#1
|
|||
|
|||
Davos Davos olalı..
Şu Davos'u sıkıcı olmaktan çıkardığı için 'Teşekkürler Sayın Başbakan.' Can İzbul yazdı
Normal şartlar altında bugün, Brüksel’deki son Kürt Konferansı’nın yansımalarını ele alacaktık. Ancak, bu toplantıdaki ilginç mesajları sonraya bırakalım ve esas mevzuya, Davos’a gelelim… Bugüne kadar çok sayıda uluslararası zirve, toplantı, panel ve konferans izlemiş, yine çok sayıda lider ve siyasetçiyle özel röportaj yapma şansını yakalamış bir gazeteci olarak ‘’Davos kadar ayrımcı bir anlayışla düzenlenmiş başka herhangi bir toplantı görmediğimi’’ söylemeliyim. Son üç yıl içinde Davos’a iki kez gittim. Dünya Ekonomik Forumu’nu, pek haz etmesem de, görev bilinciyle izledim. Röportajlar yaptım, haber geçtim, canlı yayınlar gerçekleştirdim. Eğer düzenleyici basın kuruluşundan üst düzey bir isim ya da kalburüstü uluslararası bir gazetenin köşe yazarı değilseniz, organizasyonun size layık gördüğü ikinci ya da üçüncü sınıf bir basın kartıyla yetinmek zorunda kalırsınız. Sayıları iki bini aşan katılımcılara açık olan birçok yere giremez, lobide açıkta konuşlanmış olan beyaz koltuklara oturamazsınız. Araya ‘kaynayıp’ oturacak olursanız da, kaldırılma ihtimaliniz oldukça fazladır. Yani Davos’ta ‘beyaz’ değilseniz, işiniz zordur. Gösterici, protestocu olma şansınız ise hiç yoktur. Çünkü Davos’a yakın kasabaların tren istasyonları ve kentlere giriş çıkış noktaları bile abluka altındadır. Katılımcılar da, belli bir huşu ve bilinç içinde konuşur, dinler, anlatır, sohbet eder, yeni iş bağlantıları yapar ve gider. Moderatörler, kuralları sıkı sıkı uygulamaya bayılır. Eğer ekonomi gurusu değilseniz, birkaç sıcak siyasi ya da teknik tartışma izler, kalanına da ‘boşver gitsin’ demek isterseniz. Canınız kolayca sıkılabilir. Hele kartınız ikinci sınıfsa, kanınız beyninize her an sıçrayabilir. Yayın mayın derken, eksi bilmem kaç derecede dakikalarca bekler durursunuz. Tabii kafanıza hain fikirler üşüşür. Keşke Brezilya’daki alternatif toplantıda olsam, küreselleşmeyi çekiştirip, bermudalarla salına salına dolansam diye düşünürsünüz. Anlayacağınız, eğer içinizde biraz protesto ruhu esası ya da esansı varsa, Davos onu uyandırmak, içinizdeki canavarı salıvermek için çok ideal bir yerdir. Sayın Başbakan, içerikte haklı ama diplomatik üslup açısından hatalı olabilir. Türkiye’nin Ortadoğu’daki işlevini bir süreliğine de olsa sıkıntıya sokabilir. ABD’de Ermeni yasasının yolunu istemeden açmış da olabilir. Hatta, dış atağını, iç siyasette oya da tahvil etmek isteyebilir. Her açıdan eleştirilebilir. Ama şu Davos’u sıkıcı olmaktan çıkardığı için ‘Teşekkürler Sayın Başbakan.’ Davos Davos olalı böyle bir oturum yaşamadı. Bir daha da yaşar mı bilmem. Sanırım bu Sayın Başbakan’a bağlı… |