#1
|
|||
|
|||
Bedel
Değer, fiyat, kıymet.
Bir şeyin yerini tutabilen karşılık: "Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var."- A. Gündüz. Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse. sıfat Eşit, denk: "Emsalini göremeyeceğiniz bir saadetle beş on dakika yaşarsınız ki bütün bir hayata bedeldir."- R. H. Karay. askerlik Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para: "Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti."- Y. K. Karaosmanoğlu. halk ağzında Bir ücret karşılığında çalışan kimse. |