Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Yaşamın İçinden > Bunları biliyor muydunuz ?
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 9 January 2009, 13:36
Banned
 
Kayıt Tarihi: 29 July 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Arrow Yerçekimi Kuvveti Değişseydi Neler Olurdu?

Yerçekimi Kuvveti Değişseydi Neler Olurdu?

Yerçekimi olarak bildiğimiz kuvvetin gerçek adı "kütle çekim kuvveti"dir. Şiddeti diğer kuvvetlere göre en düşük kuvvet olmasına rağmen, çok büyük kütlelerin birbirini çekmelerini sağlar. Evrendeki galaksilerin, yıldızların birbirlerinin yörüngelerinde kalabilmelerinin nedeni bu kuvvettir. Dünya'nın ve diğer gezegenlerin Güneş'in etrafında belirli bir yörüngede kalabilmelerinin nedeni de yine yerçekimi kuvvetidir. Bizler bu kuvvet sayesinde yeryüzünde yürüyebiliriz.

Yerçekimi sabiti şimdikinden biraz daha büyük olsaydı, evrendeki büyük yıldızların hepsi birer kara deliğe dönüşmüş olacaktı. Bu arada en küçük gezegenlerdeki yerçekimi dahi o kadar güçlü olacaktı ki, böceklerden daha büyük hiçbir nesne ayakta kalmayı başaramayacaktı.

Diğer yandan, eğer yerçekimi sabiti biraz daha küçük olsaydı, o zaman da uzaydaki bütün yıldızlar en fazla bizim Güneşimizin 0.8'i büyüklüğünde bir kütleye sahip olacaklardı. Bu küçüklükteki yıldızlar her ne kadar etraflarındaki gezegenlerde hayatı destekleyecek ölçüde uzun ve kararlı biçimde yansalar da bu sefer gezegenleri ve canlılığı oluşturacak ağır elementler evrende oluşamayacaklardı.

Güçlü Nükleer Kuvvet Üzerindeki Hassas Ayar Neden Hayati Önem Taşır?

Çevremizde gördüğümüz her şey, kendimiz de dahil olmak üzere atomlardan oluşur. İşte atomu ve atomun parçacıklarını birarada tutan güç "güçlü nükleer kuvvet"tir. Bu kuvvet atomun çekirdeğindeki protonların ve nötronların dağılmadan bir arada durmalarını sağlar. Atomun çekirdeği bu şekilde oluşur. Bu kuvvetin şiddeti o kadar fazladır ki, çekirdeğin içindeki protonların ve nötronların adeta birbirine yapışmasını sağlar. Bu yapışmanın şiddeti çok hassas ayarlanmıştır. Bu yapıştırıcının kuvveti protonların ve nötronların birbirlerine istenilen mesafede bulunmalarını sağlamak için özel olarak tespit edilmiştir. Söz konusu kuvvet biraz daha yapıştırıcı olsa protonlar ve nötronlar birbirlerinin içine geçecek, biraz daha az olsa dağılıp gideceklerdi. Kısacası bu güç üzerindeki hassas ayar olmasaydı insan dahil hiçbir varlık olmayacaktı.

Hücrelerin Şekillerinin Birbirinden Farklı Olmasının Nedeni Nedir?

Vücudumuzdaki yaklaşık 200 farklı tipte hücrenin aralarındaki en önemli farklılık şekilleridir. Bunların hepsi temelde aynı mekanizmalara sahip olmalarına rağmen, mükemmel şekilleri ile görev yaptıkları bölgede en yüksek verimi alacak şekilde yaratılmışlardır.

Farklı şekillere sahip hücrelere iki örnek sinir ve kan hücreleridir. Sinir hücrelerinin omurilikten ayağa kadar uzanan yaklaşık 1 metrelik uzantıları vardır. Bu sayede uyarılar bir hücreden diğerine atlayarak hiç vakit kaybı olmadan tek bir hat üzerinden hızla gidecekleri bölgeye ulaşırlar. Kan hücreleri ise sinir hücrelerinin aksine sadece 7 mikrometre boyundadır. Böylesine minik bir boyuta sahip olmaları onların mikroskobik boyuttaki kılcal damarlardan sıkışmadan geçebilmelerini sağlar. Ayrıca küçük birer diski andıran bu hücrelerin her iki yüzünün de içe doğru çukur olması onların oksijen ve karbondioksit alışverişi için maksimum alana sahip olmalarını sağlar.

Kulağımızdaki Tüycüklerin Hareketinin Anlamı Nedir?

Bu tüycükler, aslında salyangozun iç duvarını çevreleyen yaklaşık 20 bin ayrı hücrenin tepesinde yer alan birer maniveladırlar. Tüycükler bir titreşim algıladıklarında hareket ederler ve bu hareket, tüycüklerin altındaki hücrelerin kapılarını açar. Bu sayede hücrelere iyon girişi olur. Tüycükler ters yöne yattıklarında ise hücre kapıları bu kez kapanırlar. Bu sürekli hareket, hücrelerin kimyasal dengelerini de sürekli değiştirir ve onların elektrik uyarıları üretmelerini sağlar. Bu elektrik uyarıları, sinirler aracılığıyla beyne iletilir ve beyin de bunları yorumlayarak ses haline getirir. Beynin bu yorumu nasıl yaptığı, küçük bir et parçası olan bu organın, kendisine ulaşan elektrik sinyallerini nasıl insan sesine, gök gürültüsüne ya da bir müzik eserine dönüştürdüğü, bilim adamları tarafından asla açıklanamayan bir yaratılış delilidir. Allah yarattığı herşeyi en güzel yapa,. üstün güç sahibi Yaratıcımızdır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 12:44


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2