#1
|
|||
|
|||
Senin Yükün Ağır...
Senin yükün ağır, altında ezilense ben. Sen gözlerimden üşüyorsun, Ben bir çakımlık kelimenle tutuşuyorum. Başlığa gerek yok. gelişmedeyim ben, sense sonuçta Adımı sorma Gözüm Senleyken unutuyorum. Senin siyahların aklanırken, Benim içimde bir yumak kent büyüyor. Sokakların sessiz arsızıyım. Eşkalin değil gölgen düşüyor yollarıma, Kayboluyorum…. “aşk yalnızlık”tı Gözüm ve bir bilsen nasıl yalnızım… ellerimden girdiğin düşlerimin dalgın kuşkuları, gözlerimde ve sözlerimde şimdi. bir çakımlık kelimenle tutuştur yine. parmaklarınla yüreğinin cesaretini koy teraziye, can fitili için aradığın kibrit, ağır basan kefede. yokluk deme Gözüm senin gölgen varlığa kanıt bende… bende yağmurlar hiç dinmiyor. ektiğin kelimeler içimde yeşeriyor. küllerini ben topluyorum kimselerin dillerinden, aynandan yansıyan alev oluyorum. hasret sen adındaki çıkmazım, yoruluyorum…. Senden gelen afetlere alışkınım ben. Senin adımların yoklaşırken benim içim acıyor. Bir volkan patlıyor gırtlağımda, Alev alev senin adın akıyor ciğerlerime. Gözlerim sen sürgünü…. Bende vuslat ünlem yanılgılarının üç noktaya dönüşümü, Ahım kapalı bir zarf dudaklarımın arasında. İçimin sesi bir çocuğun ağlayışındaki ürkeklikte gizli, Ölümse parmak uçlarındaki cesarette…. |