#1
|
|||
|
|||
Meksika
Meksika
DEVLETİN ADI: Mesika Birleşik Devletleri BAŞŞEHRİ: Mexico City NÜFUSU: 84.439.000 YÜZÖLÇÜMÜ: 1.972.546 km2 RESMİ DİLİ: İspanyolca DİNİ: Katolik PARA BİRİMİ: Meksika Pesosu Batıda Pasifik Okyanusu, doğuda Karayip Denizi ve kuzey doğuda Meksika Körfezi arasında yer alan Orta Amerika ülkesi. Meksika, kuzeyde Amerika Birleşik Devletleri sınırında geniş olup, Guatemala ve Belize ile komşu olduğu güneydoğuya doğru daralarak, bir üçgeni andırır. Yucatan Yarımadası ve kuzeybatıdan Pasifik Okyanusuna sokulan Baja (Aşağı) Kaliforniya bu görüntüyü bozar. Yengeç dönencesi, ülkeyi hemen hemen eşit iki parçaya ayırır. Yüzölçümü bakımından Latin Amerika’nın üçüncü büyük ülkesi olan Meksika, 14° ve 32° 43’ Kuzey enlemleri ile 86° 47’ ve 117° 07’ Batı boylamları arasında yer alır. Tarihi Meksika, Kuzey Amerika’da tarihi çok öncelere dayanan tek ülkedir. M.Ö. birinci yüzyıla doğru körfez bölgesi, Oaxaca, merkezi yayla, çok gelişmiş bir kültür ve sanata şahit oldular. Bu durum eski Maya İmparatorluğunun doğuşuna tesir etti. Bu imparatorluk, 4. yüzyılda tarih sahnesine çıkarak yedinci asırdan sekizinci asır sonuna kadar, Yucatan’dan Guatemala’ya kadar genişledi. Aynı dönemde birinci ve dokuzuncu yüzyıl arasında ekonomik ve sosyal yönden Mayalar derecesinde teşkilatlanmış çeşitli medeniyetler, Oaxaca da, merkezi yaylada ve körfez kıyısında geliştiler. Bunlara klasik medeniyetler adı verilir. Sonra, 9. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar gelişen Tula Toltekleri ortaya çıktı. Fakat bunların medeniyeti yeni kabilelerin tesiri altında değişikliğe uğradı. 987 yılında Maya-Toltek karışımı yeni bir medeniyetin doğmasına sebep olan, yeni Maya İmparatorluğu kuruldu. Aynı dönemlerde kuzey kabileleri yayla üzerine yerleşerek şehir hayatına geçtiler. Aztlan’dan gelen Mexica kabileleri 1325’te Tenochtitlon (Mexico) şehrini kurarak, 50 yıl sonra ilk hükümdarlarını seçtiler. Aztekler, kabileler arası rekabetten faydalanarak 1430’dan 1521’e kadar genişleyen büyük bir imparatorluk kurdular. Sadece Michoacan Taraskları önünde başarısızlığa uğrayan Aztekler; Totonaktası, Zopatekleri ve Mikstekleri hakimiyeti altına aldılar. İspanyollar ülkeyi ele geçirmek için, Azteklere karşı duyulan kinden faydalandılar. 1519’da İspanyollar, Cortès komutasında çıkarma yaptılar ve Veracruz şehrini kurdular. Meksika, 1535’te İspanyanın genel valiliği haline geldi. İspanyol istilası, kuzeye ve güneye doğru uzanarak 17. asır sonuna kadar, devam etti. Ekseriya acımasız olan Hıristiyanlaştırma geleneksel dinlerle mücadele etti ve yerli medeniyet yok edildi. 1571’de Mexico’da engizisyon kuruldu. 1519’larda kesin olarak bilinmemekle beraber, 25 milyon olduğu tahmin edilen yerli nüfus, 1650’ye doğru 1.500.000’e düştü. Ekonomik reformlara rağmen İspanyol idaresi, yerliler ve melezler kadar beyazlar için de dayanılmaz bir hale geldi. 1810’da İspanyolları ülkelerinden kovmak için harekete geçtiler. 11 yıl süren bir bağımsızlık savaşı sonunda, 1821’de Kral Naibine Cordoba Antlaşması imzalatıldı. 1824’te bağımsızlık ilan edildi. Bağımsızlığı, iç ve dış savaşların sebep olduğu yarım yüzyıllık karışıklıklar dönemi takip etti. Santa Anna’nın diktatörlüğü esnasında yapılan ABD ile savaş sonucunda, 1848 Guadalupe Antlaşması ile New Mexico, Teksas, Kaliforniya kaybedildi. 1855’te liberaller başarı kazandı. Bir iç savaş sonunda Juarez muhafazakarları kazandı, fakat bunlar dış borçları tehir etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine Fransa, İngiltere ve İspanya askeri müdahalede bulundu. Juarez’in tekliflerini, Latin Amerika’da Fransa yararına Katolik bir imparatorluk kurmak isteyen Üçüncü Napolyon reddetti ve Meksika’yı istila etti. Juarez’in başkanlığından sonraki Porfino Diaz’ın uzun diktatörlüğü sırasında (1876-1911) ekonomi, sosyal adaletsizlik ve yerli köylülerin sömürülmesi pahasına gelişti. Diaz’ı düşüren liberal Madero, ihtilalci halk akımlarını bastıramadı ve 1913’te katledildi. Carranza karışıklıklar ortasında 1917 anayasasını kabul ettirdi ve halka yönelik bir siyaset takip etti. Obrago’nun başkanlığında (1920-1924) tarım reformunun uygulanması başladı. Bunun bir katolik tarafından katledilmesi ve şiddetli Katolik direnişi sonucunda, kiliseye karşı son derece katı ve bazan öldürücü bir siyaset başladı. Lazoro Cardenasi, Başkanlığı (1934-1940) sırasında dini mücadeleleri yatıştırarak modernleşme politikası takip etti. İkinci Dünya Savaşından sonra sanayileşmeye büyük önem verildi. Fiziki Yapı Topraklarının yarısından fazlası deniz seviyesinden 900 m yüksek olan Meksika, çok dağlık bir ülkedir. Dağların çoğu, Amerika’daki dağların birer uzantısıdır. Meksikanın en hakim coğrafi manzarasını kuzey sınırından Tehvantepec, Berzahına (ince uzun kara parçasına) kadar uzanan yüksek arazi teşkil eder. Berzahın ötesinde Orta Amerika’ya doğru devam eden Chiapas dağlık arazileri bulunur. Genellikle dağlık olan Aşağı Kaliforniya, üçüncü bir bölge meydana getirir. Üç alçak arazi Meksika yeryüzü şekillerinin büyük bileşenlerini tamamlar. En büyük doğuya ve kuzeye doğru genişleyen 200 km genişliğindeki Yucatan Yarımadasıdır. İkinci büyük ova Texas kıyı ovalarının bir devamı olan körfez kıyı ovasıdır. Bu ova kuzeyde geniş olup, Veracruz yakınında güneye doğru daralır, sonra Mexico Körfezinin güney tarafında tekrar genişleyip Yucatan Yarımadasının kireçtaşı platformuna ulaşınca birdenbire son bulur. Büyük alçak arazilerin en küçüğü ve en fazla dalgalısı Pasifik kıyı ovasıdır. Bu da kuzeyde geniş olup, güneye doğru daralır. Tehvantepec Berzahının doğu bölgesinden itibaren ova bir kere daha devamlı hale gelir ve genişler. Meksika coğrafyası, yüksek arazileri, çok sayıda havza ve dağları ihtiva eder. Bunların en büyüğü, kuzey sınırından Mexico City enlemine kadar uzanan merkezi yayladır. Bu yayla doğudan ve batıdan Sierra Madre Oriental, güneyden Sierra Volconica Transversal Dağları ile kuşatılmıştır. Yayla üzerindeki dağ silsileleri, zemini, kuzeyde yükseklikleri 900 ila 1200 m arasında değişen, güneyde ise 2150 ila 2450 m’ye ulaşan çeşitli havzalara böler. Güney Meksika’daki dağlık arazilerin batı kısmını, dar vadileri ve pek az yüksek arazi havzaları ile bir dağ sistemi meydana getiren Sierra Madre Del Sur teşkil eder. Doğu kısmında, 1850 ila 2500 m yüksekliğe erişen, güneyden Chiapas Vadisi kuzeyden körfez kıyı ovası ile çevrili bir yayla yer alır. Bu yaylanın batı kısmında, verimli Oaxaca yüksek arazileri bulunur. Chiapas Vadisinin güneyinde Sierra Madre de Chiapas mevcut olup, Guatemala sınırı boyunca 4000 m’ye ulaşan volkanlardan meydana gelir. Üçüncü yüksek arazi olan Baja Kaliforniya, 1300 km uzunluk ve 50 ila 240 km genişlikle yarımadayı kaplayan bir dağdır. Yükseklikleri kuzeyde 3000 m’yi ve daha güneyde ise 2000 m’yi aşar. Yarımadanın kuzeydoğusunda Colorado Deltası büyük bir alçak arazi meydana getirir. Üçüncü yüksek arazi olan Baja Kaliforniya, 1300 km uzunluk ve 50 ila 240 km genişlikle yarımadayı kaplayan bir dağdır. Yükseklikleri kuzeyde 3000 m’yi ve daha güneyde ise 2000 m’yi aşar. Yarımadanın kuzeydoğusunda Colorado Deltası büyük bir alçak arazi meydana getirir. Meksika yalnız dağlık değil aynı zamanda volkaniktir. Geçmişteki volkanik faaliyetlerin varlığı ülkenin hemen hemen bütün kısımlarında görülür. En büyük volkanik unsur Meksikayı batıdan doğuya doğru ortadan bölen Sierra Volcanica Transversal’dir. Bu bölgedeki manzara binlerce eski kül konileriyle ve yüksek volkanik tepelerle karakterize edilir. Bunların pek azı devamlı kar tutacak kadar yüksektir. Hala faal volkanik tepelere rastlanır. 1943’teki büyük bir patlama sonucunda Michoracan eyaletinde deniz seviyesinden 2808 m yüksekliğinde Parieutin Tepesi ortaya çıkmıştır. Zelzeleler bilhassa Pasifik kıyısında ve Kaliforniya körfezinde olmak üzere Meksika’da yaygındır. Sierra Volcanica Transversal üzerinde de sık sık vuku bulan zelzeleler, çok yoğun nüfuslu bu bölgede büyük zararlara sebep olur. Kuzey Meksika’da pek az nehir bütün sene boyunca akar. Bunların çoğu, ovaların ve yaylaların üzerinde yükselen nemli dağlardan doğar. Colorado Nehri, Kaliforniya Körfezi başlangıcında büyük bir delta meydana getirir fakat suyun çoğu, bitki sulamasında kullanıldığından denize ulaşmaz. Kuzeybatı Meksika’daki diğer büyük nehirler Yaqui ve Fijerte’dir. Orta ve güney Meksikadan Pasifik Okyanusuna dökülen nehirler daha nemli bölgelerden geçer ve suları daha gürdür. En önemlileri Santiago ve Balsas’tır. En önemli nehir, büyük bölümü Meksika’yı ABD’den ayıran ve Meksika Körfezine dökülen Rio Grande’dir (veya Rio Bravo). Daha güneyde Panisco, Tecolutla, Papalcapan, Grijavala ve Uslumaeinta’dır. Merkezi yaylada, denize çıkışı olmayan birçok nehirler, kapalı havzalar meydana getirir. Orta Meksika birçok büyük ve çekici gölleri ihtiva eder. En büyüğü Guadalajora yakınındaki 1080 km2lik Chapola Gölüdür. Meksika kıyılarının uzunluğu 9995 km olup, bunun üçte ikisinden fazlası Pasifik Okyanusu ve bunun birer parçası olan Kaliforniya ve Tehuantepec Körfezindedir. Kalan kıyılarsa Meksika Körfezi ve Karayib Denizindedir. İklim Meksika tropikal bölgede yer alır, iklimi (alçak kesimlerde, Yucatan Yarımadası) sıcak ve nemli olup, yüksekliğe bağlı olarak değişiklikler arzeder. 750 ila 900 m’den daha alçak tropikal araziler sıcak bölgeyi meydana getirmekte olup, bu yerlerde yıllık sıcaklık ortalaması 24°C’nin üstündedir. Ilıman bölge yıllık sıcaklık ortalaması 18° ila 24°C arasında değişen ve yüksekliği 1850 m’ye ulaşan yerlerdir. Meksika yüksek arazilerinin çoğu bu sıcaklık bölgesindedir. Daha soğuk bölgede yıllık sıcaklık ortalaması, 13° ila 18°C arasındadır. 3000 ila 3300 m arasında 10°C, 4200 ila 4500 m’nin üstünde ise 0°C’nin altındadır. Güneydoğuda yazın meydana gelen oldukça nemli Atlantik-Karayib sıcak hava akımının sonucu olarak mevsimlik yağış 1016 mm’yi aşar. Yağış, kuzey ve kuzeybatıya doğru azalarak, kuzeybatı ucunda yağış miktarı 130 mm’ye düşer. Kışın Kuzey Meksika’da atmosfer basıncı yüksek ve nisbi nemlilik azdır. Ara sıra ekim ve ocak ayları arasında Merkezi Kanada’dan Meksika içine ve Meksika Körfezi üzerine doğru soğuk hava dalgası eser. Soğuk hava fırtınalı bir cephenin arkasına Tehuantepec Berzahından geçer. Bu kuzey fırtınaları zamanında kıyı ovalarında don görülür. Yazın kuzey ve kuzeybatı sıcak ve kuraktır. Bilhassa Kaliforniya Körfezinin başlangıcına yakın olan araziler oldukça sıcaktır. Her yıl en az 15 günde bir 43°C veya daha üstüne ulaşır. Burası Meksika’nın en sıcak bölgesidir. Tabii Kaynakları Meksika’nın güney ve güneybatısında bitki örtüsü, tropikal ormanlar, gür çalılıklar ve otlaklardan meydana gelir. Kuzeyde ve kuzey batıda ise bitki örtüsünü bozkır veya gür çalılıklar teşkil eder. 4000 m’nin üstünde Tundraya rastlanır. Meksika tropikal ormanlarının çoğu Meksika Körfezi kıyı ovasında, Yucatan Yarımadasının güney kısmında ve bunlara komşu olan yüksek arazilerin aşağı yamaçlarında yer alır. Bu ormanların ekonomik değere haiz ağaçları arasında en çok bilinenleri, sedir, bakkam ağacı, kopal (vernik imalatında kullanılan bir reçine), koyu kırmızı ve güzel kokulu odunları olan ağaçlardır. Meksika’da, hem Kuzey Amerika’ya hem de Güney Amerika’ya mahsus hayvanlara rastlamak mümkündür. Kurt, kır kurdu (ABD’de bulunan bir çeşit çakal), yaban sığırı, ayı, kunduz gibi Kuzey Amerika hayvanları çok raslananlardır. Her iki taraftaki alçak arazilerde ve güneye doğru Jaguar (Amerika’ya has kaplan cinsinden yırtıcı bir hayvan), puma, maymun bulunur. Bunlardan başka vaşak, porsuk, su samuru, tapir, kokarca (Kuzey Amerika’da bulunan sansargillerden bir hayvan), geyik, fok bulunur. Meksika zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir. Önemli madenleri demir, gümüş, altın, petrol ve kömürdür. Nüfus ve Sosyal Hayat Günümüz Meksika halkı, eski ve yeni dünya insanlarının birbiriyle karışmasından meydana gelmiştir. Nüfusun % 15’ini beyazlar, % 25’ini yerliler, geri kalanını ise melezler teşkil eder. Yerlilerin çoğu şu bölgelerde yaşar: Mahuatlar Orta Meksika’da; Zapotekler, Mikstekler, Mazetekler ve diğerleri Oaxaca ve Veracruz dağlarında; Tzetzal ve Tzotziller Orta Chiapas’ın yüksek arazilerinde bulunur. Yerlilerin yüksek arazilerde toplanmasına büyük istisna olarak Mayalar, Yucatan Yarımadasında yerleşmişlerdir. Merkezi yayla büyük grupların pekçoğunu ihtiva eder. En büyük iki şehir olan Mexico City ve Guadalajora burada bulunur. Meksika’da ölüm oranı binde sekiz, doğum oranı ise binde kırk ikidir. Bu da dünyanın en büyük nüfus artış oranlarından biri olan % 3,4’e tekabül eder. Yüksek nüfus artış oranının bir sonucu olarak çok genç bir nüfus ortaya çıkmıştır. Nüfusun % 46’sı 15 yaşının altındadır. Bu oran devam ederse nüfus her 22 yılda iki kat artacaktır. Köylü nüfusundaki doğum oranı daha yüksek olmasına rağmen, şehir hayatına geçiş muntazaman artmaktadır. Günümüzde şehirde yaşayanlar, halkın % 59’unu meydana getirir. Her ne kadar Meksikalılar yıllardır ABD’ye kaçak giriş yapmakta iseler de, bu olay günümüzde yüksek miktardaki kaçak işçi sayısı sebebiyle, büyük bir devlet meselesi haline gelmektedir. Çoğu uzmanlar bugün, ABD’de 6 ila 8 milyon kaçak işçi olduğunu söylemektedir. Bunun üçte ikisi Meksikalıdır. Tevkif edilen kaçak Meksikalı sayısı 1965’lerde 50 bin iken, 1975’li yıllarda 700 bine ulaşmıştır. Meksika bir tezatlar ülkesi olarak bilinir. Halkın % 95’inin Katolik olduğu bu ülkede, her ne kadar şiddetli olarak uygulanmasa da; anayasa, kiliseye karşı ağır şartlar ihtiva eder. Hiçbir kilise toprak sahibi olamaz, hatta bütün kilise binaları devlete aittir. Meksika’da resmi öğretim programı iki yıllık okul öncesi veya ana okulu denilen öğretimle başlar. Bunu 6 yaşından itibaren 6 yıllık bir öğretim takip eder. İlk öğretime kayıtlı öğrenciler, toplam kayıtlı öğrencilerin % 75’ini, yüksek öğretimdekiler bunun % 3’ünü meydana getirir. Ülkenin resmi dili İspanyolcadır. Bundan başka yerliler arasında Nahuatl, Aztek, Maya, Zapotek, Totonok, Chinantek, Mazatek, Chorotega, Farask dilleri konuşulur. Siyasi Hayat 1910’da diktatör Porfino Diaz’ın düşmesi ile Meksika’nın siyasi, ekonomik ve sosyal hayatında değişiklikler olmuştur. Bir halk ayaklanması ve yaygın kargaşa ortasında 1917 Anayasası hazırlanmıştır. Anayasa milliyetçilik prensiplerini, sosyal adaleti, siyasi liberalizmi din ve ırk hürriyetlerini ortaya koymuştur. Anayasa’ya göre; devlet başkanı ikinci kez seçilemez, kiliseyle devlet birbirinden ayrılmıştır, eğitim mecburidir. Kuvvetler ayrılığı prensibi geçerlidir. Yani yasama, yürütme ve yargı organları birbirinden bağımsızdır. Fakat uygulamada siyasi güç, büyük yetkilere sahip başkanın elinde toplanmıştır. Altı yıllık bir süreden sonra tekrar seçilememesine rağmen, meclise hükmeder ve kendisinden sonra geleni fiilen seçer. Siyasi faaliyetler halka yakın gözükmekle birlikte, halk gerçekte Meksika siyasi hayatına pek az iştirak eder. Toplumu; büyük iş sahipleriyle orta sınıf şehirli işçiler ve köylüleri temsil eden teşkilatlanmış çıkar grupları temsil eder. Bunların bir sonucu olarak Meksika’nın rejimi bazıları tarafından, bürokratik-otoriter ve halkçı-birleştirici olarak kabul edilir. Meksika siyasi hayatının çarpıcı bir unsuru Kurucu İhtilalci Partidir (Partido Revulicianasio Institocional veya PRI). PRI hemen hemen bütün seçimleri kazanır ve düzenli olarak başkanlık ve kongre seçimlerinde oyların % 90’ından fazlasını alır. Kongre, Millet Meclisi ve Senato’dan müteşekkildir. Her milletvekili, özel temsil hakkı tanınmış azınlık partileri tarafından seçilenler hariç, bir seçim bölgesinden oy sahipleri tarafından seçilir. Her eyaletteki oy sahipleri kendilerini temsil etmek üzere iki senatör seçer. Başkandan farklı olarak Parlamenterler peş peşe seçilmeyip, aralıklarla defalarca seçilebilir. Toplam oyun % 2,5’ini kazanan herhangi bir parti Millet Meclisinde beş sandalye elde eder, sonraki her % 0,5’lik artı oy için bir sandalye kazanır. Eyaletler, kuruluş ve uygulama bakımından zayıftır. Bunların görevi federal hükümetin programlarını yürütmekle sınırlıdır. 1917 Anayasası belediyelerin hür ve bağımsız olduğu prensibini ortaya koymuştur. Fakat bunlar uygulamada büyük ölçüde federal hükümete bağlıdır. Ekonomi Meksika’nın nüfus artışı, ülke ekonomisine büyük ölçüde tesir eder, her yıl yaklaşık 800.000 kişilik net iş gücü artışı vardır. Bunlara iş temin edilmesi gerektiğinden büyük bir mesele ortaya çıkar. Meksika’da gelir dağılımında büyük eşitsizlik vardır. Sanayi işçileri, tarım işçilerine nazaran beş misli fazla gelire sahiptir. Bu büyük fark, mamul tüketim maddelerinin iç piyasada yaygın olarak satılmasını geciktirmektedir. Meksika sanayisi büyük ölçüde ülkenin yeraltı zenginliklerini işlemeye dayanır. Çelik, sanayi sektöründe önemli bir rol oynar. Yıllık çelik üretimi beş milyon tonun üstündedir. Çelik, uzun zamandan beri öncelikle Kuzey Meksika’da (Monclova ve Montorkrey) üretilmektedir. Veracruz’da, Ciuda Lazaro Carden’da yeni çelik fabrikaları açılmıştır. Kömür üretimi yetersiz olup, 11.000.000 ton civarındadır. Yeni bulunan petrol yatakları (Poza Rica, Panuco, Veracruz’un kuzeyi) ile petrol üretimi yılda 910.137.000 varile çıkmıştır. Tabii gaz ve petrol iç ihtiyaçlara cevap verir ve çoğu sanayi tesislerinin temelini teşkil eder (Tampico, Poza Rica, Mexico City’de petrol rafinerileri). Meksika, gümüş üretiminde (2400 ton) Kanada’dan sonra dünyada ikincidir. Flor, baryum oksit ve tuz, ABD’ye ihraç edilir. Sodyum güçlü bir selüloz sanayiine imkan verir. Bu sanayi bilhassa Mexico City’de Veracruz’da, Colima’da ve Chihvahua’da gelişmiştir. Ülkede kimyevi gübre sanayii de gelişmiştir. Çimento, kauçuk otomobil sanayileri de önemlidir. 1910 ihtilalinden önce köylü ailelerin % 95’inin toprağı olmadığı tahmin edilmektedir. Bu ihtilalin getirdiği tarım reformuyla köylüye toprak dağıtılmıştır. 1910’dan beri önceden toprağı olmayan üç milyon tarım işçisi 90 milyon hektarlık toprak sahibi olmuştur. Tarım sektöründeki üretim artışı, nüfus artışını karşılayacak seviyede değildir. İç piyasadaki talep, dayanıklı mallar, tahıl (buğday ve mısır) süt tozu, yağ tohumları ithal edilerek karşılanmaktadır. Pamuk, şeker, sebze, meyve, taze süt, iç tüketime ayrılmıştır. Mısır, Meksika’nın her tarafında yetiştirilir. Ülke topraklarının ekime elverişli olan kısmının yaklaşık yarısı bu bitkiye ayrılmıştır. Fasulye, en çok ekilen ikinci bitkidir. Diğer bitkiler sınırlı miktardaki topraklarda yetiştirilir. 800.000 hektardan fazla bir arazide, bilhassa kuzeybatının sulanan vadilerinde ve Merkezi Bajio bölgesinde buğday ekilir. Süpürge darısı (sorghum) üretimi artırılmaktadır. Kış sebzeleri bilhassa kuzeybatıdaki Sinalova eyaletinde yetiştirilir. Tropikal bitkiler kıyı bölgelerinde ve güneyde yetişir. Meksika’da ithalat ve ihracat dengesizdir. Ticaret açığı, çok fazladır. En çok mamül maddeler ithal edilir. Tarım ürünleri (bilhassa sığır, kahve kış sebzeleri) ihraç mallarının % 25’ini teşkil eder. Meksika’nın en büyük müşterisi ABD olup, ihraç mallarının % 63’ü bu ülkeye gider. İthalatın büyük çoğunluğu da bu ülkeden yapılır. Turizm ülkeye her yıl bir milyar dolarlık gelir sağlamaktadır. Ayrıca artan iş gücüne, iş sahaları temin edilmektedir. Ulaşım: Meksika 26.000 km’lik demiryolu ağına sahiptir. Karayollarının uzunluğu 235.431 km’ye ulaşır. Karayollarının % 45’i asfalt kaplanmıştır. Meksika Körfezi kıyısındaki Veracruz ve Pasifik kıyısındaki Acapulco, Meksika’nın eski deniz limanlarıdır. Diğer büyük limanlar, körfez kıyısındaki Tampico ve Pasifik kıyısındaki Mazotlan, Manzanillo ve Cindada Lazero Cardenas’tır. Ülkede hava ulaşımı çok yaygındır. Birçok şehirlerinde havaalanı olup, sayısı 78’i bulmaktadır. |