#1
|
|||
|
|||
Kızıl ve Mavi
Kızıl ve Mavı… Mavi`ye ithafen… Bir sonbahar akşamı titremekteydi gök gecede, rüzgarlarda salınan ateş alevi misali. Biz,Kızıl ve Mavi... Sen; Mavi, rengini sevinçlerinin sulara yansıdığı asumandan, bense; Kızıl rengimi hüznünün her bir deminin yaşandığı (son)bahar yapraklarından almışım. Birbirinden haberi olmayan fakat aynı denize akan iki küçük ırmak idik. Sonbahar meltemlerinin başlarını okşadığı, tepelerine bilgeliğin nişanı akların düştüğü iki dağın gölgesinde bir ovada birbirimizi bulduk. Bilmiyormuşum ki; mavi`ye vurgunmuşum. Bilmiyormuşsun ki; kızıl 'a tutkunmuşsun. Biz birbirimize meftunmuşuz. Yalnız an`ların demlerinde içimizde konuşup sohbet ettiğimiz, herkeslerden sakladığımız sırlarımızı paylaştığımız ve uzaklara dalıp, Şimdi Neredesin? Nasılsın? Neler yapıyorsun? Beni nerede beklemektesin? tınılarının yükseldiği eksikliğimizmişiz birbirimizin. İçimizde Ateş, birleştik heyecan ve ürkeklikle, bir büyük Su(ırmak) oluverdik. Yeşil idik nihayet, mavi ve kızıl olan benliklerimizden sıyrılıp biz oluverdik, kimliklerimizi sıfırlamadan. Şimdi daha güçlü, daha sert kayalara çarpa çarpa denizimize akmaktayız sarmaş dolaş. Ateş ve Su… Kalbte yanan ve yakan ateş sen, kalbe yağan ve inşirah veren ben. Sen Mavi, ben Kızıl… Kızıl ateş, yani ben. Mavi su, yani sen. Ateş suya susamış, Su ise ateşe yanmış. Ateş ve Su, yani Biz. Biz, KIZIL ve MAVİ... ...Yani... iKİMİZ.. |