#1
|
|||
|
|||
Türkiye Hidrograyası
Türkiye nin Denizleri[Karadeniz, Marmara Denizi, Ege Denizi, Akdeniz]
Karadeniz Sularının Özellikleri Karadeniz, bol su taşıyan akarsularla beslendiğinden ve bol yağışlı bir bölgede bulunduğundan su seviyesi yüksektir. Bulunduğu enlem nedeniyle suların sıcaklığı Akdeniz sularına göre daha düşüktür Derinlerde kükürtlü hidrojen gazının bulunması, 200 m’nin altındaki derinliklerde deniz canlılarının yaşamını engeller. Tuzluluk oranı, %o 18’dir. Akıntılar Karadeniz’in su seviyesinin yüksek ve tuzluluk oranının düşük olması nedeniyle Karadeniz’den Marmara Denizi’ne doğru bir üst akıntı bulunmaktadır. Marmara Denizi’nden de Karadeniz’e doğru alt akıntı bulunur. Kıyı Tipi Karadeniz’in Anadolu kıyıları, dağlar kıyıya paralel uzandığından genellikle dik ve yüksek kıyılar şeklindedir. Boyuna kıyı tipi özelliğindedir. Bu nedenle, Anadolu kıyılarının gerçek uzunluğu ile kuş uçuşu uzunluğu arasındaki fark azdır. Marmara Denizi Sularının Özellikleri Marmara Denizi sularının özelliği bakımından, Akdeniz ile Karadeniz arasında bir geçiş özelliği gösterir. Karadeniz’den olan üst akıntı nedeniyle yüzeyde %o 23 tuzluluk oranı, Akdeniz’den olan alt akıntının etkisiyle derinlerde %o 36 civarındadır. Akıntılar Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Karadeniz’in az tuzlu suları ise üst akıntı ile Marmara Denizi sularına karışır. Kıyı Tipi Marmara Denizi kıyılarında birden fazla kıyı tipi görülmektedir. Örneğin, İstanbul ve Çanakkale Boğazı kıyılarında ria kıyı tipi, İzmit-Yalova arasında enine kıyı tipi, kuzey kıyılarında limanlı kıyı tipi görülür. Ege Denizi Sularının Özellikleri Sularının özellikleri bakımından Akdeniz’e benzerlik gösterir. Tuzluluk oranı, Ege Denizi’nin kuzeyinde yaklaşık %o33, güneyinde ise yaklaşık %o 37 dir. Akıntılar Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Ege Denizi sularına karışmaktadır. Karadeniz’den ise Ege Denizi’ne doğru üst akıntı bulunmaktadır. Kıyı Tipi Ege Denizi’nin Edremit – Kuşadası arası, dağlar kıyıya dik uzandığından enine kıyı tipindedir. Güneybatı Anadolu kıyıları ise (Bodrum, Marmaris, Datça) ria tipi kıyılardır. Akdeniz Sularının Özellikleri Akdeniz sularının sıcaklığı diğer denizlerimizden daha yüksektir. Bulunduğu enlem nedeniyle sıcaklık ve buharlaşma fazladır. Buna bağlı olarak, tuzluluk oranı %o 36 ilse %o 39 arasında değişir. Akıntılar Akdeniz’in çok tuzlu yoğun suları dip akıntı ile Marmara Denizi’ne ulaşır. Kıyı Tipi Akdeniz’in Anadolu Kıyıları genlikle boyuna kıyı özelliğindedir. Finike – Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür. Akşehir Gölü Koruma Statüsü : Bölgenin herhangi bir koruma statüsü yoktur. Coğrafi Koordinatları: 38o 32' Kuzey 31o 28' Doğu Eber gölü gibi, Sultan dağları ile Emir dağı arasındaki çöküntü alanında yer alır. İdari olarak Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer almaktadır. Kapalı bir havzada bulunduğundan dışarıya akıntısı yoktur. Buna karşın suları çok az tuzludur. Kıyılardan göle karışan tatlı su kaynaklarının bolluğu, kıyılarda suyun tatlılaşmasını sağlar. Tuzluluk orta kesimlerde ve kuzeydoğuda daha belirginleşir. Göl, Sultan dağlarından inen mevsimlik ve sürekli akarsular, göl çevresindeki akiferlerin yer altı suyu akımı ile göl alanına düşen yağışlarla beslenmektedir. Boşalımı ise, göl yüzeyinden buharlaşma ve sulama amacıyla alınan sularla olmaktadır. Gölün geçmişte Taşköprü çayı vasıtasıyla Eber gölü ile olan bağlantısı, Eber gölü çıkışına DSİ'nce inşa edilen regülatör ve sulama kanalları ile kesilmiştir. Göldeki su seviyesi ve göl alanı, yıllara ve mevsimlere göre büyük değişiklikler göstermektedir. 1961-1991 rasat periyodunda en düşük su seviyesi Kasım 1963'de tespit edilmiştir. Buna göre su kodu 955.01 metre, göl alanı 25 500 hektar ve su hacmi 460 milyon m3 olmuştur. En yüksek su seviyesi ise Mayıs 1970'de tespit edilmiş, bu seviyedeki su kodu 959.76 metre, göl alanı 39 000 hektar ve su hacmi 2.1 milyar m3 olmuştur. Sığ bir göl olup, derinliği 2 ile 4 m arasında değişmektedir. Gölün güneydoğusundaki yaklaşık 10 kilometrelik kıyı şeridi dışında kalan tüm kıyıları seyrek fakat geniş sazlıklarla kaplıdır. Akarsu deltalarında söğüt toplulukları mevcuttur. Gölün flora ve faunası, Eber gölüyle benzerlik göstermektedir. Eber gölü seviyesinde olmasa bile, yine de ekolojik olarak bol gıdalı (eutrophic) göl sınıfına girmektedir. Sazan ve turna gibi ticari önemi olan balıkların yanısıra beş balık türü daha bulunmaktadır. Akşehir Gölü de ornitolojik önemi büyük olan göllerimizden biridir. Eber gölünde üreyen, beslenen ve konaklayan bütün kuş türlerine burada da rastlanır. Göl aynasını çevreleyen geniş sazlıklar, su kuşları için kuluçka alanı, beslenme yeri, sığınma, barınma ve toplanma mekanı olarak son derece uygun bir ortam oluşturmaktadır. Sazlıklar, burada Eber gölüne nazaran daha seyrek olmasına rağmen geniş alanlara yayılması; kuşlara avcılardan korunmak için geniş bir hareket olanağı sağlamaktadır. Yine geniş su aynası, avcılar tarafından taciz edilen kuşların sığınmaları yönünden büyük önem taşımaktadır. Gölde, sonbahar ve kış başlarında başta yaban kazları ve yaban ördekleri olmak üzere, pelikanlar, dalgıçlar, balıkçıllar, yağmurcunlar ve martı türlerinden oluşan 60-80 bin civarında kuş görülmektedir. Özellikle yaban kazları, kış mevsiminde geceyi çok kalabalık gruplar halinde gölde geçirmektedirler. Türkiye'de görülen yaban kazı populasyonunun en büyüğü (107.000) Aralık 1977'de Tansu GÜRPINAR tarafından Akşehir Gölünde kaydedilmiştir. Ancak kışın şiddetli dönemlerinde göl yüzeyinin donması sebebiyle, 1-2 ayda olsa göl bu işlevini kaybetmektedir. Aktaş Gölü İl : Ardahan İlçe : Çıldır Yüzölçümü : 2700 ha. 1798 metre gibi yüksek rakımlı bir platoda yer alan göl tektonik oluşumludur. Göl Gürcistan sınırında yer almakta olup 1400 hektarlık kısmı Ülkemiz sınırlarında geri kalan 1300 hektarlık kısmı Gürcistan sınırlarında yer almaktadır. Göl içerisinde oniki tane irili ufaklı ada bulunmaktadır. Göl birkaç küçük dere vasıtasıyla beslenmektedir. Göl su seviyesinin artığı bahar aylarında göldeki fazla su Kura Nehrine boşalır.Göl kıyısında ve adalarda yer yer sazlanma gözlenmektedir. Sulak alanın kullanım durumu : Gölde balıkçılık karadan olta balıkçılığı şeklinde yapılmaktadır. Tepeli Pelikanın Ülkemizdeki en önemli üreme alanlarından biridir. Koruma Statüsü : Gölde herhangi bir koruma statüsü olmamasına karşın, askeri yasak bölge olması nedeniyle insan aktivitesi oldukça sınırlıdır. Sulak alanı tehdit eden faktörler : Gürcistan ve diğer Kafkas Ülkeleri ile gelişen ticarete cevap verebilmek amacıyla açılması planlanan Aktaş Sınır Kapısı bölgeye bir hareketlilik getirecektir. Buda gölde insan baskısının artmasına sebep olacaktır. Çözüm önerileri : Askeri yetkilililerinde görüşleri alınarak Gürcistan Hükümeti ile işbirliği halinde alan için ortak bir yönetim planı geliştirilebilir. |