#1
|
|||
|
|||
erçek Sevgide Karşı Tarafın Nefsinin Üstün Tutulduğunu
İman etmeyen insanlar için hayatlarının en önemli konusu, genellikle kendi nefislerinin rahatıdır. Ancak gerçek sevgide insan kendi nefsini unutur ve sevdiği insanın nefsi ön plana geçer. Onu rahat ettirmek için elinden gelen her türlü gayreti gösterir. Her zaman, sevdiği kişinin isteklerini, kendi isteklerine tercih eder. Sevdiği kişinin haklı çıkması kendisinin haklı çıkmasından daha önemlidir. Eğer emek gerektiren bir işin yapılması gerekiyorsa, kendisi yorulmayı tercih eder. Asla karşı tarafı utandıracak, küçük düşürecek, kıracak bir tavır içine girmez. Bunun sebebi ise Allah'ın rızasını, sevgisini ve cennetini kazanma isteğidir.
Bir insan ancak gerçekten iman ettiğinde ve Allah'ın rızasını kazanmak için karşısındaki kişiyi bu kadar fedakarane ve samimi bir anlayışla sevebilir. "İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır."(Meryem Suresi, 96) Enzimlerin Hücreye Yakıt Sağladığını... Bedeninizin inşa edilmesinde görev alan mikroskobik işçilerin en önemlileri metabolik enzimlerdir. Yaşamımızın ilk anlarından itibaren sayısız işlemi yerine getirmek üzere sürekli olarak görev başındadırlar. Sindirilmiş 45 temel besini alır ve onları kaslara, sinirlere, kemiklere, kana ve organlara dönüştürürler. Bir başka deyişle, bir hücrenin hayatta kalabilmesi için yakıt sağlarlar. Hücrenin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gereken tüm reaksiyonlarda devreye girer ve onları saliseler içinde sonuçlandırırlar. Bir DNA'nın kopyalanabilmesi, ATP (Adenozintrifosfat adlı özel bir molekül)'nin enerji depolayabilmesi, besinlerin hücreye giriş çıkışları ve duyularımızdan gelen elektrik akımının sinirler boyunca iletilmesi gibi "yaşamla" ilgili her şeyde görev alırlar. Görüldüğü gibi enzimlerin bu üstün özellikleri tüm iman edenler için hikmetli birer yaratılış delilidir: "Şüphesiz, mü'minler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır." (Casiye Suresi, 3-4) Denizşakayıklarının Kendilerine Kumdan Koruyucu Sir Kılıf Yaptıklarını Denizşakayıkları denizgülleri olarak da bilinir. Genellikle sarı, yeşil ve mavi renklere sahip olan bu canlılar, gövdelerinin alt ucundaki ayak diskleriyle kaya, iskele kazığı, deniz kabuğu ya da bir yengecin sırtı gibi sert yüzeylere bağlanarak yaşarlar. Genellikle de çok az hareket ederler. Fazla hareket kabiliyeti olmayan bu canlıların kendilerini korumak için özel bir savunma sistemine ihtiyaçları vardır. Çünkü denizşakayıklarının koruyucu dış iskeletleri yoktur. Bunun yerine şakayıklar, gövdelerini dıştan olduğu gibi saracak boynuzsu bir madde salgılayarak, bu yapışkan maddeyle kum tanelerini ya da deniz kabuğu parçalarını birleştirerek kendilerine koruyucu bir kılıf yapabilirler. Açıktır ki Allah her canlı için çok farklı güzellikler yaratmıştır. Allah'ın eşsiz yaratma sanatının örnekleri, görebilenler için her yerde sergilenmektedir. Hadis “Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır. Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır.” (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, 1992, s. 208) Tüm Canlılar Gibi Kemikli Turna Balığının da Yaratıldığı Günden Beri Hiç Değişmediğini... Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi Yaş : 54 - 37 milyon yıl Bölge: Green River Oluşumu, Wyoming, ABD Bugüne kadar elde edilen yüzlerce kemikli turna balığı fosili, tüm canlılar gibi bu canlıların da milyonlarca yıldır en küçük bir değişikliğe uğramadıklarını göstermektedir. Resimde görülen 54 - 37 milyon yıllık kemikli turna balığıyla, günümüz denizlerinde yaşayanları arasında hiçbir fark yoktur. Tüm canlılarda görülen bu farksızlık, Darwinistlerin açıklayamayacağı bir durumdur ve yaratılış gerçeğini bir kez daha ispatlamaktadır. |