırf tek başına olmamak için en olmadık, sana ve ruhuna en yabancı ve bilinmez insanlarla birlikte olduğunun farkındayım
Bütün bunlarla yüz yüze geleceğini bilerek terk ettim seni ve yola çıktım kendi yalnızlığımla
Yalnızlığımı yaşadıkça, sensiz olduğumu hissettikçe aklıma sorduğun soru geldi, sorunun cevabını bulmaya çalıştıkça aklıma sen geldin, ve sen aklımda oldukça bu yaşadığım hayat, bu hissettiğim yalnızlık, durmadan duymazdan geldiğim o içimdeki sesler ve yalnız olanın ben olduğumu kabullenişim çığrından çıktı içimdeki fırtınalarda
Seni, bile bile en olmadık zamanda, çok bildik bir mekanda ve ruhuna en yabancı olan insancıklarla bir başına bırakıp terk ettim
Döneceğim seni bıraktığım o yerlere, giden ve gittiği gibi geri dönen olacağım, biliyorum
Oysa biliyorum, kalan değil, gidendir yalnız olan
Oysa özlediğim, biliyorsun, giden değil kalandır terk eden
Bir de gör beni, giderken bana yazdığın yazıda, kendi gözünden ve kendi kalbinden:
“Karanlığıma gömerken seni sessiz çığlıklarım vardı içimdekorkularım, yine bana kalan yalnızlığım vardı Zormuş; bu kadar yakın olupta uzak durmak,bu kadar uzak olupta seninle dolmakyazmanın en iyi şey olduğunu söylerdin hep bana inan ki o bile durduramıyor içimde sana doğru akan seliiki düşünüp bir yazıyorum her zamanki gibi öyle alışmışım ki kendimi sınırlandırmaya gidiyorsun artık çok uzaklara,varlığını ilk defa bu kadar derinlerde hissedip,kendimi sana açmışken gidiyorsun işte içimdeki yerini zor fark etti benliğim, yokluğunla daha da yorulacak, belki de darmadağın olacak gözlerimdir konuşan sadece isyanlarımı, korkularımı, daralan zamanımı, yalnızlığımı anlattı herkese hiç kimsenin onları hiç kimsenin anlayamayacağını bildiği halde, belki de buydu onu rahatlatan inan ki içimdeki dünyam, içinde bulunduğum dünyadan daha büyük en büyük farkları; içimdeki benim dünyamda herkes olması gereken yerde, hakkettiği gibi
Bu ayrılık diğer ayrılıklara benzemiyordu Sen bunu benden önce fark ettin
Bense, hissettiğim halde görmezden geldim
Dünyanın neresine, yaşamın hangi ücra köşesine gidersem gideyim, sensizlik bana en dayanılmaz acıları, en çekilmez hüzünleri yaşatacak ve bunları bile bile yaşamak zorunda kaldığım için, senden uzak kalmak uğruna yangına körükle gittiğim için artık alışmıştım bu iç çekişlere, bu sonsuz yalnızlığa, kabus sensizliğe
Gözlerimin içine bakıyordun, yeni başlayan ve sanki hiç bitmeyecek olan bir özlemle
İçimdeki fırtınaları dindirmek istiyorum gözlerinde diye yazmıştın
O akşam kelimeler, içindekiler, kalbine sığdırmaya uğraştığın onca yoğun duygular, bana söylemek istediğin halde bir türlü söyleyemediğin, gözlerimin içine bakarak o anlamlı bakışlarınla anlatmaya çalıştığın o kaos içinde çırpınan tüm kelimeler artık isyan ediyordu
Senin ruhundan benim kalbime doğru hücum ediyordu hepsi, ve ben, ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilmeyen, baskı altında olan insanların yaptığı gibi kıpırdayamıyor, konuşamıyor, ne olacağını düşünemiyordum
Adeta kilitlenmiştik o anda, ve biliyorum, ikimizde aynı şeyi düşünüyor ve aklımıza takılan bu zor soruya cevap bulmaya çalışıyorduk
Giden mi yalnızdır kalan mı?
Bu sorunun cevabını her gün, her an düşündüm sevdiğim
Senden uzak kaldığım o işkence dolu günlerde, o uykusuz saatlerde, seni düşündüğüm, yüzünü hayal ettiğim zamanlar hep bu soru hançer gibi saplanıyordu yüreğime
Senden çok uzaktaydım artık, günlerdir konuşmuyorduk
Seni, benliğini o kadar özlemiştim ki, sanki baktığım her tarafta senin o vazgeçilmez yüzünü, o benliğinin açıkça yansıdığı o eşsiz yüz ifadeni görüyordum
Ama içimden gelen alışkın olduğum o his, bana yalnız olduğunu ve bana sorduğun o sorunu cevabını senin çoktan bulduğunu, kalanın yalnız olduğunu kabullendiğini ve bedeli ne olursa olsun senin yanında olmamdan başka bir şey istemediğini söylüyordu Ama bilirsin, içimden gelen o seslere inanmayı sevmem ben
O hisleri yaşamımda karşılaştığım yapmacık insanlara benzetirim
Ne olduklarını ve neler yapabileceklerini bilirim, ama asla inanmam ve güvenmem onlaragüvenmek istemem
Sanki ben istediğim, ben düşündüğüm için iyi görünürler gözüme, ama gerçekle hiçbir alakaları yoktur
İşte bu yüzden inanmak istemiyordum yalnız kaldığına, acı çektiğine, beni özlediğine ve ne olursa olsun beni bekleyeceğine
Acı çektirmeyi sevmem ben, bilirsin
Acı çekmek, yalnız kalmak ve o sessiz yalnızlıklarda içimden ismini sayıklamak, yanımda olman için umutsuzca yalvarmak bana göre
Beni buna sen alıştırdın, ben yıllardır buna alıştım, acı çekmek artık yandaşım
Ben bunları yaşarken aynılarını senin de yaşamanı kaldıramam
Yalnızlığı ben yaşamalıyım, sensizliğin acılarını, isyanlarını ben çekmeliyim, tek başıma
Sen ne kadar anlamaya çalışsan da, sensizken yaşadıklarımı asla yaşayamazsın, hissedemezsin
Kalan değil, gidendir yalnız kalan sevdiğim
Giden yalnızlık için, acı çekmek için, isyan etmek için bırakır gider, kalan aynılarını yaşamak zorunda kalmasın diye..
Yalnızım iştebunu yaşayacağımı bile bile kalmadım, kalamadım yanında
Yalnız kalmaya, sensiz olmaya, acı çekmeye ve buna ne kadar dayanabileceğimi görmeye ihtiyacım vardı
Sensiz kalmak bana çok şey öğretti
İlk öğrendiğim, son dakikalarımızda bana sorduğun o sorunun cevabı oldu
Gidendir yalnız kalan sevdiğim
Yalnız değilsin, biliyorum
Yalnızım, görüyorsun
İkinci öğrendiğim şey ise ben burada sensizken, mutsuzken, içimde hayata karşı hiçbir istek, hiçbir beklenti ve yaşama hırsı yokken, senin orda yalnız olmadığını ve seni düşündüğüm, seni yaşadığım kadar beni yaşamadığını çok iyi biliyorum
Senden uzaklaşmak, sensiz yapıp yapamayacağımı görebilmek, bu korkunç yalnızlığa ne kadar tahammül edebileceğimi görmek içindi seni orda bir başına bırakıp, bu sürgün yaşamda yalnızlığı, sensizliği seçmem
Bir gün mutlaka döneceğim, biliyorum
Çünkü bu ölümcül yalnızlığa daha fazla dayanamayacağımın farkına vardım
Ben burada yalnız olsam da, senin orda yalnız olmadığının ve sırf tek başına olmamak için en olmadık, sana ve ruhuna en yabancı ve bilinmez insanlarla birlikte olduğunun farkındayım
Bütün bunlarla yüz yüze geleceğini bilerek terk ettim seni ve yola çıktım kendi yalnızlığımla
Yalnızlığımı yaşadıkça, sensiz olduğumu hissettikçe aklıma sorduğun soru geldi, sorunun cevabını bulmaya çalıştıkça aklıma sen geldin, ve sen aklımda oldukça bu yaşadığım hayat, bu hissettiğim yalnızlık, durmadan duymazdan geldiğim o içimdeki sesler ve yalnız olanın ben olduğumu kabullenişim çığrından çıktı içimdeki fırtınalarda
Seni, bile bile en olmadık zamanda, çok bildik bir mekanda ve ruhuna en yabancı olan insancıklarla bir başına bırakıp terk ettim
Döneceğim seni bıraktığım o yerlere, giden ve gittiği gibi geri dönen olacağım, biliyorum
Oysa biliyorum, kalan değil, gidendir yalnız olan
Oysa özlediğim, biliyorsun, giden değil kalandır terk eden
Bir de gör beni, giderken bana yazdığın yazıda, kendi gözünden ve kendi kalbinden:
“Karanlığıma gömerken seni sessiz çığlıklarım vardı içimdekorkularım, yine bana kalan yalnızlığım vardı Zormuş; bu kadar yakın olupta uzak durmak,bu kadar uzak olupta seninle dolmakyazmanın en iyi şey olduğunu söylerdin hep bana inan ki o bile durduramıyor içimde sana doğru akan seliiki düşünüp bir yazıyorum her zamanki gibi öyle alışmışım ki kendimi sınırlandırmaya gidiyorsun artık çok uzaklara,varlığını ilk defa bu kadar derinlerde hissedip,kendimi sana açmışken gidiyorsun işte içimdeki yerini zor fark etti benliğim, yokluğunla daha da yorulacak, belki de darmadağın olacak gözlerimdir konuşan sadece isyanlarımı, korkularımı, daralan zamanımı, yalnızlığımı anlattı herkese hiç kimsenin onları hiç kimsenin anlayamayacağını bildiği halde, belki de buydu onu rahatlatan inan ki içimdeki dünyam, içinde bulunduğum dünyadan daha büyük en büyük farkları; içimdeki benim dünyamda herkes olması gereken yerde, hakkettiği gibi