#1
|
|||
|
|||
Çocuklar neden okula gitmek istemez?
Çocuk okula gitmek istemiyor. Tabiri caizse çocuğun sigortası atmış. Sebepler şunlar olabilir:
Çocuk derslerini anlamıyor, kırık not almaktansa okula gitmemeyi tercih ediyor. Arkadaşları ona kötü davranıyor. Ebeveyni ona tembel, sen adam olmazsın gibi sözler söylemiş; o da okumaktan ümidi kesmiş. Çocuğun hedefi yok. Edison çocukken yumurtaların üzerine oturmuş, yumurtalar kırılmış, üstü başı berbat olmuş. Annesine gelmiş. Annesi bunun sebebini sorunca demiş ki: “Tavuk, yumurtaların üzerine oturup, civciv çıkarıyor. Ben de civciv çıkaracaktım.” Annesi, “Akıllı oğlum.” diyerek, onun başını okşamış, “Sen büyük adam olacaksın.” Halbuki Edison’u aptal diye, ilkokul 4. sınıftan atmışlar. Çocuğa arkadaşları ve öğretmenleri sorulur. Mesela çocuk dedi ki: “Turan beni dövdü!” Turan, güçlü kuvvetli bir öğrencidir. Okula gidilerek, Turan bulunur. Ona bir kalemlik hediye edilir. “Benim çocuğumu dövme. Dövenler varmış, mani ol.” denir. Turan hayatı boyunca o çocuğa sahip çıkar. Bazı çocuklar okula gidince top oynayamayacağını zannediyor. Cumartesi- pazar çocuğun doyana kadar oyun oynamasına izin verilir. Babası çocuğu alıp Cumhuriyet Bayramı törenlerine götürmüş. Çocuğa kumandanları göstermiş, “Sen de kumandan olacaksın.” demiş. “Tanka bineceksin, merasimlere katılacaksın...” İlkokulda 2 defa sınıfta kaldım. Ansiklopedi yok, yardım eden yok. Sınıfın tembel çocuğuydum. Okulda başarısız olduğum derslerle ilgili kitaplar yazdım daha sonra... Demek ki ben, hiç sınıfta kalmadan geçebilir ve başarılı bir öğrenci olabilirmişim. Çok değil, sorduğum birkaç soruya cevap alsaydım okulu severdim. Veli, mutlaka öğretmenle konuşmalıdır. Öğretmen, bizim de öğretmenimizdir. Yolumuzdaki manileri kaldırabilir. Çocuk, çocuk gibi olacak. Bardağı kıracak, kalemi ısıra ısıra parçalayacak, silgiyi parçalayacak. Ona verilebilecek cevap şu olmalı: “İşte evladım, senin kırdıklarını alabilmem için, şu parayı verebilmem lazım. Sen onları kırmasaydın, ben o parayı sana verirdim. Bir daha kırma.” Masaya otursak, çocuğu yanımıza oturtsak, onu bağrımıza bassak “Haydi tatlım, ödevini beraber yapalım.” desek o da seve seve bizimle beraber ödevini yapar. Sorumluluk gibi kelimeleri büyükler anlamıyor, çocuk nasıl anlasın? |