#1
|
|||
|
|||
Hakem Hatalari En Çok BeŞİktaŞ'a Dokundu
Spor basınımızın duayeni ve Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Dobra Dobra Programında Ömer Güvenç’in sorularını yanıtladı.
Sivasspor, Trabzonspor, Galatasaray, Fenerbahçe, Ankaraspor, Beşiktaş ve Kayserispor’a değinen Büyüka, Turkcell Süper Lig’de yaşanan çekişmenin kendisine keyif verdiğini ifade etti. Büyüka, sezonun ilk yarısında yaşanan hakem hatalarını da “son senelerin en kötüsü” olarak nitelendirdi. MARATON.COM.TR’nin Şansal Büyüka ile Dobra Dobra programından sizin için derledikleri şöyle: -“SİVASSPOR KONUSUNDA YANILDIM, MUTLUYUM”- İtiraf edeyim ki Sivasspor’un geçen seneki başarısını yakalamakta zorlanacağını düşünmüştüm. Ama yanıldım, yanılmaktan da mutluyum. Kadrosunda da değişiklikleri oldu. Buna rağmen Sivas bu sıkıntıyı çekmedi. Bu kadar mütevazı bir bütçeyle bu istikrarı yakalamasını takdir ediyorum. Bir de bu sezon Sivas adına yaşanan bir gelişme şampiyonluk adaylarına karşı galibiyetler alması oldu. Geçen sezon hatırlıyoruz tüm rakiplerine kendi sahasında yenilmişti. Sivasspor bana göre bu yıl şampiyon olabilir, ilk 5’in içinde kalabilir, hangi dereceyi alırsa alsın çok başarılıdır. Sivasspor’un çok ciddi bir futbol keyfi var. “Naklen yayında bir maçı olsa da görsem” diyorum. Gençlerbirliği maçında Sivasspor iyi oynamasa bile zevk veren bir maç oldu. -“MEHMET YILDIZ, SİVASSPOR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”- Kent halkının ya da ülke geneline yayılan Sivaslıların bile bu başarıyı beklemedikleri bir gerçek. Ama bu başarı nasıl kazanılıyor bu önemli. Bugün Dünya markası takımlar bile en büyük yıldızlarını iyi teklif gelmesi halinde satabiliyor. Önemli olan alternatif bulabilmek. Zaten Sivasspor’un B planı da her zaman hazır. Bülent Uygun da bunu söylüyor, “bizim anlayışımızda gitmek isteyeni zorla tutmak yok” diyor. Bunlara rağmen Mehmet Yıldız, Sivasspor için çok çok önemli bir futbolcu. Sivasspor’un defansını rahatlatan, takımı ileri taşıyan bir oyuncu Mehmet Yıldız. O yüzden aynı özellikleri taşıyan bir futbolcuyu rahat bulabilir misin bilmem. İsmi cismi olmayan ama iyi olan futbolcuları kovalıyor Sivas bugün. Almanya’dan gelecek vaat eden isimlerin gelmesi bekleniyor Sivas’a. Sivas ilk yarı boyunca her zaman rakiplerinden daha istekliydi. -“TRABZON’DA DA MÜTHİŞ BİR BAŞARI VAR”- Sivas 1 harcadıysa Trabzon 10 harcadı. Kabul edelim ki Trabzonspor da müthiş bir başarı yakaladı. Ersun Yanal’ın lafıyla, geride kalan 26 yılı ıskalamışsın, hedeflerden uzaklaşmışsın, darmadağın olmuşsun… Böyle bir ortamdan dönüyorsun sadece bir ilk yarı içinde liderle aynı puanda 2. bitiriyorsun. Trabzon’da da müthiş bir başarı var. Ama hangisi daha başarılı diye düşünürsek ben Sivasspor’un daha başarılı olduğunu söylüyorum. -“KAYSERİSPOR SANTRFORSUZ OYNADI”- Kayserispor’un da bulunduğu yer istedikleri yer değil. Ama bu sezon çok sıkıntı çekti onlar da. Yeri geldi santrforsuz oynadılar hepsi sakattı. Santrfor icat ettiler yeri geldi. Kabul ediyorum Fenerbahçe’nin ve Galatasaray’ın kötü başladığını, Beşiktaş’ın iyi başlayıp sonra kötüleştiğini ama diğer takımların da bir başarısı olduğu kesin. Onlar başarılı olmasa yine en tepede 3 büyükler olurdu. -“MUSTAFA DENİZLİ’NİN İDDİASINI KANITLAMASI LAZIM”- Mustafa Denizli’nin nasıl konuşmasını beklerdik ki? Galatasaray maçından çıkmışsın, yenilmişsin. “Bu takımın bu sene şampiyon olması çok zor” demesini mi beklerdik? Lider demek, en kötü günlerde bile camiasına moral pompalayan demek, lider demek, en kötü günlerde bile bunu kimseye hissettirmeyen demek. Ben hem söylediklerine inandığını hem de camiasını inandırmaya çalıştığını düşünüyorum. Ama artık bu iddiasını da kanıtlaması lazım. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok kayıp normal değil. Denizli’nin de kriz ortamlarını iyi bildiğini kabul ederim. Bu yıl kendi kurduğu bir takıma gelmedi ama göreve geliyorsa o kadroyu kabul ediyor demektir. Beşiktaş, savunmasında çok ciddi yanlışlar yapmaya başladı. Böyle devam ederse Beşiktaş, bu kayıplar da devam eder. -“ARDA, SOL KANATTA ‘SAĞLIKLI YAŞAM KOŞUSU’ YAPTI”- Galatasaray – Beşiktaş maçının ilk yarısına bakıyorsun, Arda sol kanadı “sağlıklı yaşam alanı” gibi kullandı. Gitti, geldi sürekli. Sağ kanada bakıyorsun o da öyle. Geçmişe bakınca oturmuş bir dörtlü savunma anlayışı vardı. Sivok ve Zapotocny iyi başladılar ama Mustafa Hoca döneminde sürekli geriye gittiler. Beşiktaş savunmasındaki bu anlayışı düzeltemezse ilk 3’ün bile gerisinde kalabilir bana göre. Beşiktaş’ın savunmasını bu kadar göz ardı etmesini futbolun gerçekleriyle bağdaşmadığını düşünüyorum. Örneğin Ekrem iyi bir çıkış yaptı Beşiktaş’ta ama Ekrem, Gaziantep’te sol kanatta başarılı olan bir oyuncuydu. Şimdi sağ kanatta oynattı onu. Üst üste gelen sakatlar ve cezalar da Beşiktaş’ı kötü etkiledi. Tabi bunu da sezon başında düşüneceksin ve ona göre kadro kuracaksın. Başkan Demirören’in “Bıçak kemiğe dayandı” dediğini duyuyorum. Hadi hakem hatasıyla maç kaybettiniz ama Beşiktaş bu kötü gidişteki tüm faturayı sakın ola hakemlere kesmesin. Tamam, bazı maçlar oldu ama 16 puanın 6’sını hakemler götürdü diyelim, 10 puan nerede? Bizde bu anlayış hızla yayılıyor, yenilginin faturasını başkasına atabilmek. -“HAKEM HATALARI BEŞİKTAŞ’A DAHA ÇOK DOKUNDU”- Beşiktaş’a hakem hatalarının daha çok dokunduğunu da söyleyelim. Birinci gol için gol diyenler çoğunlukta, faul diyenler azınlıkta. İki penaltı için çok fazla itiraz edeni görmüyoruz. Delgado’nun atılışı var tartışılan bir tek. O bakımdan hakem belki bir yanlış yaptı ama çok önemli bir yanlış yaptı. Derbilerde bir takımın eksik kalmasını kabul edemiyorum, gazozun havası kaçıyor. Fenerbahçe – Beşiktaş maçında da böyle oldu. Çatır çatır maç olurken Cisse bir atıldı maçın bütün tadı kaçtı. Beşiktaş’ın hakem hatasıyla maç kazandığını hatırlamıyorum. Ama hadi 5 puan 6 puan gitti diyelim geri kalan nerede? Beşiktaş’ın önce kendi özeleştirisini yapması gerektiğini düşünüyorum. Bu başarısızlıktan 1. derecede takım ve teknik kadroyu sorumlu tutuyorum. -“FENERBAHÇE FUTBOL ZEVKİMİZİ KÖRELTTİ”- Fenerbahçe’nin ortaya koyduğu maçlara bakarsak, sakatlarına bakarsan topladığı puan olağanüstü. Fenerbahçe ilk yarıyı iyi bir yerde bitirdi. Bir beraberlikle lider olma şansın var. Bu bakımdan Fenerbahçe’nin kusursuz bir kadrosu var. Ama dönüp bakınca futbol zevkimizi körelttiğini söyleyebiliriz. Bu kadar yatırım yapan, bu kadar yıldızı olan bir takımın böyle futbol oynamaya hakkı yok. Üstelik iki tane de derbi kazanmış Fenerbahçe. Bir Sivas’ın, bir Trabzon’un, bir Galatasaray’ın, bir Antep’in futbolundan keyif alıyorum, bunlar Fenerbahçe’de de olsun istiyorum. İnanılmaz keyif alıyorum kardeşim Gaziantep’in futbolundan. Beto’yu izliyoruz işte, bir kaleciye 3 defa üst üste çalım atılır mı kardeşim? Tat almak için illa Fenerbahçeli olmaya gerek yok. Eğer futboldan zevk alıyorsan iyi bir Fenerbahçe izlemek istiyorsun. -“ALEX, ESKİ ALEX DEĞİL”- Fenerbahçe puan anlamında aşağı yukarı bu seviyelerde olur ancak ben futbol açısından fazla ilerleme sergileyeceğini düşünmüyorum. Fenerbahçe’nin antrenörü ile iyi örtüştüğünü düşünmüyorum. Emre ve Güiza çok iddialı iki transfer olmalarına rağmen beklenen verimi veremediler. Alex’in bu sene büyük bir hayal kırıklığı yaşattığı bir gerçek. Bunları birlikte düşününce çok da farklı bir Fenerbahçe izleyeceğimizi düşünmüyorum. Aragones ile birlikte Alex’in biraz daha geri bölgede oynaması formunu kötü anlamda etkiledi ama kesin olan bir şey var ki Alex, eski Alex değil. -“ŞAMPİYONLUĞUN GARANTİSİ YOK”- Transfer açıklamaları arasında çelişki var ama patron yönetimdir. Aragones bugün var yarın yok. Yönetim transfer yapıyorsa Aragones’in buna uyması gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe’nin ciddi anlamda transfere ihtiyacı olduğunu da düşünüyorum. Bu devre arasında alınan oyuncularla mı daha faydalı olur yoksa sezon sonuna kadar izlenen oyuncuların alınmasıyla mı olur onu düşünmek lazım. Bu kadro iyi-kötü zirve yarışının içinde olur. “Ben mutlaka şampiyon olacağım” diyorsan, “Şampiyonlar Ligi’ne direk katılmak” istiyorum diyorsan daha iyi transfer yapabilirsin ama şampiyonluğun da garantisi yok bana göre. -“ROBERTO CARLOS’UN MEVKİİNE OYUNCU ALIRIM”- Özer Hurmacı Fenerbahçe’ye transfer olursa ilk 11’de oynayabileceğini düşünmüyorum. Ama bu haliyle Güiza’nın da oynamaması lazım. Kimin ne oynayacağını kestiremiyorsun ki? Ben olsam Roberto Carlos’un mevkiine de bir oyuncu alırım çünkü formu çok düşük. Ben olsam geriye bir alternatif bulup, Roberto Carlos’u ileride kullanırım. Galatasaray 2 sene önce sessiz sezasız bir Hakan Balta aldı sol kanadına. Bugün Galatasaray’ın sol kanatta sorun yaşadığını görüyor muyuz? Adam Milli Takım’da da oynuyor, işini iyi yapıyor. O bakımdan ben Fenerbahçe’nin 2–3 kişiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. -“İBRAHİM ÜZÜLMEZ’E HAKSIZLIK YAPILIYOR”- Kenara yakın oynayan bütün oyuncular tribünlerden çok çeker. İbrahim Üzülmez’in tek kusuru Beşiktaş’ta alternatifsiz oluşu. Bunca teknik direktör geldi-geçti Beşiktaş’tan. Hangisi İbrahim Üzülmez’den vazgeçti? İbrahim’e inanılmaz haksızlık yapılıyor. -“HAKEMLER SIRALAMAYI BELİRLEDİ”- “Hakemlerden rahatsız değiliz” desek kim inanır? Kabul edelim ki son yıllardaki en büyük hakem hataları bu sezonun ilk yarısında oldu. Hakemler sıralamayı direk olarak ciddi biçimde etkiledi. Bu bakımdan çok başarısızlar. İyi başladılar ama çok kötü bitirdiler. 1 maç hariç hakemleri planlı programlı bulmuyorum. Hep hakemler için iyi niyetli yakıştırmasını yapıyorum. Ama Bursaspor – Trabzon maçındaki 1,5 metrelik ofsaytı kaçırmayı hakem hatası sınırlarının içerisine koyamıyorum. Sen nasıl kaçırırsın öyle bir ofsaytı? Trabzonspor – Eskişehirspor maçında da Fırat Aydınus’un “Trabzonspor kazansın da başım ağrımasın” der gibi bir maç yönettiğini düşünüyorum. Fırat Aydınıs, başkan Şener’in açıklamasına uydu ve bana göre de bir balans ayarı yaptı. Bu maç dışında ve Bursa maçındaki hatalar dışında planlı, programlı bir durum görmüyorum. -“SUÇUN TAMAMINI HAKEMLERE ATAMAZSIN”- Fenerbahçe de hatayla gol attı, Galatasaray elle-kolla birçok gol attı, Trabzonspor’un Kayseri’deki golü gol değil, penaltısı penaltı değil ama o zaman sesleri çıkmıyor. Tamam, hakemlerin ciddi biçimde skora ve tabloya etkileri oluyor ama getirip kaybettiğin 16 puanın suçunun tamamını da hakemlere atıp kurtulmaya çalışmayacaksın. -“HAKEM CAMİASINDA SAVAŞ VAR”- Mahmut Özgener başkanlığa geldiği günden beri hakemler dışında bir kriz yaşamadı. Fatih Terim’in maaşıyla ilgili bir konu oldu, o da çok hafif geçti. Açık konuşalım MHK, Mahmut başkanı son derece güç durumda bırakabilir. Bizim hakem dünyasının da bir şanssızlığı var, MHK’yi 15 kişi yönetiyor, geride kalan 100 kişi “Biz bunları nasıl yıkarız?” diye düşünüyor. Çok acımasız bir savaş var hakem camiası içerisinde. MHK’nin peşinde koşanlar, kendi hakemini öne çıkarmaya çalışanlar, bölgesinde tepeye çıkmaya çalışanlar… Bu durum artarak devam edecek bana göre. -“HATALARIN ALTTAN ALACAK YANI YOK”- Mahmut Özgener, Oğuz Sarvan’ın iyi niyetine son derece güveniyor. Bugün “Beceremiyorsun, git” diyenler bile Oğuz Sarvan’ın kişiliğine olan güvenlerini belirtiyorlar. Ama buna rağmen hakem hatalarının alttan alınacak yanı yok. Eğer bu hatalar ikinci yarıda da devam ederse kabul edelim ki lig yangın yerine döner. -“MILAN BAROS, NOKTA TRANSFER”- Türkiye’de Skibbe’nin en az eleştirildiği program MARATON programı. Galatasaray kötü giderken Skibbe’den biliniyor, iyi giderken futbolculardan biliniyor. Nasıl kötü giderken eleştiriyorsan, iyi giderken de katkısını görmek zorundasın. Kötü bir başlangıç ve iyiye doğru giden performansı var Galatasaray’ın. Göze hoş gelen bir futbol ve iyi yerde bitirilen lig. Ben Galatasaray’ı izlerken keyif alıyorum kardeşim. Lincoln demek ki fizik gücünü arttırdı. Geçen yıl sanıyorum ki topa istediği gibi hükmedemiyordu. Beyninin düşündüğü her şeyi ayakları yapıyor, rakibi bitirmeye gidiyor. Baros’un önüne indirdiği topa bakalım. Allah’ı var Baros da nokta atışı bir transfer. Son 2 sezonu kötü geçmişti ama çabukluğuyla Turkcell Süper Lig’de iş yapacağı belliydi. -“YABANCILARA VERİLEN DEĞER YERLİLERDEN ESİRGENİYOR”- Kabul edelim ki Galatasaray’da yabancılara gösterilen itibar ve ilgi yerlilere pek gösterilmiyor. Aynı şartlar altında değiller. İnsan egosu ve kıskançlık böyle ortamlarda ön plana çıkabilir. Bugün Türk futbolunun birinci ismi olma yolunda ilerliyor Arda Turan. Galatasaray’da böyle bir oyuncu var, Servet gibi çok önemli bir oyuncu var, Barış gibi mücadele eden bir oyuncun var, Hakan Balta gibi havası olmayan görevini yapan bir oyuncu var, Ayhan gibi yıllandıkça değerlenen bir oyuncun var, Mehmet Topal gibi mükemmel bir orta saha oyuncun var… Bütün bu oyuncuların yanında yabancılara daha fazla değer verirsen Arda’nın söylediklerini de haklı buluyorum. Arda, elbette bu takımın kaptanlığını hak ediyor. Tabi ki Ayhanlar falan yoksa sahada yaş itibariyle. Yerli oyuncularımıza yabancılara gösterilen ilgi gösterilse Arda da o sözleri söylemeyecek. -“… O ZAMAN ARDA’YI GALATASARAY’DA KİMSE TUTAMAZ”- Benim ligin ilk yarısında iki tane beğendiğim oyuncu var. Biri Lincoln biri de Sivaslı Bilica. Galatasaray’da yerlileri sayınca ciddi bir potansiyel var. Dönüyorsun Beşiktaş’a “yerlileri sayalım” diyince kimseyi sayamıyorsun. Dönelim Fenerbahçe’ye “yerlileri sayalım” diyelim, Gökhan Gönül dersin Semih dersin o kadar. Galatasaray, bu yönden çok daha önde rakiplerine göre. Arda, kendini biraz daha geliştirsin, eksiklerini gidersin o zaman onu Galatasaray’da kimse tutamaz bunu kabul edelim. Sen bu tempoyla İngiliz Ligi’nde zor iş yaparsın bu da bir gerçek. -“GALATASARAY, GALATASARAY GİBİ OYNARSA TURU GEÇER”- Bordeaux Fransız Ligi’nde 3. sırada. Galatasaray, Galatasaray gibi oynarda Bordeaux’u da eler, sonraki turda Hamburg gelecek büyük ihtimal onu da eler. Galatasaray’da çok ciddi bir potansiyel var. Aziz Başkan stadı yapar, Galatasaray finali oynar… Fenerbahçe de büyük gurur duymalı finale ev sahipliği yapacağı için. Tabi ki çok da zor finali yakalamak. İlerleyen turlarda daha ciddi takımlar olacak. Keşke Fenerbahçe ile Galatasaray oynayabilseydi o finali tabi ki… -“HERKES ETEĞİNDEKİ TAŞLARI DÖKSÜN”- Sivas’ın başarısını önemsiyorum, Trabzon’un zirve yarışına ortak oluşunu ilk yarının en önemli kazançlarından olarak kabul ediyorum, zirveye çok takımın ortak olmasını çok önemsiyorum. Gaziantep’in zirvede olmasa bile müthiş keyif veren bir futbolu var. Gollü maçlar oluyor. Canımı sıkan ciddi hakem hataları oldu, yöneticilerin daha sorumlu davranması lazım, medyanın daha sorumlu davranması lazım. Ama önce yöneticiler. Kulüp başkanları, medya sorumluları, hakem yöneticileri, gözlemci-temsilci sorumluları… Bunların bir araya gelip eteklerindeki taşları artık dökmesi lazım. Hepimizin bu ürüne artık sahip çıkmamız gerekiyor. Eleştiri tabi ki olacak ama kötüye verdiğimiz önemi iyiye de vermemiz gerekiyor. 3–5 gün bir otelde kapanırsın, çok samimi bir özeleştiri yaparsın bu işi bitirirsin. Yüz yüze bakınca yarın hoşgörü ortamını daha çabuk sağlarsın. |