#1
|
|||
|
|||
15.Yuzyılda Türk Edebiyatı
YÜZYIL TÜRK EDEBiYATI
Genel Özellikleri 15. yüzyılda siyasal bakımdan Osmanlı Devleti, devlet olma sürecinden imparatorluk olma sürecine girdi. Bu yüzyılın önemli olayları flöyle özetlenebilir: Yıldırım Bayazıt’ın 1402 yılında Ankara Savaflı’nda Timur’a yenilmesi sonucu Osmanlı Devleti güç durumda kaldı. Timur, Osmanlıların Anadolu beyliklerinden aldığı toprakları eski sahiplerine geri verdi. Kalan topraklar ise Yıldırım Bayazıt’ın dört çocuğu arasında paylafltırıldı. Ancak, Çelebi Mehmet 1413 yılında dağılan ülke bütünlüğünü yeniden toparladı. Çelebi Mehmet’ten sonra yerine geçen II. Murat iç isyanlarla uğrafltı. Yabancı devletlere karflı barıflçı bir politika izledi, buna rağmen haçlı ordularının akınlarıyla sık sık karflılafltı. II. Murat’ın 1451 yılında ölümü üzerine II. Mehmet (Fatih) tahta geçti. Fatih’in 1453 yılında istanbul’u almasıyla Orta Çağ kapandı ve Yeni Çağ açıldı. Fatih devrinde ülke toprakları sürekli geniflledi, ele geçirilen topraklara Türkler yerlefltirildi. Fatih’in ölümünden sonra yerine II. Bayazıt geçti, ancak kardefli Cem Sultan ile arasındaki taht kavgaları devam etti. Bu olay Cem Sultan’ın Rodos flövalyelerine sığınıp papa tarafından tutsak edilmesi ve 1495 yılında ölmesi ile son buldu. 15. yüzyılda meydana gelen siyasal olaylar nelerdir? 15. yüzyılın kültürel olayları da flöyle özetlenebilir: 13 ve 14. yüzyıllarda olduğu gibi 15. yüzyıldaki padiflahlar bilim ve sanat adamlarını koruyup kolladılar. Padiflah, vezir ve ileri gelenler sanat ve edebiyatla uğrafltılar, özel kütüphaneler kurdular. Ancak, bu dönemde saray ve halk arasında kültür, edebiyat ve sanat anlayıflında farklılaflmalar daha da büyüdü. Bilim dili Arapça, edebiyat ve sanat dili olarak da Farsça benimsendi. Bu dillere ait çok sayıda sözcük ve dil kuralları dilimize girdi. Türkçe, Arapça ve Farsçanın karıflımından Osmanlıca adı verilen bir dil olufltu ve resmî yarıflmalarda bu dil kullanıldı. Bu dönem Türk edebiyatında halk, tasavvuf ve klâsik (divan) edebiyat alanında ürünler ortaya kondu. Halk edebiyatında “Dede Korkut Hikâyeleri” ile “Saltukname” adlı eserler verildi. Tasavvuf edebiyatında Süleyman Çelebi, Kaygusuz Abdal, Hacı Bayram Veli, Sinan Pafla (sanatlı nesir türünde) eserler yazdı. Klâsik edebiyatta fieyhî, Necatî, Aflık Pafla din dıflı konuları iflledi. Öte yandan Türk edebiyatı Anadolu dıflında Azerbaycan ve Çağatay sahasında da geliflti. Bu bölgelerde üç ayrı lehçede eserler yazıldı. Azericede Habibî, Çağataycada Ali fiîr Nevâî, Gedaî, Lütfî, Sekkakî eserler verdi. Ayrıca fliirde kullanılan söz sanatlarının düz yazıda kullanılmasıyla secili , aliterasyonlu, yabancı sözcüklerle yüklü sanatlı düz yazı türü ortaya çıktı (Sinan Pafla). Daha önce kullanılan sade düz yazı da bir taraftan devam etti. 15. yüzyılda, Türk edebiyatı hangi bölgelerde geliflti. Bu bölgelerde hangi sanatçılar eserler verdi? KLÂSiK EDEBiYAT Arap ve Fars edebiyatlarının sanat anlayıflına bağlı kalınarak oluflturulan edebiyata klâsik (divan) edebiyat adı verilir. Bu edebiyat özellikle Anadolu sahasında geliflen ve yaygınlaflan bir edebiyattır. Bu edebiyata; Arap ve Fars kültürleriyle yetiflenlere seslendiği ve saray çevresinde gelifltiği için, yüksek zümre edebiyatı, klâsik edebiyat, saray edebiyatı, divan edebiyatı gibi adlar verildi. Bunlardan en yaygını divan edebiyatıdır. Bu adlandırıfl, flairlerin fliirlerini “divan” adı altında bir kitapta toplamalarından kaynaklanır. Klâsik Edebiyatın özellikleri flöyle sıralanabilir: 1. Dil Arapça, Farsça sözcükler ve bu dillere ait dil kurallarıyla yüklüdür. 2. Nazım birimi beyittir. Duygu ve düflünceler, cümle yerini tutan beyitlerle anlatılmıfltır. Bir eserin uzunluğu da beyit sayısıyla ölçülür. fiarkı ve murabbada nazım birimi dörtlüktür. 3. Ölçü olarak, aruz ölçüsü kullanılmıştır. 4. Arap ve Fars edebiyatlarındaki kullanılan gazel ve mesnevî tipi nazım biçimleri kullanılmıştır. 5. Konular sınırlıdır. Doğa güzellikleri, aflk ve tasavvuf gibi sayılı konular işlenmiştir. 6. Düflünce ve duygular Fars edebiyatından aktarılan ve her flair tarafından ortaklafla kullanılan mazmunlarla (kalıplaşmış sözlerle, benzetmelerle) anlatılmıştır. 7. Düz yazı biçimi; tarih, tezkire, seyahatname, sefaretname, münfleat, ahlâkî ve felsefi yazılarda kullanılmıştır. Düz yazıda cümleler uzun, yabancı sözcüklerle yüklüdür. Amaç düflünceyi anlatmak yerine, birtakım söz oyunlarıyla sanat göstermektedir. |