#1
|
|||
|
|||
Felsefenİn AĞir Abİsİnden
Felsefenin ‘ağır abi’sinden Heraklitus dersi
24 Aralık 2007 Pazartesi, 00:00 [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Heidegger ve Fink’in Heraklitus Üzerine Dersler’i, insanların geçmiş ve gelecekleriyle, eşzamanlılıkla, kendi benlikleriyle ve başkalarıyla sürdürdükleri bitimsiz fikri diyaloglardan alınmış bir fragman gibi. MURAT GÜZEL YİRMİNCİ yüzyıl felsefesi üzerinde gerek düşünceleri gerekse de politik tercihleriyle önemli etkilerde bulunmuş, yoğun tartışmalara sebebiyet vermiş bir filozof Martin Heidegger. Onun da çok sevdiği Hölderlin’e ait bir dize, ‘Biz bir söyleşi olalı beri.’ Batı felsefe geleneğiyle girdiği üretken diyalog içinde 20. yüzyıl felsefesinin temel temalarını belirlerken hemen bütün eserlerinde bu söyleşi formatını korumaya uğraşmış bir düşünür aynı zamanda. Hediegger söz konusu olunca ilk bölümünü Varlık ve Zaman adıyla 1927’de yayınladığı Batı metafiziğinin köklerine dair devasa araştırma projesinden 1933 yılında Nazilere katılışına kadar birçok tema da gündeme gelir. Heidegger; felsefi ve politik bağlanımlarıyla tartışma konusu olduğu kadar Batı metafiziğinin köklerine dair giriştiği yarı karanlık, yarı şiirsel soruşturmalarla da, zihinsel olarak olmasa bile zamansal olarak çoktan geride bıraktığımız yüzyılın önemli bir düşünce figürü. Varoluşçu felsefenin ‘ağır abi’si konumunu hiç yitirmeyen Heidegger’in, 20. yüzyılın bütün felsefi tartışmalarını bir şekilde etkileyen düşüncelerine ve yorumlama gücüne bir felsefi sohbet içinde vakıf olmak isteyenler için Heraklitus Üzerine Dersler birebir. Filozofun yolu 1966-67 öğretim yılının kış döneminde Freiburg/Breisgau Üniversitesi’nde MartinHeidegger ve Eugen Fink’in ortak çalışmalarıyla gerçekleştirilen bir seminerin özet metninden oluşuyor kitap. Heraclitus’tan kalan fragmanlara ilişkin Fink ile Heidegger’in yorumları, günümüz felsefesinin de önemli problemlerine yönelik bir cevap arayışıyla belirleniyor. Heraclitus’un fragmanlarında ifade ettiği düşüncelere yol gösteren ‘tek/bir’ (hen) ile ‘her şey’ (ta panta) arasındaki bağlantı ve ilişkileri kavrama, yorumlama girişimleri iki temel stratejiye dayanıyor. İlkin, Heraklitus’un fragmanları yorumlanırken onların içerdiklerinden daha fazlasını kastettikleri göz önünde tutuluyor. Bu stratejiyi Heidegger şu cümlelerle açıklıyor: ‘Bir düşünürün ifadelerinde, söylenenlerde saklı olan söylenmeyen şeylere dikkat etmemiz gerektiğini ikimiz de kabul etmekteyiz. Buradaki problem, bizi buna hangi yolun götüreceği ve ne türden bir temelin yorumlama aşamasında tercih edilmesi gerektiği konusudur.’ (sy. 133). İkincileyin ise kozmolojik fragmanları yorumlarken antropolojik fragmanlara başvuruluyor. Bu stratejiyi de Eugen Fink şu sözleriyle dile getiriyor: ‘Kozmolojik fragmanların aksine biz antropolojik fragmanlara yöneleceğiz. Aslında bu, insan fenomeninin sınırlanması sorunu değildir; ama hayat ve ölüm gibi insanoğluna has olan şeyler, belirleyicilik anlamında ‘tek/bir’ (hen) ve ‘her şey’ (ta panta) arasındaki zıtlık ilişkisinin bütünlüğünü anlamada önemli bir hale gelmektedir.’ (sy. 149) İnsan, geçmiş, gelecek Eugen Fink ve Martin Heidegger, Batı felsefe geleneğine önemli etkiler bırakan Heraclitus’un günümüze kadar gelmiş fragmanları üzerine kafa yorarken birçok anlaşmazlığa da düşüyorlar. Fakat Heraclitus üzerine ürettikleri felsefi değerlendirmelerde anlaşmazlıklar kadar uzlaşmalar da önemli. İnsanların geçmiş ve gelecekleriyle, eşzamanlılıkla, kendi benlikleriyle ve başkalarıyla sürdürdükleri bitimsiz fikri diyaloglardan alınmış bir fragman gibi Heraklitus Üzerine Dersler. Heraklitus’un fragmanlarına dair zihin açıcı bir fragman. Demokratik eleştiri Filistinli siyasal aktivist ve düşünür Edward Said’in, aynı zamanda kendini niçin bir Amerikan hümanisti olarak tanımlamayı tercih ettiğini açıkladığı ve ölümünden önce tamamladığı bir kitap Hümanizm ve Demokratik Eleştiri. Yazdıklarıyla yeni bir tartışmanın kapısını açana Said’in, hümanizmi dil temelinde yeniden tanımlayan, yorumlayanve eleştirel bir gelenek olarak inşa eden bu kitabı da en az diğer kitapları kadar kışkırtıcı. Hümanizm ve Demokratik Eleştiri, Edward Said, Çev.: Osman Akınhay, Agora Yayınları, 2005 Kültürü yorumlamak Günümüzün etkili edebiyat eleştirmenlerinden olan Terry Eagleton, ‘kültür’ düşüncesinin ve kültür yorumlarının tarihsel, toplumsal ve ideolojik kökenlerine ilişkin yeni bir yorum denemesine girişiyor. Kültür Yorumları’nda, kültürün din, milliyetçilik, kültürelcilik, elitizm, ulus-devlet, naturalizm, modernizm ve postmodernizm tartışmalarında tuttuğu yeri sorguluyor. Ve kültürün bütün bu unsurlar arasındaki kaynaştırıcı misyonuna değiniyor.Kültür Yorumları, Terry Eagleton, Çev.: Özge Çelik, Ayrıntı Yayınları, 2005 |