#1
|
||||
|
||||
Siyular (Sioux)
Siular, Kuzey Amerika'da önceleri Superior Gölü çevresinde yaşayan, Orta Asya kökenli topluluktur.
Avrupalı sömürgecilerle yaptıkları savaşlar sonucunda yenildiler ve Minnesota ile Dakota'ya sürüldüler. XIX. Yüzyıl ortalarında da toplama kamplarına yerleştirildiler. 1876 yılında ayaklanarak bağımsızlık ve özgürlük savaşını yeniden başlattılar. Liderleri Oturan Boğa öldürüldü. 1890 yılında da ABD güçlerinin düzenlediği büyük bir katliamla direnişleri kırıldı. Crazy Horse, yani Çılgın At Siular'ın Ogala kabilesinin şefidir. 1876 senesinde General Custer'ı tepeleyen şef olarak da bilinir. Dil Kuzey Amerika yerlileri, Siular, Apaçiler, Novojolar ve diğer kabilelerin konuştukları dil, Ural–Altay dillerinin karakteristik özelliklerini taşır.Tuva, Çuvaş, Yakut ve Atabaşkan Türkçeleri bu kabilelerin lisanıdır. İnanç Güneşe, aya, rüzgara övgüler düzerlerdi. Toprağı, ağacı, kuşu dinler, dünyayı onlarla birlikte algılar, onlarla birlikte düş kurarlardı. Şarkıları otların, yaprakların, çiçeklerin renklerine karışırdı. Gece şahini alarm verir, pumanın kükreyişi her şeyin yolunda gittiğini bildirirdi. Şafak sökerken berrak derelerde yüzlerini yıkar, toprağın uyanışını derin bir sessizlik içinde karşılarlardı. Haftanın bütün günleri, yılın bütün ayları kutsaldı. Beyaz adam onları putperest saydı ve kayıp ruhlar olarak gördü. Doğanın vahşi olduğunu ilk kez beyazlardan duydular ve o andan sonra onlar da vahşiliğin içinde kaldılar. Genç kuşak ve politize yerlilerin yavaş yavaş Hıristiyan misyonlarını bölgelerinden çıkardığı görülmektedir.1800'lerin sonunda Hıristiyan olan Siuların ünlü kabilesi "Çılgın At" ın üyeleri yeniden arkaik inançlarına geri döndüler... Siular ölenlerin ruhlarının yeryüzünde fazla oyalanmadan ruhlar alemine gittiğine inanmaktadır. Sinema oyuncusu ve Siu olan Derya Arbaş'ın cenazesinde okunan dualardan biri: Şimdi içimiz rahat sevgili kardeşimiz, çünkü yola çıktın... Bir zamanlar hayat ağacında bir kadın olarak çiçek açmıştın. O çiçek dalından düştü ve soldu şimdi. Sen ulusumuzun annelerindendin. Biz de senin geride bıraktıklarına anne olacağız. Bize güven. Paha Sapa Güney Dakota eyaletinde, Nebraska sınırı yakınlarındaki Black Hills de denilen Siyukar için manevi değer taşıyan kutsal topraklar satılan tepeler.Anlamı ise varolan herşeyin merkezi dir. 1868 yılında Paha Sapa, ABD hükümeti tarafından bir anlaşma ile Siu kabilelerine bırakılmıştır. Ama anlaşmadan kısa bir süre sonra general Custer'ın "Bu tepelerde heryerden altın fışkırıyor" demesi üzerine altın avcılarının bölgeye hücumu başlamıştır. 1875 baharında artık bölge altın avcılarıyla kaynamaktadır. General Custer'ın malzeme arabaları tarafından açılan ve zamanla adı Hırsızlar Yoluna ("Thieves' Road") çıkan yoldan gelenlerin ardı arkası kesilmemekte, Paha Sapa altın için delik deşik edilmekte, av hayvanları giderek ölçüsüzleşen bir biçimde öldürülüp tüketilmektedir. 1877 yılında, daha sekiz yıl önce "işe yaramaz" diye kabilelere bırakılan Paha Sapa'ya, yeni bir hükümet kararıyla el koyulur |