Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Genel Kültür > Türk Dünyası > A'dan Z'ye Türkiyemiz
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 8 September 2009, 04:37
Junior Member
 
Kayıt Tarihi: 16 July 2009
Mesajlar: 15
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Exclamation Ankara tarİhİ

Ankara. Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti ve İstanbul'dan sonra ikinci büyük şehridir. Eski adı Angora olan şehrin nüfusu 2005 verilerine göre 4.319.167 (il nüfusu 5.153.000) olup, rakımı 950 metredir.

M.Ö. 12. yüzyılda Hititler dönemindeki ismi Ankuwash olan şehir, Galat ve Roma İmparatorluğu döneminde Ancyra olarak anılmış, Hellenistik çağ ve Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Ánkyra ismini almıştır. Şehrin kimliğine katkı yapan tarihi eserlerin başında otantik çevresi ile şehrin hemen her yerinden görülebilen Ankara Kalesi gelir.

Anadolu'nun merkezindeki İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan bulunan Ankara Ankara ilinin de merkezidir. Ankara önemli bir endüstri ve ticaret şehridir. Türkiye devletinin merkezidir ve tüm yabancı ülke elçiliklerine ev sahipliği yapar.

Şehir Ankara keçisi ve bu keçiden üretilen tiftik, emsalsiz Ankara kedisi, balı, bölgeye özel üzümleri ve beyaz Ankara tavşanı ile ünlüdür.

Ankara, doğuda Kırşehir ve Kırıkkale; batıda Eskişehir; kuzeyde Çankırı; kuzeybatıda Bolu ve güneyde Konya ve Aksaray illeri ile çevrilidir.

Ankara, Orta Anadolu'nun kuzeybatısında bulunan Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin kollarının oluşturduğu ovalarla kaplı bir bölgedir. Bu bölgede orman alanları ile step ve bozkır alanlarını bir arada görmek mümkündür.

Akarsu boylarında sıralar halinde görülen iğde, söğüt ve kavak ağaçları step içerisinde yer alır. Ankara çevresinde plato üzerinde yükselen münferit dağlar ile kuzeydeki dağlık sahada ise yağışlardaki artış yüzünden orman örtüsü kendini belli etmeye başlar
Ankara yeni kurulan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nin başkenti olduktan sonra, yeni gelişmeler şehri eski bölümlerin olduğu Ulus ve yeni kısmı olan Yenişehir olmak üzere böldü. Roma, Bizans ve Osmanlı tarihini anımsatan eski yapılar ve darca uzanan sokaklar eski bölümü temsil etmekteydi. Yeni kısım ise şimdiki Kızılay civarında olan bölüm, geniş caddeleri, otelleri, tiyatroları, alışveriş merkezleri ve yüksek binalarıyla daha modern görünüme sahip bir şehir yapısına sahipti. Hükümet binaları ve yabancı elçilikler ayrıca bu yeni kısımda bulunmaktaydı.
Ankara başşehir olmadan büyük şehir merkezine sahip dünyanın en eski başkentlerinden biridir, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] veya [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]; hatta [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'dan daha eski bir geçmişi vardır. Şimdiki İstanbul, ozamanlar [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ın Roma eyalet şehirlerinden biri olmakla birlikte, 324 yılında [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nun yeni başkenti haline gelmişken, Ankara hala Türkiye'nin kuzey yarısının çoğuna hakim önemli bir yönetim merkezi olma konumundaydı.Tarih Öncesi Ankara [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Anadolu Medeniyetleri Müzesi - Filgiller alt çene kemiği


[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Anadolu Medeniyetleri Müzesi - Gergedangillere ait bir kemik


[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'daki insan karakterli ilk [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kalıntıları [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tarafından Ankara'da bulunmuş ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] adı verilmiştir.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Ankara'nın bilinen tarihi [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kadar uzanmaktadır. Bu döneme ait çeşitli eserlere Gâvurkale, Ergazi, Lodumlu ve Maltepe'de rastlanmıştır.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Eti Yokuşu'nda [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'de [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tarafından yapılan ve Prof. Dr. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tarafından idare edilen kazıların raporu Etiyokuşu hafriyatı raporu[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] adıyla 1937'de basılmıştır.Bu raporda buranın en az M.Ö. 3000 yıllarında iskan edildi belirtilmektedir. Raporda birinci kısımda graviye içinde elde edilen Paleolitk aletler, ikinci kısımda ise Kalkslitik yerleşim yerinde toplanan keramik ve diğer çeşitli kültür piyesleri ayrıntılı olarak incelenmiş ve envanterleri yayınlanmıştır.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Ankara'nın eskiliği ile ilgili buluntular [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Çağlar boyu Ankara galerisinde sergilenmektedir. İlk basımı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ye ait Ankara Tarihi Kitabı II. bölümde buluntular gösterilmektedir.


Hititler Dönemi [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] M.Ö. 2000'de Anadolu'daki ilk siyasi birliktir.Ankara şehir merkezi ve çevresindeki en eski kalıntılar Bronz çağında hüküm sürmüş olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] uygarlığına aittir.Helenistik döneme kadar yazılı belgelerde Ankara hakkında bir bilgi bulunmadığından Hitit dönemi Ankarası hakkındaki bilgilere bu dönemi ve kültürü ortaya koyan Orta Anadolu'daki merkezler[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]ve Ankara çevresindeki aslan ve sfenks tasfirleri[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] aracılığı ile ulaşılmaktadır. Bilinen Ankara'nın bugünkü şehir sınırları içinde yerleşim olduğuna dair bir kanıt bulunamamıştır.
Hitit kenti olan Ankawa'nın bugünkü Ankara olmadığı görüşleri vardır[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL].


[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Hitit Aslan rölyefi


[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]



[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]



Frigler Dönemi [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Frigya'nın konumu - geleneksel bölge (sarı) - genişletilmiş krallık (turuncu)


M.Ö. XII. yüzyıl başlarında [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] üzerinden [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ya giren deniz kavimlerinin istilasıyla [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ortadan kaldırılmıştır.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Ankara ve çevresine [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] egemen olmuşlardır. Friglerin ilk kralı ülkenin başkenti [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’a adını veren Gordias’tır. Tarihçi Arianos’a göre Gordias [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’lu (Fethiye) bir kadınla evlenmiş ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] adını verdiği bir oğlu olmuştur. Geçmiş dönemlerine ait kesin bilgiler bulunmayan Friglerin en çok bilinen ve meşhur kralı Midasdır. Ancak yapılan bazı araştırmalara göre Frigyalıların bütün krallarına Midas adını verdiği de söylenmektedir.
Gordion şehri, bugünkü Ankara'ya 76 km uzaklıkta bulunan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ilçesinin sınırları içinde bulunmaktadır.
Ankara'nın kurulmasına dair anlatılanlar[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] arasında olan Frigya tradisyonunda, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Ankara'nın kurulmasının önderi kabul edilir.
İkinci yüzyılın ortalarında yaşamış olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’lı gezgin [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’ya yerleşmeleri hakkında bilgi verirken, Ankara’dan da söz eder. Ankyra kentini Gordios’un oğlu Midas’ın kurduğunu ve Frig’lerin bir kenti olduğunu anlatır. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gemi çapası demek olan kentin ismi için açıklama yapma gereğini duyan Pausanias, Midas’ın bulduğu gemi çapasının, kendi dönemine kadar Jüpiter ([Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]) tapınağında saklandığını söyleyerek kentin isminin arkasındaki anlamı vermeye çalışır. Gene Pausanias, adı geçen metinde, Midas kaynağı adı ile bilinen ve üzerine öyküler yazılan su kaynağının, Ankyra kentinde olduğunu bildirir ve "İşte Galat’lar bu Ankyra kentini aldılar" der.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Ankara'daki Frig varlığı bugünkü şehir sınırları içinde [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] civarında, belediye binası yanında, Çankırıkapı'da, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] binasının temellerinde bulunan kalıntılarla kendini göstermektedir.
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ile [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] arasında bulunan 20 kadar [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Frig dönemi nekropollerindendir.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Dönemi [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Croesus'un Lidya haritası, 6ncı yüzyıl M.Ö.


Ankara [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] vadilerini kapsayan bölgeye egemen olan ve tarihte [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] basımını ilk kez gerçekleştiren kavim olarak bilinen [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'lıların eline geçmiştir.

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Dönemi [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nun egemenliği, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kralı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'e yenilmelerine kadar devam etmiştir.

Hellenistik Süreç [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

Ankara, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tarafından [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yılında fethedildi, İskender, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] şehrinden gelmişti ve kısa bir süre burada ikamet etti. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'de ölümünden sonra (M.Ö 323) generalleri arasında bölüşülen imparatorlukta Ankara'ya [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] sahip oldu. Antik zamanda şehrin en büyük genişlemesini yaşadığı Frikya döneminin dışında, bir başka önemli genişleme Ankara'ya gelip şehri Kara Deniz limanları ve Kırım ile kuzey; Asur, Kıbrıs ve Lübnan ile güney; ve Gürcistan, Ermenistan ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ile doğu arasında mal ticareti için merkez haline getiren [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Yunanlıları zamanında meydana geldi. O zamana kadar şehir (Türkler tarafından biraz değiştirilerek [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] olarak kullanılmaktadır.) Á?????-Ànkyra ([Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da Çapa anlamına gelmektedir.) ismini almıştı [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]].

Galatyalılar dönemi [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] döneminde [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ın başkenti Ancyra


M.Ö.278'de Orta Anadolu'nun geri kalan bölümüyle beraber Kelt ırkından Galatyalılar tarafından istila edildi.Bunlar Ankara'yı önde gelen kabilelerinden Tectosagelerin merkezi yaptılar. Diğer kabile merkezleri Trocmilerin merkezi Pessinos(Balhisar)ve Ankara'nın doğusunda Tolstibogiilerin merkezi Tavium idi. Kente o zaman Ankara deniyordu. Kelt unsuru belki de az sayıda,Frig dili konuşan köylüler üzerinde bir savaşçı aristokrasiden ibaretti. Yine de Kelt dili Galatia'da yüzyıllarca konuşulmaya devam etmiştir. M.S.IV.yüzyıl sonlarında Galatya'nın yerlisi olan St.Jerome Ankara çevresinde konuşulan dilin Roma İmparatorluğunun kuzeybatısında (Trier yakınları)konuşulan dile çok benzediğini yazmaktadır. Bu belki de daha eski Frig dili konuşan nüfusun Kelt işgalcilerin dilini benimsediğini göstermektedir.[[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

Romalılar Dönemi [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Ankara Anıtı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ndeki minyatürü


[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Res gestae Divi Augusti parçaları.


Şehir [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tarafından [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yılında fethedilmiş ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Galatyanın Roman eyaletinin başşehri Ankara, büyük ticari öneme sahip bir merkez olma özelliğini de sürdürdü. Ankara aynı zamanda duvarlarında mermere kazınmış [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] diye bilinen kitabeyi bulunduran ve Augustus'un Faaliyetlerinin resmi kayıtlarını içeren [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (Augustus ve Roma Tapınağı) ile de ünlüdür. Ankara kalıntıları bugün hala değerli [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], kitabeler ve diğer mimari parçalarla döşelidir.
Augustus Ankara'yı Orta Anadolunun üç yönetim merkezinden biri yapmaya karar verdi. Daha sonra şehre Frigyalılar ve Gal dili ve Keltçeye yakın bir dil konuşan Galatyanlar yerleştirildi. Ankara Tectosage diye bilinen kabilenin merkeziydi ve Augustus onları geliştirerek imparatorluğuna ana bir merkez haline getirdi. İki diğer Galatyan kabile merkezleri; [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yakınlarındaki [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve Batıda Sivrihisar yakınındaki [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (Balhisar) Roma döneminin oldukça önemli yerleşkeleri olma durumlarını sürdürdüler fakat Ankara büyük bir metropol haline geldi.
Roma İmparatorluğunun iyi zamanlarında Ankara'da 200,000 kişi yaşadığı tahmin edilmektedir ve bu sayı Roma İmparatorluğunun düşüşünden onikinci yüzyılın başlarına kadar olan zamandan çok daha fazladır. Küçük bir nehir olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Roma şehirlerinin içerisinden doğru akmaktadır. Şimdi nehir çevrilmiş durumdadır fakat Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde eski kentlerin kuzey sınırlarını belirlemekteydi. Çankaya, şimdiki şehir merkezinin güneyinde görkemli tepelerin kenarında Roma şehirlerinin dışında bulunmaktaydı ve muhtemelen yazlık dinlenme yerleri olarak kullanılmaktaydı. 19. yüzyılda En az bir Roma villası veya köşkünün kalıntıları şuanki Çankaya Köşkünün çok fazla uzağında olmayan bir yerde bulunmaktaydı. Roma şehri batıda Tren İstasyonu ve Gençlik Parkının olduğu alana, tepelerin güneyinden doğru da şu anda [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kapladığı bölgenin aşağısına doğru uzanmaktaydı. Ankara tüm ölçütlerde büyüyebilen ve diğer Roma kentleri olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] veya [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'dan daha geniş bir şehirdi.

Gotlar ve Arapların Seferleri [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

Ankara'nın önemi kuzey Anadoludaki yolların kuzeyden güneye ve doğudan batıya uzanarak bir kavşak noktası oluşturmasına dayanmaktadır. Büyük İmparatorluk yolları Ankara'dan geçerek dopuya doğru uzanıyordu ve imparatorların ve ordularının başarıları bu yoldan geçmekteydi. Maalesef ki bu yollar yalnızca Roma büyük şehirlerini bağlamakla kalmamış, aynı zamanda işgalciler için de kullanışlı bir güzergah olmuşlardır. 3. yüzyılın ikinci yarısında, Ankara batıdan gelen [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] önlenemez başarılarıyla istila edildi ([Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kalbine girerek esirler almışlar ve şehri talan etmişlerdir) ve daha sonra da [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] geldi. 10 yıllık bir dönemde şehir antik dünyanın en görkemli kraliçelerinden birinin batı ileri karakollarından biri haline gelmişti. Suriye çöllerinden gelen [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Arap imparatoriçesi [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Roma imparatorluğu içindeki zayıflık ve kargaşadan faydalandığı bir dönemde avantajı eline alarak kendine burada kısa ömürlü bir devlet kurmuştur.

Geç Roma Süreci [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

Şehir 272 yılında İmparator [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kontrolündeki Roma İmparatorluğuna tekrar bağlandı. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (284-305) tarafından çoklu (dörde kadar) yöneticilerin bulunduğu bir sistem olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yürürlüğe sokuldu ve önemli bir program olan yeniden yapılanma ve Ankara'nın batısına [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (şimdiki [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]) doğru yol yapım çalışmalarına girişildi.
Altınçağında Roma Ankarası büyük bir pazar ve ticaret merkezi olmasının yanında aynı zamanda büyük yönetim sarayları ve ofisleri olan şehrin resmi önemli kurallarının konduğu Praetoriumları barındıran büyük bir yönetim merkezi olarak da görev yapmaktaydı. 3.yüzyıl boyunca Ankara'da yaşam, tıpkı diğer Anadolu şehirlerinde olduğu gibi askeri olarak işgal girişimlerine karşı koyma ve şehrin ayakta durmasını sağlamaya yönelikti. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın tarihi [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] medeniyetine kadar götürülebilir ve sonra sırasıyla milattan önce 2.milenyumda [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], M.Ö 10.yüzyılda [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], daha sonrasındaysa [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] hakimiyetine girmiştir.

Hristiyan Ankara [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yakınlarındaki Kallippi'nin bilinmeyen bir köyünün yerlileri ,Proklos ve Hilarios'un da dahil olduğu o zamanların şehitleri İmparator [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (98-117)'ın büyük baskısına maruz kalmışlardı. M.S. 280'de biliyoruz ki güney Anadoludan bir mısır tüccarı olan Philumenos ve Eustathius yakalanmışlar ve Ankara'da şehit edilmişlerdir.
Diğer Roma şehirlerinde olduğu gibi, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] devri Hristiyanlar üzerindeki baskının doruk noktasına ulaştığı dönemi göstermektedir. 303 yılında, Ankara İmparator yardımcısı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve onun vekili [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'un Hristiyan karşıtı zulümlere giriştiği şehirlerden biriydi. Ankara'daki ilk hedefleri ismi Clement olan kentin 38 yaşındaki piskoposuydu. Clement yaşamında, önce Romaya getirilmiş sonra ordan geri yollanmıştır ve o,kardeşi ve birçok yandaşı ölüme yollanmadan önce birçok sorgu ve cefaya katlanmak zorunda bırakılmışlardır. St. Clement kilisesinin kalıntıları bugün Ulus Meydanındaki Işıklar Caddesinde bulunabilir. Büyük ihtimalle Clement'in buralara gömüldüğü düşünülmektedir. Dört yıl sonra şehrin Plato isimli doktoru ve kardeşi Antiochus [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tarafından şehit edilmişlerdir. Sonradan Theodotus'a aziz olarak saygı gösterilmiştir.
Fakat zulümler başarısız olmuştur ve 314'te Ankara zulümler sonrası Hristiyan kilisesinin yeniden yapılanmasında dini hükümlerin belirlendiği kilisenin önemli bir merkezi olmuştur ve asıl olarak buraya 'lapsi'&mdash denilen baskı süresince teslim olmuş ve paganizmi benimsemiş olan Hristiyanlar yerleşmişlerdir. 4. yüzyıl boyunca Galatya'nın Asyadaki resmi başkentinde üç meclis toplanmıştır. İlki bir ortodoks genel kilise meclisi 314 yılında toplandı onların 25 disiplin kanunları Pişmanlık Ayinleri yönetiminin o zamandaki en önemli belgelerinden birini meydana getirmiştir. Onlardan dokuz tanesi lapsilerin barışlarıyla ilgili durumla alakalı, diğerleri ise evlilik, kilisenin özelliklerine yabancılaşma vb. konuları içermekteydi.
Clement zamanında Ankara'da Paganizm dini sendelemeye uğrasa da hala en yaygın inanç olma özelliğini sürdürmekteydi. Yirmi yıl sonra, Hristiyanlık ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] onun yerini almış oldu. Ankara birdenbire günlük yaşamı keşişler,papazlar ve din kavgalarının sardığı bir Hristiyan şehrine dönmüştü. Şehir meclisi ve senatosu piskoposlara yerel temsilcilik görevi vermişlerdir. 4. yüzyılın ortaları boyunca Ankara Hristyanlığın doğasındaki karmaşık din kavgaları ve onun bir türü olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in doğuşuna bağlı tartışmalarla sarılmıştır.
358'de kilise meclisi [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yönettiği Yarı-Aryan bir meclisti. Bu meclis Aryan blasfemilerini mahkum etmişti çünkü onların kafir öğretileri İsa kavramı herşeyiyle Tanrısal olanlara benzer gibi görünmekte fakat gerçekte tamamen farklıydılar.
362-363 yıllarında, İmparator [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Persler ve Hristiyanlara karşı çıktığı talihsiz sefer dönüşünde Ankara'dan geçti çeşitli kutsal kişilere eziyetlerde bulundu. Ankara Kalesinin duvarlarının iç tarafının doğu yönüne hala görülebilen,üzerinde Julian'a ithafen 'İngiliz Okyanusundan barbar kavimlere kadar tüm dünyanın hakimi' yazılı bir kitabe bulunan taştan bir heykel inşa ettirdi. 362 yılında imparatorun şehri ziyareti onuruna dikilen Julian Anıtı bugün hala ayaktadır. 375'de , Aryan keşişleri Ankara'da toplandı ve aralarında [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nin de bulunduğu birçok keşişi azlettiler. Modern [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] batıda, Asya bölgesindeki Galatya eyaletinin Roman Katolik [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'u olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] olan Angora olarak bilinmektedir.

Bizans Süreci [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

4. yüzyılın ortalarında Ankara, imparatorluğun tatil mekanı haline geldi. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın merkezi olduktan sonra imparatorlar, 4. ve 5. yüzyıllarda dinlenmek üzere [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın nemli havası yerine, Ankara'nın daha kuru dağlık atmosferini tercih etmişlerdir. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (408-450) yazları sarayını Ankara'ya taşımaktadır. Ankara'da çıkarılan kanunlar, onun orda geçirdiği zamanları kanıtlamaktadır.
Şehrin askeri, özellikle de lojistik önemi uzun [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] boyunca sürdü. Ankara 6.yüzyıldan sonra birçok kez türlü Arap ordularının eline geçse de, 11.yüzyılın sonuna kadar Bizans İmparatorluğu'nun önemli bir yanyolu olmayı sürdürmüştür.

Selçuklu ve Osmanlı Süreci [[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]]

1071 yılında, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Sultan'ı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] zaferiyle Türklere [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kapılarını açmıştır. Daha sonra 1073'te önemli bir askeri geçiş güzergahı olan ve doğal kaynaklara sahip olan Ankara'yı ülkesine eklemiştir. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nun ikinci sultanı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], 1356 yılında şehri fethetti. Diğer bir [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kumandan olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 1402 yılında [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Osmanlıları yenerek şehrin hakimiyetini ele geçirdi fakat 1403'te Ankara tekrar Osmanlı Devleti'nin kontrolü altına girmiştir.
Osmanlı Devleti'nin [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ndan yenik ayrılmasıyla, Osmanlı başkenti İstanbul ve Anadolu'nun büyük bir kısmı İtilaf Devletleri tarafından istila edildi ve Türklere merkez Asya Bölgesinde çok küçük bir alan bırakarak buraları [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendi aralarında paylaşmak istediler. Buna cevaben, Türk Milli Mücadelesi'nin lideri [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], 1920'de Ankara'da direniş hareketinin başlangıcını resmi olarak ilan etti. (Bkz. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]). Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından sonra, Türk Milleti [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'te cumhuriyeti ilan ederek Osmanlı Devleti yerine [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ni kurmuştur. Bundan birkaç gün önce [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'te Ankara İstanbul'un yerine Türkiye'nin yeni başkenti olarak ilan edilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla



Benzer Konular

Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Akraba evliliklerinde görülen hastalıklar Yorgun Yürek Cocuk Hastalıkları 0 12 March 2009 10:35
Mucize otlarla sağlık dolu salata ceyLin Sağlık 0 16 February 2009 21:22
Sıcak Kramplar ceyLin Sağlık 0 28 December 2008 13:59
Sıcak Bitkinliği ceyLin Sağlık 0 28 December 2008 13:59
Amerikyum ceyLin abcçd 0 25 December 2008 14:37


Saat: 09:33


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2