#1
|
|||
|
|||
Uyanamazsam Esir(in)im
Uyanamazsam Esir(in)im Seslenişlerim gitgide güçsüzleşirken, sen bir diş ağrısı gibi saplanıyorsun ciğerime. Dilim acı(n)dan konuşamaz hale gelme eylemine geçtiğinde, sessiz kelimeler kurmaya başlıyor yüreğim. Sessiz sedasız birleştirip onları savuruyorum ardından rüzgara. Bedenime yapışan ağrı(n) öyle büyük ki sevgili; ilaçlar faydasız, sızlanmalar boş kalıyor karşında. Gün boyu içtiğim sigara artık teselli etmiyor beni. Parmaklarımdaki izmarit kokusu ve sen; baş döndürmeye başladığınız anda, ben kayboluyorum bilmediğim bir zamansızlık içinde umarsızca. … …. ….. Gece mavisi bir yerde bekliyorum şimdi. Yatağımda, gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştığım anda düşüveriyorum buraya. Uyanamazsam esir(in)im… Uyanırsam ağrı(n) devam edecek bilirim. Zamanda yapışacaksın bana, zamansızlıkta da yakamda olacak ellerin oysa…Oysa bilirim, kaçmak istesem de sen her daim çıkacaksın karşıma, durmadan ve umursamadan beni. Beni ve yüreğimi… Zamansız rüya diliminin içinde; büyük bir saate bakmaktayım ellerim kelepçeli. Akreple yelkovan istifa edeli çok olmamış belli. Esaretliğimin başladığı zaman diliminde kaybolmuş dakikalar ve ben inadına beklemelerdeyim; bu zamansızlık içinde seni. Ellerim kelepçeli… Bilmeden aslında niçin beklediğimi! Uyanmakla uyanmamak arasında sıkışmış yüreğim; titrek bir kuşun ürkek kalbi gibi atmaktayken, mideme giren bir krampla esaretliğim son buluyor zamansızlıkta. Ve… Gözlerimi açtığım anda saplanıyor ağrı(n)… Dedim ya sana; Uyanamazsam esir(in)dim zamansızlıkta… Uyandım ağrı(n) kaldığı yerden devam etti güçsüzleştirmeye sesimi… Ve ben, bir burada bir zamansızlıkta devam ediyorum esaretime sevgili… Çünkü; Seslenişlerim gitgide güçsüzleşirken, sen bir diş ağrısı gibi saplanıyorsun ciğerime. Dilim acı(n)dan konuşamaz hale gelme eylemine geçtiğinde, sessiz kelimeler kurmaya başlıyor yüreğim. Sessiz sedasız birleştirip onları savuruyorum ardından rüzgara. Aldın mı en son yolladıklarımı? Söylesene sevgili, rüzgar usulca bıraktı mı onları avucuna? Bak, vazgeçmedim… Tekrar birleştirdim ve yine yolluyorum onları sana! Zamansızlıkta esir(in)im yar! Zamanda güçsüzleşmiş bir sesim, seni arayan esen rüzgarla semada… Hadi birkez olsun duy artık beni yar! Duy güç bela birleşen kelimelerimi, Duy sesimi! Yar, Birkez olsun sen de uğraş benim gibi! This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768 and weights 252KB. Sendeki beni görmek istiyorum demiştin bir gün, Şaşırmıştım.. Sevgimi göstermediğim, Sana dair bende taşıdığım güzellikleri, Yansıtmadığım tek bir gün dahi yoktu aslında.. Bendeki seni görmek için , Sadece gözlerime bakman yeterliydi.. Gözlerine değer değmez ışıldayan gözlerim , Yüzüne vuruyordu ve aydınlatıyordu seni pırıl pırıl.. Ellerim nerde duracağını şaşırıyordu yanında.. Bana sarıldığında yanan kavrulan bedenim, Sonsuza kadar dondurmak istiyordu o anı.. Yüzüme dokunduğunda ala kesiyordu yanaklarım.. Seni düşünmeden geçirdiğim tek bir anım dahi yoktu.. Ağzından çıkan her söz kanundu benim için.. Ömür saatim hep sana kuruluydu.. Pusulam sendin.. Rotam sendin.. Işığımdı varlığın karanlık gecelerde.. Uykuya daldığımda rüyalarım, Gözümü açtığımda sabahlarımdın.. Sen benim tutan elim, Koşan ayağımdın.. Beynimin içinde bir ur gibi, Günden güne büyüyen fikrim, Yüreğimin içinde artan sevincimdin.. Gece yarılarına kadar pencerelerde beklediğim, Yollarını gözlediğimdin.. Sensiz tek bir adım dahi atmadığımdın.. Sen benim ahtım, Sen benim yeminimdin.. Sen dokunmaya kıyamadığım, Koklamaya doyamadığımdın.. Ama yetmedi işte.. Yetemedim sana.. Şimdi hala görmek istiyor musun bendeki seni.. Bak öyleyse yüzüme.. Gözümden damlayan son gözyaşımsın SEN!... Gece...gece yarısı.. Kendimle kaldığım anda yine yazmak,sana yazmak... İlk başta dedim "yazmasam mı" diye kendime,ama sonra yine doldurdum mürekkebimi,kalemim düştü beyaz yollara,"sen"in izini bulmaya. Aşk mektubu değildir bu yazdığım,sadece kalemimin coşkunluğu tuttu yine,"sen"li cümleleri özlemiş,benim seni özlediğim gibi... Düşündüğün gibi "kapalı kutu" olabilirim belki ama çekinmeden belki de milyon kez,istesen de istemesen de kağıtlara dökerim sana olan...seni hissettiğimi... Her bir yanı odamın "sen" oldu yine...Nedensiz,mecalsiz "seviyorum"lar dökülüyor benden yine.Durduramdığım gücüm sana işliyor yine,seninle... Söyleyemediklerini,cesarete erip döküverirmiş mektuplara insan,ama benim sana söyleyemediğim yok ki?Ne kadar çok "sen"le başlayana cümle varsa -"seni seviyorum","seni özledim","seninleyim","sana...."-işte ne kadarsa,söyledim sana... Şimdi... Seni özledim... Ne bileyim işte,özledim.Sesini özledim,olmadık anlarda beni hal değişimlerine uğratan... Özlemeyi en çok sende sevdim sanırım... En çok "sen"li özlemler yaktı içimi... "Sen"li karanlığı özledim. En zifiriden aydınlığa kavuşulan anın tadını... -Artık karanlıktan da korkmaz oldum,senle öğrendim.- Gördüm ki sana yazmayı da özlemişim...Uçsuz-bucaksız beyazlara sadece benden seni anlatan çizgiler çizmeyi,herbiri anlamlı olan... Aşk mektubu değildir bu yazdığım,daha çok herşeyimi özlediğimi fısıldamalarımdır... Kulağına erişir mi acaba nağmelerim? Yine aklımda iki hece,dört harf... Sonra ardından altı hece,onüç harf... İkisi birbirinden ayrılmaz ki... This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768 and weights 81KB. |