PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hep Bişeyler Eksik...


HaZzAn
31 December 2008, 12:31
Bu çay demsiz mi ne!..
Yoksa[Only Registered Users Can See Links] şekeri mi az gelmiş?
Alıştığım bardağın içinde değil belki de yudumlamaya çalıştığım çay... Bu ne hâl ki sanki hep bir şeyler eksik;
..çayımın demi[Only Registered Users Can See Links] pastamın kreması[Only Registered Users Can See Links] simidimin susamı!
§
Bir şeyler eksik başlayınca[Only Registered Users Can See Links] bir şeyler eksik gidiyor hep...
İyi de[Only Registered Users Can See Links] eksik işte bir şeyler; hani fıstığı çikolatamın[Only Registered Users Can See Links] hani bütün renkleri gökkuşağımın?..
Fesleğenimin kokusu nerde yeşil yeşil?..
Bir şeyler eksik[Only Registered Users Can See Links] bir şeyler eksik!
§
Sesim cıvıldardı benim[Only Registered Users Can See Links] haklısın...
Gözüm pırıldardı...
Gülüşüm pembe pembe açardı günaydınlarımın üstünde...
Peki[Only Registered Users Can See Links] nerde sesimin cıvıltısı[Only Registered Users Can See Links] gözümün pırıltısı ve gülüşümün pembeleri[Only Registered Users Can See Links] ‘günaydın’larım[Only Registered Users Can See Links] ‘nasılsın’larım[Only Registered Users Can See Links] ‘merhaba’larım;
*
‘Nerde’ler; yerinde olmadığını[Only Registered Users Can See Links] bulunmadığını[Only Registered Users Can See Links] az[Only Registered Users Can See Links] noksan[Only Registered Users Can See Links] yetersiz olduğunu söylüyor bana bir şeylerin... Onun için deyip duruyorum;
Bir şeyler eksik!
*
Hâlbuki sana anlatsaydım bunları; eksiklerim tamamlanır[Only Registered Users Can See Links] noksanlarım dolar[Only Registered Users Can See Links] yarımlarım bütünlenirdi...
Ağrılarım hemen geçer[Only Registered Users Can See Links] içimin sızlaması kesilirdi...
Aynaya bakmaya lüzum kalmaz[Only Registered Users Can See Links] ne giysem çok yakışırdı üstüme...
*
Sana anlatsaydım bunları; parmaklarıma yazmak için[Only Registered Users Can See Links] bacaklarıma yürümek için güç dolardı...
Yollar da çabuk biterdi[Only Registered Users Can See Links] yolculuklara benzeyen yazılar da...
Zaten yollar da beni sana getirirdi[Only Registered Users Can See Links] yazılar da...
*
Sana gelsem[Only Registered Users Can See Links] anlatırdım zaten bunları;
Ne anlatılacak sözüm kalırdı eksik[Only Registered Users Can See Links] ne de dinleyecek olanım...
Omzuna konmuş bir muhabbet kuşu gibi cıvıldardım kulağına; bir şeyler eksik kalmasın diye!..
*
İnanma istersen... Fakat bunları sana anlatıyor olsaydım[Only Registered Users Can See Links] kelebekler uçuşurdu kar tanelerinin arasında[Only Registered Users Can See Links] fesleğen dallarından yeni yapraklar sürerdi kışın ortasında[Only Registered Users Can See Links] badem ile kayısı ağaçları yarışırdı; hangimizin çiçeği daha fazla pembeleşecek[Only Registered Users Can See Links] diye...
*
Bir şeyler eksik iken[Only Registered Users Can See Links] arka balkonda yıldızlanmak bile yaldızlamıyor duygularımı...
Bildiğim[Only Registered Users Can See Links] gördüğüm[Only Registered Users Can See Links] duyduğum[Only Registered Users Can See Links] hissettiğim aynı sanki hep;
Bu simidin susamı mı eksik[Only Registered Users Can See Links] bu çayın demi mi eksik[Only Registered Users Can See Links] bu gülüşün şekeri mi eksik?..
Vapur bacalarına da duman yakışırdı hani... Ve arkalarına bir sıra köpük... Ve etraflarına bir sürü martı...
Fotoğraflar eksik geliyor artık bana; çünkü fotoğraflar hep oturup duruyor sanki aynı zaman içinde[Only Registered Users Can See Links] mahpus gibi!
*
Ne mi demek istiyorum[Only Registered Users Can See Links] ne mi var dilimin altında?.. Hiiç!
Hani[Only Registered Users Can See Links] bi’şeyler eksik gibi geliyor bana da[Only Registered Users Can See Links] sana da sorayım dedim; sence benim neyim eksik?..
Kimim eksik?..