Genel Paylaşım Forumu     forum  

Go Back   Genel Paylaşım Forumu > > >

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 18 June 2009, 16:59
Yorgun Yürek
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cevap: Kastamonuda Tatil

Kastamonu Sivil Mimari Örnekleri



Kastamonu sivil mimarisi, kent dokusu, tarihi yapıları ve evleri ile birlikte Osmanlı yerleşimini günümüze kadar koruyabilmiştir. Kastamonu’da Selçuklu, Candaroğulları ve Osmanlı dönemlerine ait yapılar bir arada toplanmıştır. Kentin vadi yamaçlarına yayılan sivil mimari örneklerinin sıralandığı sokaklar, doğal konuma uygun olarak bazen basamaklar halinde, bazen de dar yollar halindedir. Bu alanlarda sıralanan evlerin önleri veya arkaları bahçeler içerisine bakmaktadır. Böylece yerleşim doğa ile bütünleşmiştir.

Kastamonu evleri geleneksel pederşahi Osmanlı aile tipine uygun biçimde, çok odalı olarak yapılmışlardır. Çoğu kez üç kuşağın birlikte yaşadığı bu evlerde en az altı oda bulunmaktadır. Kastamonu evleri Anadolu evleri ile İstanbul evleri arasında bir geçiş olarak da nitelenmektedir.





Kastamonu’da günümüze gelen evlerin çoğunluğu iki katlı yapılar halindedir. Bunların % 80’i ahşap, % 10’u yığma tuğladır. Ancak günümüzde il merkezi ile Dereboyu arasındaki kesimlerde Kastamonu Deresi’nin doğusundaki son yıllarda yapılan betonarme, çok katlı yapılar kentin eski dokusu ile büyük çelişki yaratmaktadır. Kastamonu evlerinde ahşabın çokça kullanılmış olmasına karşılık temeller taştandır ve ilk katlar dışa kapalıdır. Üst katlarda duvarlar yer yer kerpiç ve tuğlaların arasında dikey ve yatay hatlarla desteklenmiştir. Evlerin ikinci katları ve üçüncü katları çoğunlukla çekme kat biçiminde olup, dışarıya doğru çıkıntılıdır. Kastamonu evlerinin bir özelliği de üçgen biçimli saçak altı katlarıdır.



Evlerin zemin katları odunluk, ahır ve düz yaygı yapımının ve dokumacılığın ağırlık kazanmasından ötürü de atölyelere ayrılmıştır. Arka bahçede ise fırın, kümesler ve kuyu bulunmaktadır. Çoğu kez fırınlar zemin kattan dışarıya çıkıntı yapan bir bölüm halindedir. Üst katlar günlük yaşama ayrılmış, oturma ve yatak odaları burada sıralanmıştır. Odaların tümü geniş bir sofaya açılırlar. Odalar kare veya dikdörtgen planlı olup, ahşap tavanları oldukça yüksektir. Odalar içerisinde yüklükler, gusülhaneler ve ocaklar bulunmaktadır. Başoda denilen odada ocakların en büyüğü, diğerlerinde de daha küçük olanları bulunmaktadır. Mutfakta ise ısınma veya yemek pişirme amaçlı ayrı büyük bir ocak vardır.


Evlerin dışa açılan yüzlerine pencereler, silmeler, çıkmalar ve geniş saçaklar yerleştirilmiştir. Kiremit örtünün altı tahta döşelidir. Saçak uçlarında kiremitlerin kaymaması için yelkovan denilen destekler yapılmıştır. Çoğunlukla üst katlarda pencerelerin çok daha fazla olduğu görülmektedir. Bu pencereler ince ve uzun şekillerdedir. Bunların bazıları dikdörtgen, bazıları da yuvarlak kemerler içerisine alınmıştır. Katlar arasında silmeler, çıkmalar ve dışarıya çıkıntı yapan bölümleri taşıyan konsollar da bulunmaktadır.

Evlerin hemen hemen bütünü kiremit örtülü çatı ile kaplıdır. Geniş saçaklar yöre evlerinin en belirgin özelliğidir. Ayrıca Kastamonu yöresinin yağışlı olmasından ötürü de yağmur oluklarına ayrı bir önem verilmiştir. Çörten diye isimlendirilen bu olukların üzerleri veya uçları hayvan başı geometrik ya da bitkisel motiflerle bezenmiştir.


Kastamonu yöresinde ağacın bol olmasından ötürü oldukça geniş bir ağaç işçiliği ile karşılaşılmaktadır. Evlerin ana girişlerindeki kapılar, pencere kanatları, katları birbirinden ayıran silmeler, çıkma ve balkonlar, saçak altları ve köşe direkleri de ağaç işçiliğinin ortaya koyduğu en güzel bezemelerle süslenmiştir. Evlerin içerisinde kapı kanatları, dolaplar, ocak çevreleri, tavanlar, basamaklar, tırabzanlar, parmaklıklarda da yaygın biçimde bezemeye rastlanmaktadır. Ayrıca yörede bunların yanı sıra maden işçiliği de oldukça gelişmiş olup, kapı kilitleri ve tokmaklar da kendine özgü birer sanat eseri niteliğindedir.

Kastamonu evlerinin bir başka özelliği de, evler üzerindeki uğur niteliğinde nazarlıkların sıkça kullanılmış olmasıdır. Evlerin saçaklarında, saçak köşelerinde ve dış kapıların üstünde değişik biçimlerde dinsel amaçlı nazarlıklar görülmektedir. Bunların yanı sıra saçak altlarında Besmele, Kelime-i Şehadet, Allah, Muhammed, Ya Hafız, Maşallahü kâne, Hâza min Fazl-ı Rabbi gibi levhalar da bulunmaktadır.


Kastamonu il merkezi dışındaki ilçelerde Tosya’da, Cide, Daday’da, İnebolu’da, Taşköprü’de bunlardan farklı ancak kendine özgü sivil mimari örnekleri de görülmektedir. Kent dışında yazlık diye isimlendirilen bağ evleri çoğunluktadır. Bu evler ahşap çatkılı, kerpiç dolgulu yapılar olup, iklimin nemine göre bağdadi tekniğinde yapılar ağırlık kazanmıştır. Bununla beraber ilçe merkezlerinde ahşap ve kagir teknikte iki katlı yapılmış konutlara da rastlanmaktadır. Çoğunlukla bu evler iki katlı olup, ağaç dikmelerle desteklenmiş yığma taştan ve kerpiçten yapılmışlardır. Zemin katında depo, mutfak, kiler ve fırın gibi günlük yaşamla ilgili bölümlere yer verilmiştir. Üst katlarda sofanın iki yanında sıralanmış odalar bulunmaktadır. Bu odalardan büyüklerine “Büyük Yazlık”, “Hire Yazlık (Küçük Yazlık)”, “Kış Odası”, “Kahve Ocağı” isimleri verilmiştir. Bu evlerdeki bir diğer özellik de pencere üzerlerinde ikinci bir sıra halinde alçı vitraylı tepe pencerelerine yer verilmesidir. Bu tepe pencerelerinde bitkisel ve geometrik bezemeye ayrı bir önem verilmiştir.


Kastamonu’da Eşraf Evleri diye isimlendirilen sivil konutların ayrı bir yeri bulunmaktadır. Bu evlerin başında Burhan Küçük Evi, Daday’daki Köpekçioğlu Konağı, Balaban Konağı, Sirkeli Konağı, Kırkodalı Konak, Toprakçılar Konağı, Sepetçioğlu Konağı, Tahir Ağa Konağı, Liva Paşa Konağı, Zinciroğlu Konağı, Ellezler Konağı, Uğurlu Konak, Nalbantoğlu Konağı, İnebolu Türkocağı Binası, Azdavay'da Rıfat Ilgaz Evi, Küre'de bulunan Ahşap Evler, Tosya'da İşcanlar Evi, Eseroğlu Evi, Kastamonu Hükümet Konağı, Beyçelebi Mahallesi’ndeki 1883 yılında yapılan evler, Akmescit Mahallesi’ndeki evler, Cebrail Mahallesi’ndeki evlerin sivil mimari yönünden ayrı önemleri bulunmaktadır.

Bu evlerden Burhan Küçük Evi, iç ve dış yapısındaki mimari ve bezeme özellikleri ile dikkati çekmektedir. Zemin katın üzerinde iki kat olarak yapılan evin ikinci katı çıkmalarla hareketli bir cephe görünümünü sergilemektedir. Kültür Bakanlığı tarafından 1990 yılında koruma altına alınan bu ev haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölüm halindedir. Evin ikinci katında sofaya açılan odaların kapılarının üst kısmı ve içi pahlı yüzeylere bölünmüş ve kent içerisinde bezeme yönü ile özel bir örnek olarak korunmaktadır. Aynı zamanda bu ev XIX.yüzyılda yapılmış olup, günümüze ulaşabilen örnek evlerden birisidir.


Daday’daki Köpekçiköyü Ağası Çil Abdullah’ın yaptırdığı Köpekçioğlu Konağı, haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölüm halindedir. Bu nedenle de ön ve arka cephelerinde iki ayrı kapısı bulunmaktadır. Zemin kat üzerinde iki normal kat ve bir de çatı katından meydana gelmiştir. Evin girişindeki demir korkuluklu, kesme taştan merdivenlerle birinci katın önündeki balkona çıkılmaktadır. Ahşap sütunlar halinde düzenlenen evin girişindeki bu çıkıntı ile ikinci katın balkonu tamamen taştan yapılmıştır. Girişteki çıkıntılar, kapılar ve pencereler, duvarlar, tavanlar kalem işleri ile bezenmiştir. Ayrıca katların ve pencerelerin arası yazı ve süsleme motiflerini içeren panolarla çevrilmiştir.

Daday’daki Balaban Konağı, yaklaşık 200 yıl önce yapılmıştır. Daday’da Hacı İsmail Ağa Çiftliği içerisindeki bu konak koruluk bir tepenin yamacında bulunmaktadır. Konak içerisinde Özlem Ataoğuz’un tespitine göre, 1642 yılında yapıldığını gösteren bir tarih bulunmaktadır. Evin pencereleri üzerinde bir de 1756 tarihine rastlanmaktadır. Bu da tepe pencerelerinin evin yapımından çok daha sonra yapıldığına işaret etmektedir. Konağın büyük yazlık modasında olan bu tarihe göre belki de bu ev, tarihi saptanabilen en eski Türk evlerinden bir örnektir.


İki kat halinde ahşap kagirden yapılan evin geniş bir saçağı bulunmaktadır. Zemin katında depo, kiler, mutfak ve fırın vardır. Birinci katta geniş bir sofanın çevresinde Büyük Yazlık, Küçük Yazlık, Kışlık ve Kahve Ocağı diye isimlendirilen dört oda bulunmaktadır.

Kastamonu Akmescit Mahallesi’nde şehre hakim bir tepe üzerinde bulunan Kırkodalı Konağı, 1881 yılında Papaz Mektebi olarak yapılmış, sonraki yıllarda hastane, Vakıflar Öğrenci Yurdu olarak kullanılmıştır. 1977 yılında yapının onarım ve restorasyonu Kastamonu Valiliği tarafından yapılmış olup, günümüzde Kültür ve Sanat Evi olarak kullanılmaktadır.

Kastamonu’nun sivil mimari örneklerinin başında gelen evlerden biri olan Toprakçılar Evi’nin yapılış tarihi bilinmemekle beraber, kesme taş, ahşap ve kerpiçten yapılan bu ev turizme yönelik olarak kullanılmaktadır.


Kastamonu Gökdere Caddesi’nde bulunan Sepetçioğlu Konağı’nın giriş kapısı üzerinde 1884 tarihi bulunmaktadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı olan bu konak bodrum, zemin ve birinci kattan meydana gelmiştir. Uzun süre kendi haline bırakılan bu yapı İl Özel İdaresi tarafından 1999 yılında onarılmıştır. Günümüzde sosyal ve kültürel etkinliklerde kullanılmaktadır.

Kastamonu ‘da 1935-1936 yıllarında yapılan Konyalı Konağı yakın tarihlerde yapılmış olmasına karşılık geleneksel Kastamonu konakları örnek alınarak yapılmıştır. Bu konağın onarımı kamulaştırıldıktan sonra Kastamonu Valiliği tarafından yapılmıştır.

Kastamonu’nun en eski yapılarından olan Tahir Ağa Konağı zemin ve birinci kattan ibaret olup, XVIII.yüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır. Konağın tepe pencereleri, vitrayları, kündekari tekniğinde yapılmış oda ve dolap kapakları, ocak nişlerindeki alçı bezemeler ile dikkati çeken bir sivil mimari örneğidir. Bu konak Kastamonu Valiliği tarafından 1990’da kamulaştırılmış ve sonra da Turizm Bakanlığı’na tahsis edilmiştir.


Kastamonu sivil mimari örneklerinden biri de Eflanili Konağıdır. Bu konağın yapılış tarihi bilinmemekle beraber, yapı üslubundan XX.yüzyılın başlarına ait olduğu sanılmaktadır. Bu konak Sağlık Bakanlığı Çevre Koruma Vakfı tarafından 1999 yılında Eflanili ailesinden satın alınmış olup, günümüzde Yöresel Yemekler ve El Sanatları Uygulama Merkezi olarak kullanılmaktadır.

Kastamonu İnebolu ilçesinde bulunan Türkocağı Evi, Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’dan İtalyan gemileri ile gizli olarak gelen ve savaşa katılmak isteyenlerin geçici olarak barındıkları bir yapıdır. Kurtuluş Savaşı’ndan ötürü de Türkocağı Evi’nin tarihte ayrı bir yeri vardır. Mimari yönden XIX.yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Savaş sonrası Halk Evi olarak kullanılmış, daha sonra da Kültür Bakanlığı ve Kastamonu Valiliği’ne tahsis edilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 18 June 2009, 17:00
Yorgun Yürek
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cevap: Kastamonuda Tatil

Kastamonu Anıt ve Şehitlikleri


Atatürk Anıtı (Merkez)


Kastamonu il merkezinde Kışla Parkı’nda bulunan Atatürk Anıtı, Kastamonu Valiliği 100. Yıl İl Kutlama Komitesince yaptırılmıştır. Anıt Kastamonu’da gerçekleştirilen Şapka İnkılabı kutlamalarının 75.Yıl dönümünde 23 Ağustos 1982’de açılmıştır.

Atatürk Heykelinin projesi Heykeltıraş Metin Haseki tarafından hazırlanmış, Kışla parkı’ndaki yerleşim projesini de Mete Ünsal hazırlamıştır.


Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı (Merkez)


Kastamonu Cumhuriyet Meydanı’nda, Cumhuriyetin kuruluşundaki mücadeleyi tanımlayan heykel grubu ile Kurtuluş Savaşı sırasında Kastamonulu kadınların İnebolu’dan Ankara’ya kağnılarla silah ve malzeme taşımalarını simgeleyen anıt bulunmaktadır. Bu anıt Heykeltıraş Prof.Tankut Öktem tarafından yapılmış ve 1990 yılında da meydandaki yerine konulmuştur.

Bu anıtta tasvir edilen Şehit Şerife Bacı Seydiler’de dünyaya gelmiş, Milli Mücadele sırasında İnebolu’dan Ankara’ya malzeme taşıyan kadınlar grubuna katılmıştır. Aralık 1921’de zorlu kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’dan cephane taşırken Kastamonu kışlası önünde donarak şehit olmuştur.

Şerife Bacı’nın bu anıttan başka, doğum yeri olan Seydiler Belediye Başkanlığı’nın önüne Cumhuriyetin 50.Yılında (1973) röliyefi yaptırılmış, ayrıca ana caddeye de ismi verilmiştir. Kastamonu’daki Öğretmen Evi başta olmak üzere bazı kurumlara Onun ismi verilmiştir.


Şehitler Anıtı (Merkez)


Kastamonu’da Cumhuriyetin 60.Yılı kutlaması anısına 1983 yılında yapılmış ve parkın ortasındaki bir alana yerleştirilmiştir. Anıtın tasarımını Mimar Kenan Uğurlu çizmiştir. Anıtın üzerinde; “İstiklal Savaşı’nda şehit düşen 1988 Kastamonu’lunun Anısına” yazılıdır.

Anıt mermerden, çokgen kaideli olup, üzerini sütunlar üzerinde geniş saçaklı bir çatı örtmektedir.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 18 June 2009, 17:01
Yorgun Yürek
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cevap: Kastamonuda Tatil

  • Kastamonu Çeşmeleri


    Tarakçılar Çeşmesi (Merkez)

    Kastamonu Püre Mahallesi, Tarakçılar Sokağı’nda bulunan bu çeşme bir meydan çeşmesi olup, ön cephesi sivri kemerlidir. Kesme taştan çeşmenin üzerindeki yazıttan 1766 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

    Kitabe:

    Bais-i carî olan bu çeşmeden ma-i leziz hak tealâ eylesün hayrın füzun ruzin münif
    Aynıdır ma-i zülâl hem can fezadır lulesi gelse kef-i vezne ta cümle sulardandır hafif
    Oldu bu çeşmedir ki güzel yerde bina gele gelse ruberu diller döker durmaz zarif
    Güya oldu lulesi aynen tüsemma selsebil iç Hüseyin aşkına bu çeşmeden zat-i şerif
    İki leb deme de kararî teşne iç tarihile âfiyetler ola bismillâhla iç âb-ı latif h.1168 (1766).

    Bu kitabenin üzerinde, kitabenin Nakkaş Ali tarafından yazıldığı belirtilmektedir.


    Saray Çeşmesi (Merkez)

    Kastamonu Cebrail Mahallesi’nde, Sucuoğlu Sokağı’nda bulunan bu çeşme, Saray Camisi’ne bitişik bir evin cephesine yerleştirilmiştir. Banisi belirlenemeyen bu çeşme, 1772 yılında yapılmıştır.


    İsmail Bey Çeşmesi (Merkez)

    Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Aşağı İmaret yolu üzerinde bulunan bu çeşmeyi İsmail Bey 1798-1799 yıllarında yaptırmıştır. Çeşme 1890-1891 yıllarında onarılmıştır.

    Dikdörtgen çerçeve içerisine alınmış çeşmenin ayna taşı sivri kemerli bir niş içerisindedir.


    Miralay M.Nedim Çeşmesi (Merkez)

    Kastamonu il merkezinde, Vakıf Öğrenci Yurdu olarak kullanılan Eski Rum Mektebi’nin kuzey girişinin karşısında bulunan bu çeşmeyi 131.Alay Komutanı Miralay M.Nedim 1931 yılında yaptırmıştır.

    Kesme taştan yapılmış olan çeşmenin ön cephesinde iki, ayna taşının yanına da birer sütunçe yerleştirilmiştir.


    Arslanlı Çeşme (Merkez)

    Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Aşağı İmaret yolu üzerinde bulunan bu çeşme, 1891-1892 yıllarında Vali Faik Bey tarafından yaptırılmıştır.

    Kare planlı meydan çeşmesi olan çeşmenin üç yüzünde sivri kemer ve yalak, dördüncü yüzünde de hazne girişi bulunmaktadır.


    Hepkebirler Çeşmesi (Merkez)

    Kastamonu il merkezinde Saylav Sokak’ta bulunan bu çeşme, Hepkebirler Camisi’nin bitişiğindedir. Kitabesinden öğrenildiğine göre; 1829-1830 yılında yaptırılmıştır. Şeriyye Sicillerine göre de çeşme Kastamonu Mütesellimi Memiş Ağa tarafından 1870-1871 yılında onarılmıştır.

    Düzgün olmayan bir plandaki çeşme beşgen biçimindedir. Üç cephesi yola, bir cephesi de yanındaki caminin haziresine dönüktür. Beşinci cephesi camiye bitişiktir. Sivri kemerli bölümleri olan çeşmenin her bölümü içerisine ayna taşı yerleştirilmiştir.


    Yanık Han Çeşmesi (Merkez)

    Kayseri Yanık Hanı’nın avlusu içerisindeki bu çeşme, Yanıkzade Hacı İsmail Ağa tarafından 1730-1731 yılında yaptırılmıştır.

    Kitabesi:

    Sahib-ül hayratı vel hasenat
    Yanıkzade el hac İsmail Ağa
    1143 (1730-1731).


    Taş Çeşme (Merkez)

    Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Taş Çeşme Sokağı’nda bulunan bu çeşmeyi; kitabesinden öğrenildiğine göre Hacı Mehmet 1761-1762 yılında yaptırmıştır.

    Kesme taştan sivri kemerli çeşme üzerinde rozetler ve hayat ağacı motifleri bulunmaktadır. Günümüzde çimento ile sıvandığından orijinalliğini kaybetmiştir.


    Haydar Çeşmesi (Devrekani)

    Kastamonu Devrekani ilçesi İsmail Bey Camisi’nin yakınında bulunan bu çeşme yapım tarihi bilinmemektedir. Üzerindeki kitabeden 1763 yılında çeşmenin mütevellisi Ahmet Bey tarafından onarıldığı öğrenilmektedir. Bu kitabe 0.60x0.40 ölçüsünde nesih yazılıdır.

    Kitabe;
    Harab oldu Haydar çeşmesi
    Tamir eyledi Elhac Mehmed Mütevellisi
    Kim Bu Ma’dan şurbederse desün üç kere Bismillah
    Dahi salis Hamdu lillah desun derdi resulüllah
    Tamir eyledi Ahmed Mütevellisi. H.1177 (1763) .

    Çeşme moloz taştan yapılmış olup, 6 m. yüksekliğinde, 2 m. genişliğindedir. Cephesinde ayna taşı ve yalağı bulunmaktadır.


    Hacı Sofu Çeşmesi (Devrekani)

    Kastamonu Devrekani ilçesi, İsmail Bey Camisi’nin arka tarafında bulunan bu çeşmenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Üzerindeki Rık’a yazılı 0.60x070 m. ölçüsündeki kitabeden Hacı Sofuoğlu Mustafa tarafından 1801 yılında onarıldığı öğrenilmektedir.

    Kitabe;
    Sahib ul-hayrat v’el-hasenat
    Kim Bu ma’dan şurbederse
    Üç kere Bismillah dahi salis Hamdu illah
    Desün derdi resulullah harabe meyi
    Eyledi çeşme Hacı Sof muvaffak ola
    Tamir mütevelli oğlu Mustafa Abdullah H.1216 (1801).

    Çeşme moloz taştan yapılmış olup, cephesinde iki kemer içerisinde ayna taşı alınmıştır. Önünde yalak taşı bulunmaktadır. Çeşme günümüzde harap durumdadır.


    Ali Osman Ağa Çeşmesi (Tosya)

    Kastamonu Tosya ilçesi Harsat Mahallesi, Kelleci Sokağı’nda bulunan bu çeşmeyi, kitabesinden öğrenildiğine göre Destanı Ağa’nın eşi Şerife Hanım 1800 yılında yaptırmıştır.

    Çeşme sivri kemerli olup, değişik toplama taşlardan yapılmıştır. Cephesinde ayna taşı ve yalak taşı bulunmaktadır.


    Karasu Çeşmesi (Tosya)

    Kastamonu Tosya ilçesi, şeyh Mahallesi, Çaybaşı Sokağı’ndaki bu çeşmeyi kitabesinden öğrenildiğine göre; Hacı İbrahim Efendi yaptırmıştır.

    Kitabe:
    Ali Paşa ki Mısır, Kahire Valisi Gazi'nin çırağı hassı ibrahim Efendi Ahmet ve Ekrem O Bahr-i atıfet çeşmeyi yaptı lütfetti zülâlıkıldı icrafı sebilillah olup tamam vere cemete âbi selsebil ve kevserde Diyarı Tosya'da bu çeşmeden bir su içen adam dedim tarih dilen-yi aynı getirdi. Hacı İbrahim Efendi içmeğe zemzem.

    Çeşme moloz taştan yapılmış olup, ön yüzünde ayna taşı ve yalak kısmı bulunmaktadır.


    Halim Baba Çeşmesi (Tosya)

    Kastamonu Tosya ilçesi İlyas Bey Mahallesi’ndeki bu çeşme, kitabesinden öğrenildiğine göre Karabacakzâde Hacı Abdullah tarafından 1796 yılında yaptırılmıştır.

    Kitabe:
    Sahibül hayrat-vel hasenat Karabacak Zade Esseyit el hac-Abdullah Ağa Serdengeçtiyan Ruhuna fatiha H.1211 (1796) yılında Karabacak Zade Hacı Abdullah Ağa yaptırmıştır.

    Moloz taştan yapılmış olan çeşmenin kitabesi altında ayna taşı ve yalağı bulunmaktadır.


    Dere Çeşmesi (Tosya)

    Kastamonu Tosya ilçesi Dilküşah Mahallesi, Zopturoğlu Sokağı’nda bulunan Dere Çeşmesi kitabesinden öğrenildiğine göre El Hac Ahmet Bey tarafından 1781 yılında yaptırılmıştır.

    Moloz taştan yapılan çeşmenin ayna taşı ve yalağı bulunmakta olup, günümüze iyi bir durumda gelmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 18 June 2009, 17:01
Yorgun Yürek
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cevap: Kastamonuda Tatil

Kastamonu Dergâhları


Mevlevi Dede Sultan Dergâhı (Merkez)


Kastamonu İsfendiyar Mahallesi, Gaybılar Deresi yolu üzerinde bulunan Kastamonu’nun tek Mevlevi dergâhı olup, bugün yerinde İmam Hatip Lisesi bulunmaktadır. Dergâha ismini veren dede Sultan’ın kim olduğu bilinmemektedir. Haziresindeki mezar taşlarından biri üzerinde 1514 tarihinin bulunuşuna dayanılarak dergâhın XVI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

Dergâhın 1916 yılında çekilmiş bir fotoğrafına dayanılarak kareye yakın dikdörtgen planlı, üzerinin de kırma bir çatı ile örtülü olduğu anlaşılmaktadır. 1935 yılı öncesinde bir süre Kız Ortaokulunun jimnastik salonu olmuş, 1952 yılında da tamamen yıkılmıştır.


Celveti Kırkçeşme Şeyh Mustafa Dergâhı (Merkez)

Kastamonu Kırkçeşme Mahallesi’nde bulunan bu dergâh, cami, türbe, kütüphane ve dergâh evinden meydana gelmiş idi. Cami ve türbe günümüze harap bir durumda gelmiş, diğerlerinden ise herhangi bir iz bulunmamaktadır. Bu dergâhın bir vakfiyeye dayanılarak 1650 yılından önce yapıldığı sanılmaktadır.


Halveti Şaban-ı Veli Dergâhı (Merkez)

Kastamonu Hisarardı Mahallesi’nde bulunan dergâh, Şeyh Şaban-ı Veli tarafından XV.yüzyılın ortalarında yaptırılmıştır. Mescit, türbe, kütüphane, matbah ve dergâh evinden meydana gelmiştir. Dergâh 1925 yılına kadar faaliyetini sürdürmüş ve günümüze gelememiştir.


Kastamonu’da bir Mevlevi, üç Kadiri, bir Celveti, beş Halveti, üç Rufai, iki Nakşibendi, dört Sadi ve bir de Bayrami tekkesi bulunuyordu. Günümüze bunlardan yalnızca Halveti tarikatından şeyh Şaban-ı Veli tekkesi dışında hiç birisi gelememiştir. Bu dergâhlar; Kadiri Yılanlı Tekkesi, Kadiri Hasan Çelebi Dergâhı, Celvveti Kırkçeşme Şeyh Mustafa Tekkesi, Ryfai Honsalar Tekkesi, Rufai Molla Sait Tekkesi, Rufai Cevkâni Camisi Tekkesi, Nakşibendi-Halidi Ahmet Dede Sultan Tekkesi, Nakşibendi Karanlık Evliya Mescidi Tekkesi, Sadi Sığırpazarı Şuca Tekkesi, Sadi Cebeci Tekkesi, Sadi Ayıcılar Gikay Baba Tekkesi, Sadi Hacı Muharrem Tekkesi, Bayrami Atabey Camisi Tekkesi, Kalenderhane Zaviyesi, Mütevelli Mehmet Ağa Tekkesi, Ak Tekke ve Dai Sultan Zaviyesi’dir.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 18 June 2009, 17:02
Yorgun Yürek
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cevap: Kastamonuda Tatil

Kastamonu Kütüphaneleri


Kastamonu’da Osmanlı döneminde yedi kütüphane yapılmıştır. Bunlardan yalnızca dört tanesi günümüze ulaşabilmiştir. Bu kütüphanelerin dışında bazı kütüphaneler daha bulunuyorsa da bunlar diğer yapıların içerisinde kalmıştır.


Şaban-ı Veli Kütüphanesi (Merkez)

Kastamonu Mustafa Fakıh Mahallesi, Hisarardı Mevkiinde bulunan Şaban-ı Veli Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan kütüphane bugün caminin ibadet mekanına eklenmiştir. Kütüphane Şaban-ı Veli Türbesi ile birlikte 1611-1612 yılında yapılmıştır.

Kendine özgü bir yapı olup, kare planlıdır. Üzeri aynalı tonozla örtülmüştür. Batı duvarındaki giriş kapısı doğu ve batı duvarlarında da birer penceresi bulunmaktadır.


Münire Medresesi Kütüphanesi (Merkez)

Kastamonu il merkezinde Nasrullah Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan Münire Medresesi’nin bahçesinde bulunmaktadır. Reis’ül Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından 1746 yılında yaptırılmıştır.

Kütüphane beşgen planlı, kâgir olup, üzeri 3.20 m. çapında bir kubbe ile örtülmüştür. Kütüphanenin içerisi duvarlarındaki birer pencere ile aydınlatılmıştır.


Numaniye Kütüphanesi (Merkez)

Kastamonu’da günümüze gelemeyen Numaniye Medresesi’nin bir bölümünü oluşturan kütüphane Müderris Çorukzade Hacı Ahmet Efendi tarafından XII.yüzyılda yaptırılmıştır. Daha sonra Cecelizade Numan Efendi tarafından da 1800-1801 yılında onarılarak genişletilmiştir.

Kütüphane 5x5 m. ölçüsünde kare planlı olup, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Kütüphanenin üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Kütüphanenin güneyinde giriş kapısı ve iki pencere, doğu cephesinde de iki penceresi bulunmaktadır.

Bu kütüphaneler dışındaki Merdiye Kütüphanesi, Semhiye Medresesi Kütüphanesi ve Halidiye Kütüphanesi günümüze gelememiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 18 June 2009, 17:03
Yorgun Yürek
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cevap: Kastamonuda Tatil

Kastamonuda TatiL

Gürültüden uzak, şahane dağlarıyla, yemyeşil ovalarıyla, tertemiz sahilleriyle ve kültürel zenginliğiyle ilgi çekiyor. Kış sporlarının da yoğun olarak yapıldığı bir yerdir.


Yapabileceğiniz Aktiviteler

Jeep Safari, Şehir Turu, Sahil Turu, Avcılık, Trekking, Bisiklet, Atçılık


Kastamonu için gündüz sıcaklık değerleri (en düşük - en yüksek):

Haziran 24 - 37 °C Temmuz 28 - 42 °C Ağustos 27 - 38 °C Eylül24 - 36 °C


Kastamonu Ulaşım Bilgileri

Kastamonu, Sinop limanına giden İpek Yolu güzergahlarının kavşak noktasında yer almaktadır. Otobüs Terminali İl merkezindedir.

Kastamonu'nun İnebolu İlçesi'nde küçük tonajlı gemilerin yük alıp boşaltabilecekleri bir liman bulunmaktadır. Ayrıca, Cide, Abana, Çatalzeytin ilçelerinde küçük limanlar mevcuttur.

Kastamonu havaalanına yakında kavuşacak.


Kastamonu Yöresel Yemekleri

Yeme-içme kültürü açısından çok zengin bir kültürü olan Kastamonu'nun bazı yöresel yemekleri:
MIKLAMA - EKŞİLİ PİLAV - ÇEKME HELVA - SİMİT TİRİDİ - PÜRYAN-KUYU KEBABI - CIRIK TATLISI - OĞMAÇ ÇORBASI
ETLİ EKMEK (Patetesli, mantarlı, kesikli, yoğurtlu, cevizli, ıspanaklı)
BANDUMA - Hindi etiyle yapılan sanat eritilmiş tereyağı sosuyla sunulur.
PAÇA (Kıymalı, kelleli, pirinçli)



Kastamonu Eğlence Yerleri

YAPMADAN DÖNME
Arkeoloji ve Etnoğrafya müzelerini, Kale'yi gezmeden,
Hükümet Konağı, Zınbıllı Tepe ve El Sanatları Atölyesi'ni görmeden,
Etli - Pastırmalı Ekmek, Biryan, Çekme Helvası yemeden,
Yöresel Dokuma ve Yöresel El Sanatları Ürünleri'nden almadan dönme.



Kastamonu Gezilecek Yerleri

Yılanlı Darüşifaa
Arkeoloji Müzesi
75. Yıl Cumhuriyet Evi
Kale
Ilıca Şelalesi
Ilgarini Mağarası
Valla Kanyonu
Pompeiopolis Antik Kenti

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Forum Seç

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sporun Yararları ceyLin Sağlık 2 28 December 2008 15:55
Çakal eriği ceyLin şifalı bitkiler 0 27 December 2008 13:08


Saat: 20:49


Telif Hakları vBulletin® v3.8.4 Copyright ©2000 - 2025, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.