|
|
#1
12 July 2009, 15:12
|
||||
|
||||
Bakın Kedilere Eğitim Nasıl Veriliyormuş ?
Bir yıldır evimizin “sultan kedileri” arasına katılan Bing Bang, geçen sonbaharda “kedilerde annelik duygusu bir süre sonra yok olur” diyen alıkları utandırmak istercesine miyavlamaları ile erişkin kızını da eve iltica ettirmeyi başardı. Yaklaşık 6 aydır evimizde “anasının kızı” ismi ile ikamet eden bu sevgili kedimiz yemeğini keyifle yiyip evdeki diğer kedilerimizle de her türlü oyunu oynasa ve hatta yanına bir karış kalana dek yaklaşmamıza izin verse de asla kendine dokunulmasına izin vermez. “Anasının kızı” ile altı ay geçirmiş olsak da hala onun güvenini kazanmak için gösterdiğimiz çaba devam ediyor. Bir kedinin güvenini kazanmak kolay iş değildir.
Kedilerin doğaları gereği güvenlik son derece önemlidir. Sizi ne kadar sevse size ne kadar güvense de gözü, kulakları, bıyıkları çevreyi sürekli kontrol eder. Tehlikeli ya da kuşkulu bir durumun sinyali alındığında ise harekete geçmekte asla tereddüt etmez. Kedi dostları kedileri ile övünürken bazen onların uysallığını da öve öve bitiremez. Evet evcilleşen bir çok kedi son derece uysaldır. Ama içgüdüsel olarak duran güvenlik mekanizmaları sokaktaki kedilere göre azalmış olsa da tehlike detektörlerini her zaman açık tutarlar. Bir kedinin güvenini kazanmak, “sevgi” ve “anlama” ile başlar. Kedinizin kedi olduğunu kabul edemiyorsanız güven müessesesi birinci dakikada ciddi yara almış demektir. Kedi, dolaşmak, araştırmak, oynamak, sevilmek ve ilgilenilmek ister. Ayrıca istikrar kediler için insanlara kıyasla daha önemli bir kavramdır. İnsan dostunun değişken ruh halleri onda kuşku uyandırır. Yemek, temizlik, sevgi gibi aktivitelerde kendisine gösterilen davranış şeklinin aynı şekilde devam etmesini bekler ve bu aktivitelerin hepsi de sevgi ile yoğrulmuş olmalı, tehdit ya da tehlike sayılacak davranışlar içermemelidir. Sinirli davranışlarınız, bağırmalarınız, kızmalarınız, onu baştan savmak için yaptığınız el-kol hareketleriniz ya da sert fiziksel tepkileriniz onun size olan güvenini yok etmekle kalaz, onun ruhsal dünyasında da yaralara yol açar. Davranış bozukluğu yaşayan kedilerin önemlice bir bölümü yukarıda sayılan etkenlere maruz kaldıkları için hastalanmaktadırlar. Stres de kedilerin güven duymasını engelleyen bir başka etkendir. Ev ortamındaki fiziksel ya da ruhsal sınırlandırılmışlıklar kedilerin özgür doğası üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilir. Dolaşım alanının sınırlanması, her hareketinde yasaklayıcı tavırlar, sürekli yönlendirmeci yaklaşımlar kedilerinizin sizinle kuracağı dostluğun özünü oluşturan güvenin asla kurulmasına izin vermez. Eve gelen yeni bir hayvan –ister kedi olsun ister başka bir canlı-, eve ziyarete gelen bir konuk da zaman zaman kedilerin güveni üzerinde azaltıcı etki yaratır. Kedilerin sevilme arzuları tıpkı insanlardaki gibi değişiklik gösterir. Kimi kedi sadece başından kimi ise karnından okşanmayı sever. Kimisi ise sert hareketlerle ve oyuncu bir eda ile sevilmeyi beklerken kimileri ise gelincik çiçeği gibi nazikçe tutulmayı bekler. Kediler açık sözlü canlılardır. Size nasıl bir sevgi dili istediğini belli etmekte tereddüt etmez. Bir kedi ile olan ilişkinizde çok az kuralı sizin ve bir çok kuralı ise onun koyacağını baştan kabul etmelisiniz. Evinizin çatısı altına yeni gelen bir kedinin güvenini kazanmak istiyorsanız, aceleci davranmayacaksınız. Öncelikle onun kendisine ait hissedeceği bir alanın oluşmasına izin vereceksiniz. Bu alanı siz de hazırlayabilirsiniz. Şanslıysanız sizin hazırladığınız alanı seçebilir, ama çoğunlukla bu alanı kendi belirleyecektir. Bu alan, bir divan altı, bir dolap üstü ya da sizin hiç tercih etmediğiniz bir mekan olabilir. Kediler alışma döneminde alanlarını seçerken doğal olarak güvenliklerini dikkate alırlar ve başta potansiyel tehlike olarak gördüğü sizinle arasına bir güvenlik mesafesi koymaya çalışırlar. Yeni bir kedinin güvenini kazanmaya çalışırken onu aşırı zorlamamalısınız. Aşırı zorlandığını siren gibi bir miyavlama sesi ile size belli edecektir. Bu durumda onun üzerine gitmemelisiniz. Aksi takdirde onun size karşı olan korkusu pekişecektir. Verilen güzel yemekler, sakin davranışlar bir kedinin güvenini tesis etmekte işe yarar çözümlerdir. Bir çok kedi dostu hatalı bir şekilde güven sorunu olan bir kedi ile oyun oynayarak dost olmaya çalışır. Oysa ki bu oyunların büyük bir çoğunluğu bir tür mücadele oyunudur. Atılan ipi çekiştirtme ya da patilerini harekete geçirten savunma oyunları, bu tür oyunlar arasında en sıkça başvurulanlardır. Ama bu oyunlar aslında kedilerin savunma mekanizmasını harekete geçirir ve güven duyma sürecini uzatır. Bir kedinin güvenini kazanana dek bu türden oyunlardan olabildiğince uzak durmalısınız. Güven sorunu olan bir kedinin belli bir mesafe korumak istemesine de saygı duymalı ve onunla sakin bir dille konuşmaya çalışmalı, zaman zaman göz kontağı kurarak sıcak duygularla ona bakmalı ve hafifçe göz kapaklarınızı bir kaç kez yumarak onu selamlamalısınız. Bütün bunlar kediler üzerinde olumlu etki bırakacaktır. İnsan dostlarına güvenen kedilerin de zaman zaman bu güvenlerinde azalma olabilir. Alışılmış mekanının dışında bir yere seyahat etmek durumunda kalması (uzun bir yolculuk, veteriner hekim kliniğine gitmek gibi) ya da ev dışı bir mekanda yaşadığı aşırı korku güven sorunları ortaya çıkarabilir. Keza hastalık döneminde evde verilen ilaç ya da rehabilitasyon döneminde uygulanan bakım da bazen kedilerde kaygı doğurabilir. Tadı acı bir ilacı bir kez verdiğinizde o bir dahaki sefer hareketlerinizden başına neyin gelmek üzere olduğunu anlayacak ve bu durumdan kurtulmak isteyecektir. Ama bu tür sıkıntıların aşılması fazlaca sürmez. Sürüyorsa ortada kesinlikle devam eden başka bir stres kaynağı vardır ve sizin bunu bulmanız gerekir. Ayrıca son olarak kedinizi değişime zorluyorsanız peşinen söyleyelim kediler değişmezler, değişmesi gereken siz olabilirsiniz. 
|
 |
|
||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
| Sizinde doğaüstü güçleriniz olabilir mi? | HaZzAn | Parapsikoloji üzerine haber ve makale | 0 | 30 January 2009 10:32 |
Normal
