Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Genel Kültür > Türk Dünyası > Büyük Türk Şahsiyetleri
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 13 January 2009, 18:14
Banned
 
Kayıt Tarihi: 29 July 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Arrow Fârâbî

Fârâbî
Bugün Kazakistan sınırları içerisinde bulunan Otrar (Fârâb) şehri yakınlarındaki Vesic yerleşim merkezinde 870 yılında doğdu. Adı Muhammed, baba adı Muhammed, büyükbabası Tarhan, onun babası ise Uzluk.. Künyesi Ebu Nasr.. "Ebu Nasr Muhammed b. Muhammed b. Tarhan b.Uzluk el-Fârâbi" adına, Türk olduğunu belirtmek üzere bazı eserlerde "et-Türkî" lâkabı da ilâve edilir. Doğduğu şehre atıfla "Fârâbî" diye şöhret buldu.
Babası doğduğu yer ve bir sınır kasabası olan Vesic Kalesi'nde kumandan. Büyükbabası, o dönem Türk devlet ve topluluklarında bir asalet unvanı ve rütbe olan "Tarhan" adını taşıyor. İleride "İslâmî fikir tarihimizi başlatan bilgin" olma onurunu kazanacak olan Fârâblı Muhammed, asalet ve rütbelere sahip, saygın bir soy silsilesine ait olarak bu münbit kültür ortamında dünyaya geldi. Fârâbî'nin yetiştiği kültür ortamı İslâmiyet öncesi ve sonrası binlerce yıllık Türk kültür ve medeniyetinin bir sentezi durumunda idi. İslâmiyet öncesinin binlerce yıllık millet olma bilincine, devlet kurucu iradesine, bütüncü dünya görüşüne sahip Türk milletinin, İslâmiyet’in evrensel tevhid inancı ile buluşmasından ortaya çıkan bu sentez, insan merkezli bir atılımı kanatlandırmaya hazır bir bereketli ortamı oluşturuyordu. Bu hazır ortam, Fârâbî'yi dönülmez ilim yolculuğuna çıkaran muharrik güç oldu.
Önce, mensubu bulunduğu kültürün üretim merkezlerini dolaştı. Semerkant, Buhara, Merv ve Belh gibi kültür başkentlerinde, Kuran'ın akletmeye, tefekküre, bilgiye sevkeden önü sınırsıza açık mesajlarını inceledi. Kadim Türk kültürünün tekçi din anlayışına paralel bu tevhidi tebliğin eski Yunan'ın birbirinden bağımsız çokçu prensipleri ile İran'ın birbiriyle çarpışan zıt ilâh anlayışından farklılığını gördü. O'nun kişiliği, her şeyden önce içinde yetiştiği "Türk" ve "Müslüman" kişiliği idi. Katıksız, sade Türk yetişme tarzından farklı inanç ve kültür alaborasının içine atıldığı ömürlük sürede bu Türk ve Müslüman kişiliğinde en küçük bir sapma olmadı. Zengin bir ilim dili olan Arapça'nın hakim olduğu kültür çevresinde eserlerini zorunlu olarak Arapça yazdı ama "Türkçe" konuştu. Bağdat, Şam, Halep gibi farklı kültür ortamlarında hep Türk kıyafeti ile dolaştı, kabul edildiği devlet ricalinin huzuruna üzerinde Türk harmanisi, ayağında sivri uçlu Türk yemenisi ile çıktı. Fârâbî kadar doğumundan-ölümüne hayatını bir okul haline getiren; genç yaşta çıktığı yurdunu, mesleğini, makamını ilim öğrenme uğruna feda eden bir başka kişilik var, herhalde o da tarihin Fârâbî kadar mutlu ve onurlu bir kişisi olmalıdır. Büyük bilgin, ilim yolculuğundan bir daha geri dönmedi ama, 339 (950) yılında Şam'da hayata veda ederken, geriye 100'den fazla eser ve kıyamete kadar sürecek bir saygınlık bıraktı.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 12:29


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2