#1
|
|||
|
|||
Y/akiyordu...Ama soguktu!
Bir şeyin olmazlığı,
bir nehrin donmazlığı, biz elin -elinin- dokunmazlığı tenime.. nasıl da yakardı... hasret gecelerinde nemler biriktirdim gözlerimde..kaybolmasın diye sana anlamlandırılanlar,ağlamadım! ağlamak sensizliği kabul etmekti,edemedim..hiç birini.. öyle zordu ki sen olmadan da yaşayabileceğimi göstermek, öylesine iç burkan..hani bazen olmuyor gibi gelirdi.. olurdu yine de!günlük koşuşturmacalar, almak zorunda olduğum nefesler, görmek zorunda olup sadece baktığım yüzler.. "çıkıp geliverseydin köşeden.." bile diyemeyerek yaşadım ben kahır günlerimi! günlerime sarı güller ekledim.. yoktun, onulmaz bir boşluk gelip oturmuştu gözlerime..hani kimsesizlik dedikleri var ya, sensizlik gibi bir şeydi işte..tam da öyle. çöreklenen boğazıma , göğsüme saplanan bir sancı gibi, yüzümde bır sızı sanki.. gülüşümde acının çirkin izi... masallara inanacak yaşı geçmişim meğer! böyle diyor bana şarkılar.. susun diyorum, duymuyorlar! masalların inanılmazlığı, düşlerin çıkmazlığı, ateşin yakmazlığı gibi.. özledim seni; bu gece... bu gece kangren bir ayrılığa saldım kendimi.direnmeyi bıraktım gözlerine. ve fısıldadım Yusuf'un karanlık kuyusuna en aydınlık yanımla.. <teninsiz olmuyor> .. olmuyor gibiydi yaşamak..yine mi güneş doğdu diyerek her güne başlamak, ruhunda sadece ruh taşımak..olmuyor gidiydi işte.. olmazlığın olmuşluğu, ardında bıraktıklarının solmuşluğu, inanmak zorunda kaldıklarımın soğukluğu... yakıyordu fakat soğuktu.. bu gece, açtım günah defterlerimi, saldım başımdan cinlerimi, haykırdım firavun'un kulağına!yine yakıyordu, yine soğuktu; Bir şeyin olmazlığı, bir nehrin donmazlığı, biz elin -elinin- dokunmazlığı tenime.. nasıl da yakardı... hasret gecelerinde nemler biriktirdim gözlerimde..kaybolmasın diye sana anlamlandırılanlar,ağlamadım! ağlamak sensizliği kabul etmekti,edemedim..hiç birini.. öyle zordu ki sen olmadan da yaşayabileceğimi göstermek, öylesine iç burkan..hani bazen olmuyor gibi gelirdi.. olurdu yine de!günlük koşuşturmacalar, almak zorunda olduğum nefesler, görmek zorunda olup sadece baktığım yüzler.. "çıkıp geliverseydin köşeden.." bile diyemeyerek yaşadım ben kahır günlerimi! günlerime sarı güller ekledim.. yoktun, onulmaz bir boşluk gelip oturmuştu gözlerime..hani kimsesizlik dedikleri var ya, sensizlik gibi bir şeydi işte..tam da öyle. çöreklenen boğazıma , göğsüme saplanan bir sancı gibi, yüzümde bır sızı sanki.. gülüşümde acının çirkin izi... masallara inanacak yaşı geçmişim meğer! böyle diyor bana şarkılar.. susun diyorum, duymuyorlar! masalların inanılmazlığı, düşlerin çıkmazlığı, ateşin yakmazlığı gibi.. özledim seni; bu gece... bu gece kangren bir ayrılığa saldım kendimi.direnmeyi bıraktım gözlerine. ve fısıldadım Yusuf'un karanlık kuyusuna en aydınlık yanımla.. <teninsiz olmuyor> .. olmuyor gibiydi yaşamak..yine mi güneş doğdu diyerek her güne başlamak, ruhunda sadece ruh taşımak..olmuyor gidiydi işte.. olmazlığın olmuşluğu, ardında bıraktıklarının solmuşluğu, inanmak zorunda kaldıklarımın soğukluğu... yakıyordu fakat soğuktu.. bu gece, açtım günah defterlerimi, saldım başımdan cinlerimi, haykırdım firavun'un kulağına!yine yakıyordu, yine soğuktu; Teninsiz olmuyordur |