#1
|
|||
|
|||
Batman
Tarihçe
Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED kralı Abtyagestin'in torunu Kyros karşıtı Erpagazso M.Ö. 550 yılında yenilinceMED asilzadeleri arasındaki utancından dolayı MED'lerin yaşadığı Media bölgesinin kuzey batı ucundaki topraklarına çekilmek zorunda kalmış. Başka bir görüşe göre de Kyros pres egemenliği altında kalmamak için bu bölgeye yerleşmiştir. Karaçalı, sazlık ve bataklıktan oluşan bu bölgenin ortasında yapay bir adacık oluşturup, adına han obası anlamında olan "ELEKHAN" denilmiştir. ( M.Ö. 546 ) ELEKHAN 194 yıl bağımsız ve mutlu bir dönem geçirerek 352 yılında Büyük İskender'in istilasına uğramıştır. Daha sonra Lesepkoslar, Partlar, Romalılar, Sasani ve Bizansın hakimiyetine girmiştir. Artuklular, Moğollar, İlhanlılar, Celaliler, Karakoyunlu (Pezreşe) Akkoyunlular ve 1500 yılında Sevafilerin eline geçmiştir. 1515 yılında, 4. Murat'ın Bağdat seferi sırasında kendisine büyük yararlıklar gösteren Turhan oğlu Mahmut Paşa'ya ELEKHANI içine alan Batman suyu ile Botan suyu arasında kalan bölgenin tamamını vermiştir. Bu gelişmeden sonra ELEKHAN talafuz değişikliğine uğrayarak halk dilinde ELAH zamanla "İLUH" ismini almıştır. İluh köy birimi olarak kayıtlara geçmiş ve Siirt vilayeti, Elmedin kazasına bağlı olarak benliğini sürdürmüştür. Elmedine yerleşim birimi 1926-27 yılı ilkbaharında bugünkü Batman çayının taşması nedeniyle haritadan silinmiş ve İluh köyü Beşiri (Kobin) ilçesine bağlanmıştır. Batman isminin nereden geldiği hakkında gürüşler olmayıp, bir görüşe göre bugümkü Batman çayının adı 1950'li yılların başında İluh köyüne verilmiştir. Yaygın olan görüşe göre de İluh köyünün aşağı kısmında ilk deneme kulesi kurulduğunda TPAO'nun tesislerinin bulunduğu bölgeye bakmaktan gelen Batman adı verilmiştir. 1937 yılında bucak haline getirilen İluh, 1940'lı yılların sonları ile 1950'li yılların başlarında bölgede varoaln petrol filizlerinin değerlendirilmesi sonucunda İluh bucağında her alanda büyük gelişme sağlanmıştır. Bu gelişmeler üzerine 2 Eylül 1957 tarihinde ilçe teşkilatı olarak kabul edilmiştir. 1955 genel nüfus sayımında İluh nüfusunun 4713 olarak kaydedilmesiyle 2 Kasım 1955 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1990 yılına kadar çok hızlı bir gelişme yaşayan Batman, 16 Mayıs 1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Türkiye'nin 72. ili olma ünvanına kavuşmuştur Turizm İlçe merkezimiz önemli bir tarihi merkezdir. Hasankeyf, Türk—İslam tarihi ve medeniyeti açısından önemli bir yere sahiptir. Tarihlerdeki orijinal ismi HISN KEYFA’dır. ‘Kaya Kale’ anlamına gelen bu isim, Hasankeyf’te bulunan ve yekpare kayalardan oluşan kalesine izafeten verilmiştir. Hasankeyf’in ne zaman kurulduğu konusu şimdiye kadar akranlıkta kalmıştır. Bugüne kadar vapılan arkeolojik çalışmalar bu soruyu cevaplamaktan oldukça uzaktır. Şehrin jeopolitik vapısı çok eski bir yerleşim merkezi olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Bugün bile zaman zaman bazıları mesken olarak kullanılan çok sayıdaki magaralar, insanların çok eskiden beri burada yerleştiklerini göstermektedir. Şehrin kuruluşuna ait bilgiler, ancak arkeolojik çalışmalardan sonra kesinlik kazanabilecektir. Mevcut bilgilere göre, Hasankeyf kalesinin kurulması, MS. 4’üncü yüzyıla rastlamaktadır. Bu yüzvıl ortalarında, Diyarbakır çevresini ele geçiren Bizans İmparatoru Konstantinos, bölgeyi korumak amacıyla iki sınır kalesi inşa ettirmiştir. Bu iki kaleden birisi Hasankeyf kalesidir. Kalede bulunan mağaralar, buranın kalenin inşasından önce de yerleşme yeri olarak kullanıldığını göstermektedir. Kale, Sasanilere karşı siyasi bir önem kazanınca, daha sağlam bir şekilde yeniden tahkim edilmiştir. Hasankeyf MS. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilmiştir. Bu tarihten sonra; Abbasiler, Hamdaniler. Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ye Osmanlılar hakimiyet kurmuşlardır. Hasankeyf en parlak dönemini Artuklular döneminde yaşamıştır. Merkezde bu dönemden kalan pek çok tarihi eser mevcuttur, Hasankeyf’teki Tarihi Eserler : 1.Hasankeyf Kalesi: Tarihi kayıtlara göre 4. yüzyıl ortalarında Bizanslılar tarafından kurulmuştur. Daha sonraki dönemlerde de korunma özelliğinden dolayı, Hasankeyf in en önemli yerleşim birimini oluşturmuştur. Kalede yüzlerce iskan yerinin yanında Büyük Saray, Küçük Saray, Ulu Cami gibi tarihi eserler yer almaktadır. 2.Köprü: Ortaçağın en büyük taş köprüsüdür. Kesin olmamakla beraber Artuklular tarafından 12, yüzyılda yapıldığı söylenmektedir. Artuklu eseri Malabadi Köprüsü ile benzerliği bu ihtimali güçlendirmektedir. 3.Büyük Saray: Kalenin kuzeyinde yeralan ye göçükler altında kalan sarayın kitabesi olmadığından kesin olarak ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmiyor. Yapının özelliklerinden Artuklu eseri olduğu tahmin ediliyor. 4.Kaledeki Ulu Cami: Eyyubiler döneminde 14. yüzyılın ilk yarısında antik bir yapının kalıntıları üzerindle yapılmış, ancak sonraki dönemlerde de tamir gördüğü, değişikliklere uğradığı, üzerindeki kitabelerden anlaşılmaktadır. 5.El-Rızk Camii: Eyyubi Sultan Süleyman tarafından 1409 yılında yapılmış. Ancak günümüze sadece minaresi ye portal kapının yer aldığı kuzey cephesi kısmen ulaşabilmiştir. Minarenin üzerindeki yazılar, bitkisel süslemeler, minarenin iki yollu olması ve portal kapıdaki yazılar hayranlık verecek derecede güzeldir. 6.Sultan Süleyman Camii: El,Rızk Camii ile aynı döneme aittir. İbadet mekânları harap haldedir. Minaresi şerefeden yukarı yıkılmış, gövdesinde de tehlikeli çatlaklar oluşmuştur. Giriş kapısı ve çeşme olarak bilinen yanındaki yapı kısmen durmaktadır. 7.Koç Camii: Sultan Süleyman Camii’nin güneyindedir. Eyyubilere ait olduğu tahmin ediliyor. Etrafındaki yapı kalıntılarından bir külliyenin içinde yer aldığı anlaşılıyor. 8.Kızlar Camii: Koç Camii’nin doğusunda yeralmaktadır. Dört köşesinde birer anıt mezar olduğundan yapının bir anıt mezar olduğu biliniyor. Sadece kuzeydoğu köşesindeki mezar günümüze ulaşmıştır. Yapının kuzey cephesindeki süslemelerden yapının muhteşem olduğu tahmin ediliyor. 9.İmam Abdullah Türbesi: Betonarrne köprunun batı yakasındaki tepecikte bulunuyor. Eyyubiler döneminde inşa edilmiş, Akkoyunlular tarafından tamir edilmiştir. 10.Kale Kapısı: Kaleye çıkan doğudaki merdivenin yolun başında yer alıyor. Üzerindeki kitabeden Eyyubilere ait olduğu anlaşılıyor. Yolun üst kısmında yer alan diğer kapı ise kısmen yıkılmıştır. 11.Zeynel Bey Türbesi: Kısa bin sure (1462-1483) Hasankeyf’te hakim olan Akkovunluların burada bıraktığı tek eserdir. Akkoyunlu Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel Bey’in mezarı, türbede bulunmaktadır. Üzerindeki çini süsleme ve yazılar ile dikkatleri çekmektedir. Kendi türünün Türkiye’deki tek örneği olduğu bilinmektedir. Bunların dışında tarihi kaynaklarda adi geçen, ama günüimüze ulaşmayan eserler de mevcuttur. Bunun yanısıra günümüze ulaşan ancak bilimsel özelliği olmayan eserler de vardır. İlçemiz, sahip olduğu zengin tarihsel yapılar nedeniyle 1981 yılında bütünüyle SİT ALANI ilan edilerek koruma altına alınmıştır. GAP projesi kapsamında bulunan Ilısu Barajı nedeniyle bu tarihsel yapılar bütünüyle sular altında kalacaktır. Bu konuda çalışmalar Kültür Bakanlığı ye DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Bu konuda, halen kesin bir sonuç elde edilmemiştir. Coğrafi urum İlçemiz, Batman İlinin güney kesiminde, kuzeyinde Raman dağ sırası, güneyinde Güney Midyat sıradagları ile sınırlandırılan bir vadi içinde akan Dicle Nehri boyunca yayılmış haldedir. Dicle Nehri ve Güneydoğu Midyat sıradağları ilçemizin dogal sınırlarını oluşturmaktadır. Dicle Nehri, bölgemize hayat veren önemli bir akarsudur. Bu ırmak boyunca ve bu ırmağa akan dereler boyunca bölgemizde sulu tarıma elverişli araziler bulunmaktadır. Irmak, bölgede kış aylarının ılıman geçmesini sağlamaktadır. Ortalama sıcaklık 250° C olup en yüksek ortalama ısı 40-43° C, en düşük ortalama ısı 6-8° C arasında değişmektedir. Yıllık ortalama yağışlı gün sayısı 90’dır. |