#1
|
||||
|
||||
İlişkiyi bitiren cümleler!
İlişkiyi bitiren cümleler!
Klişe repliklerle ayrılık manevraları... Ben sana bağlanamıyorum ya da! (Vatan gazetesi yazarı Dilek Önder yazdı!) Hep derim ya, ilk konuşan kaybeder diye... Evet. Lafımın sonuna kadar arkasındayım. Küsmüşsünüz veya gerginsiniz de, o durumda ilk konuşan kaybeder. Ama bugün anlatacağım o değil. Yine konuşmakla ve kaybetmekle ilgili ama bu başka bir şey... Son cümleler... Hani ölmeden önceki son cümleler vardır ya: “Bu ses ne?” “Şunu çeksem n’olur?” “Bir koku var ama...” “Erkeksen vur!” gibi... Benim bahsedeceğim de, ilişkiyi bitiren son cümleler. Daha doğrusu bitiren değil de (ki onu da bir gün yazayım) bitmesine yakın, kaybeden tarafın cümleleri... Yani bu cümleleri ilk kim kurmaya başladıysa, anla ki o üç vakte kadar şöyle bir cümleyle karşı karşıya kalacak demektir: “Konuşmamız lazım!” Tabii erkekse... Kadınlar pek ayrılık cümlesi duymuyorlar artık. Aslında bir bakıma iyi de oldu; zaten zorlanıp abuk sabuk nedenler söyleyip duruyorlardı. Şu, “ben sana layık değilim”le başlayıp son zamanlarda “bağlanamıyorum” sendromuyla devam eden süreç yani... Kadınlar da alışmıştı bu saçmalıklara, hepsine bir cevap bulmuşlardı. Şimdi adam telefonu açmıyor, bitiriyor işi... Hayır, insan ayrıldığına değil, salak yerine konduğuna üzülüyordu! Yoksa ayrılık her zaman olur. Mühim olan ayrılığı da değerli kılmaktır. Laf diye de buna denir ayrıca! “Ayrılık da sevdaya dahildir” gibi bir şey oldu yani... E öyle tabii... Herkes ayrılıyor. Maksat farklı ayrılmak! Hani herkes çok özel evlilik teklifi olsun ister ya... Şimdi de herkes özel ayrılık sahneleri planlarmış! “Öyle bir ayrıldık ki, bin yıl unutamaz beni!!” “Öyle bir ayrılık sahnesi planladım ki, ben bile etkilendim!” “Öyle bir ayrıldık ki, ayrılamadık!” Heh heh hee... Ya bir gün de “Ayrılık anı, top 5”i yazalım. En iyi ayrılık sahnesini bulana... Bulana, ne? Bulana, “en iyi 3 intikam desteği” sağlayacağız... TV programı yapılırmış, “ayrılıyoruz” diye... Dağıldım yine, konumuza dönüyorum. Neyse, benim anlatacağım henüz ayrılık safhasına gelmeden... Ayrılığa üç kala cümleleri... Bunlar bir soruyla başlar: “Neredesin?” Bakın, ilk “neredesin” diye soran kaybeder... Tıpkı, “bu ses ne” gibi bir şeydir... Sonra... “Hani sinemaya gidecektik! Ne yorgunluğu?”yla devam eder. Ha, tabii en önemli kaybediş cümlelerinden birini unutuyordum az kalsın: “Beni seviyor musun?” Ya da: “Beni özledin mi?” Bu iki cümleyi ilk söyleyen üç vakte kadar ayrılmasa da ilişkiye ezilen taraf olarak devam eder. Sonun başlangıcı ise kuşkusuz şu cümledir. “Dün akşam aradım, açmadın...” Vee... Final: “Numarayı da mı görmedin?” İşte olayın bittiği an bu andır. Sinyaldir bunlar sinyal... Anlayana... |