#1
|
|||
|
|||
Büyük Taarruz Zaferi'nin sevincine hüznü karıştı!
1922 yılı Ağustos'unun 26'sında şafakta başlayan Büyük Taarruz altı gün altı gece devam etmiş ve Mehmetçiklerin aslan gibi saldırmalarıyla düşmanın büyük bir kısmı kılıçtan geçirilmiştir. 31 Ağustos'ta güneş Türklerin büyük zaferini kutlamak için doğmuştu sanki... Atatürk'ün yaveri Muzaffer Kılıç anlatıyor; Aynı günün sabahı Atatürk harp sahasını dolaşıyordu. Etraf binlerce insan ve hayvan ölüleriyle adeta bir mahşer yerini hatırlatıyordu. Büyük asker bu manzara karşısında çok rahatsız oldu ve " Bu feci manzara, bütün insanlık için utanç verici bir olaydır. Ama biz vatanımızı korumak için gerekli savunmamızı yaptık. Buna bizi zorladılar.!" demiş ve ölüler kaldırılıp gömülünceye kadar hiç bir yerli ve yabancı gazetecinin bölgeye sokulmamasını kesin olarak emretmiştir. Görülüyor ki, Büyük Taarruz sonunda, büyük bir zafer kazanmış olmanın sevinci değil, adeta hüznü vardır içinde. Çünkü, yerlerde yatan cansız düşman askerlerinin feci durumu O’nu ziyadesiyle üzmüş, "Biz isteyerek yapmadık, bizi buna mecbur ettiler! " diyerek kendini teselli etmiştir.
|