#1
|
|||
|
|||
Sunay Akın
Bilerek mi yanına
almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru Güveniyordum oysa ben sevgimize vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar Beni senin gibi bir de annem terketmişti ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur Miğfer Yağmur sinmiş toprağa usulca geceden su içiyor göçmen kuş ölü bir askerin ters dönmüş miğferinden Çok yaşamayı diliyor siperlerin içinde birbirlerine askerler hapşırık sesi beklemeden Korkulacak bir şey olmazdı gözlerinde belki ölmek onca silah sesinden kaçmasaydı kuş telaşlı ve ürkek Ölü Asker Nasıl da istemiştim savaşa gitmeden sevgilimle evlenmeyi ama nereden bilebilirdim ki silahın demirine çarpıp saklandığım yeri belli edeceğini parmağımdaki yüzüğün [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Sunay Akın (1962 - ), Türk şair, yazar, gazeteci, araştırmacıTrabzon’da doğdu. Lise öğrenimini İstanbul Koşuyolu Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik Coğrafya Bölümü’nden mezun oldu.İlk şiirleri 1984 yılında dergilerde yayınlanmaya başladı. Arkadaşlarıyla birlikte 1989′da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı.1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü’nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü Makiler şiiri ile kazandı. Buluşlara dayanan, genellikle kısa şiirlerinde, Orhan Veli şiirindeki bir özelliğin günümüzde sürdürümcüsüdür. Bu tür şiire pek de özgü olmayan, yumuşak, lirik bir ses tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreyya’nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir. Sunay Akın ilk şiirini 9 yaşında meteoroloji müdürlüğünde çalışan bir memurun kızına yazar. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar. Mahsusçuktan!… Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra “Bir Şairdir Artık”, çocukluğunun geçtiği Trabzon’a gittiğinde sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri “Hava Muhalefeti” nedeniyle kayıptır. 23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, hayali olan İstanbul Oyuncak Müzesi’ni Göztepe, İstanbul’da tarihi dört katlı bir konakta açtı. TV8′de Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu ve Nebil Özgentürk ile birlikte Yaşamdan Dakikalar adlı televizyon programını yapmaktadır. ESERLERİ Makiler (1989) Antikacılar (1991) Kaza Süsü (1993) TOPLU ŞİİRLERİ Alacak Antik Acılar Ayrılık Çukur Miğfer Ölü Asker Telaşlı Penguen Yalnızlık sunay akın; gülümseyen adam.. duru adam.. büyümemiş adam.. çocuk adam.. zekasına hayran olduğum adam.. mütevazi, alçakgönüllü adam.. şairlikten öte düşünür.. sohbeti büyüleyicidir.. keyifli adamdır sunay akın.. sözcükleri çok keskindir.. bazen öyle bi cümle kurar ki vurgun yer insan.. ben yiyorum .. hem de çok.. |