#1
|
|||
|
|||
Atatürk'ün dil konusundaki hassasiyeti
Atatürk'ün dil devrimini geliştirdiği yıllarda, O her gittiği yerde akademik toplantılar düzenlemekte, öz Türkçeye doğru hızla yürümek için her türlü olanaktan yararlanma yolları aramaktadr. Florya köşkünde böyle bir toplantının yapıldığı bir gece, Vali Muhittin Üstündağ, bilim üstünlüğüne inandığı Osman Ergin'den söz ederek çok ilginç bir inceleme yapmış olduğunu açıklar. Atatürk memnuniyetle emreder: Çağıralım buraya!
Florya köşkünden hareket eden bir motor Osman Ergin'i getirmek üzere büyükada'ya gider. Osman Ergin hazırladığı tarım konulu makalesini de alarak Florya köşküne gelir. Salona alınan Osman Ergin makalesini okumaya başlar ve Atatürk'ün gözünde neşe pırıltıları belirir. Büyük bir ilgiyle dinleyen Atatürk, takdirini saklamayıp arada sırada bir sözcük, bir buluş hakkında bizzat açıklama yaparak Osman Ergin'in yerinde bulduğu düşüncelerini alkışlar. Makalenin okunması bittiği zaman herkes memnundur. Osman Ergin derin bir nefes aldıktan sonra makaleyi katlayıp cebine koymak üzeredir. Birden bir olay, hiç beklenmedik bir olay.... Atatürk'ün kaşları çatılmış, az önceki tatlı sesi çelik gibi sertleşmiş olarak seslenir: - Ver bakalım şu makale müsveddelerini Osman Bey! Makalenin yazılı olduğu kağıdı Atatürk'e verir Osman Ergin. Atatürk'ün kaşları çatılmış, alnı kırışıklarla dolmuştur: - Siz, Bay Osman Ergin, benim bu ülkede bir harf devrimi yaptığımı bilmiyor musunuz? Bu soru, derin susuşun sırrını çözümlemişti. Gerçekten özlü büyük bir çalışma ve emeğin sonucu hazırlanmışi birçok bilim adamlarına, profesörlere nasip olmayan takdirleri kazanmış bulunan bu makalenin en büyük, affedilmez hatası, Arap harfleriyle yazılmış olması idi! Osman Ergin beyninden vurulmuşa döner. İşte Atatürk'ün dil konusuna verdiği önem. Günümüzle bir karşılaştırırsak..... |