Düzen
1Belli yöntemi ilke ya da yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, °nizam, °sistem.
Fabrika atıkları doğanın düzenini bozmuştu. Hayat alışılmış düzeninden çıkmış, ilişkiler kopmuştu.
2Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir ereğe, bir amaca göre sıralanması.
Dü?üncelerine bir düzen verdi. Abecesel düzen.
3Yerleştirme, °tertip.
Odanın düzeni. Kitaplığın düzeni.
4Bir devletin bellibaşlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, °rejim.
Bu düzen değişmelidir.
5Toplumsal bir yapı içinde öğelerin bütüne, bütünün öğelere ve öğelerin birbirlerine göre ilişkilerinin tümü.
6Müzik aygıtlarında ses ayarı, °akort.
7Dolap, °hile.
Fabrika atıkları doğanın düzenini bozmuştu. Hayat alışılmış düzeninden çıkmış, ilişkiler kopmuştu.
2Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir ereğe, bir amaca göre sıralanması.
Dü?üncelerine bir düzen verdi. Abecesel düzen.
3Yerleştirme, °tertip.
Odanın düzeni. Kitaplığın düzeni.
4Bir devletin bellibaşlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, °rejim.
Bu düzen değişmelidir.
5Toplumsal bir yapı içinde öğelerin bütüne, bütünün öğelere ve öğelerin birbirlerine göre ilişkilerinin tümü.
6Müzik aygıtlarında ses ayarı, °akort.
7Dolap, °hile.