Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi
 

Go Back   Seversintabi.com Türkiye'nin En Büyük Forumu Bence Seversin Tabi > Genel Kültür > Edebiyat - Felsefe
Yardım Topluluk Takvim Bugünki Mesajlar Arama

gaziantep escort gaziantep escort
youtube beğeni hilesi
Cevapla

 

LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 23 September 2008, 12:00
Banned
 
Kayıt Tarihi: 29 July 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Arrow tamamen felsefe ,?

Felsefe Nedir?

Aristoteles'in ünlü yapıtı "Metafizik", "bütün insanlar doğal olarak bilmek isterler" cümlesiyle başlar. Yine Aristoteles'e göre, insanların duyularını kullanmaktan; örneğin görmekten, işitmekten duydukları zevk bunun en net kanıtıdır. Gerçekten de insanı insan yapan en önemli özelliklerden biri onun kendisini çevreleyen dünyayı, içinde yaşadığı toplumu, geçmişini ve bütün yanları ile bizzat kendisini tanımak ve bilmek istemesidir.

Şimdi bilgi, bilen varlıkla (felsefe dilinde özne veya süje ile) bilinmesi istenen veya bilinen varlık (felsefe dilinde nesne veya obje) arasındaki bir ilişkidir. Bu ilişkide bilinenin mi, yoksa bilenin mi ağır bastığı; bilginin imkânı veya imkânsızlığı, kaynağı, alanı, kapsamı, sınırları vb. türünden sorular felsefenin bilgi teorisi veya epistemoloji diye adlandırılan dalının özel konusunu oluşturur. (Bu konu, site içerisindeki diğer yazılarda geniş kapsamlı olarak ele alınmıştır.)

Felsefe de esas olarak bir tür bilgidir; ama özel bir tür bilgidir. Felsefenin ne tür bir bilgi olduğunu, felsefi bilginin özelliklerinin neler olduğunu anlamak için diğer belli başlı bilgi türlerinden söz etmek gerekir. Bu konuda ele alınacak bilgi türleri ise gündelik bilgi ve bilimsel bilgidir.

Felsefi Bilgi Nedir?

Felsefi bilgiyi belirtmek diğerlerinden zordur. Hatta felsefenin en önemli probleminin bizzat felsefenin kendisinin ne olduğu problemi olduğunu söylemek bile mümkündür. Felsefi bilgiyi veya felsefeyi anlamaya çalışırken yapılması gereken en doğru şey tarih boyunca kendilerine filozof denilen kişilerin yaptıkları işin kendisine bakmak olacaktır. Böyle bir bakış açısından konuya bakıldığında ise filozofların farklı zamanlarda, farklı kültürlerde, farklı amaçlar ve farklı işlevlere farklı somut felsefeler ürettikleri görülmektedir. Bununla birlikte bu farklı zamanlarda yaşayan ve farklı amaçlarla farklı felsefeler üreten insanların yaptıkları işin kendisinde bazı ortak özellikler olduğu da gözlemlenmektedir.

Kant felsefeyi "kendisini akla dayanan nedenlerle meşru veya haklı çıkarmak iddiasında bir zihinsel etkinlik biçimi" olarak tanımlamıştır. Kanaatimizce bu tavır felsefeyi felsefe yapan ve bütün felsefi düşünme örneklerinde ortak olan bir noktayı gayet güzel bir biçimde ortaya koymaktadır. Burada "akla dayanan nedenler"den insanın her türlü deneyini, gözlemini, bunlara dayalı her türlü akıl yürütmesini ve sezgisini içine alan geniş bir nedenler grubunu anlamak gerekir. "Haklı çıkarmak veya meşrulaştırmak" iddiasından ise "herhangi bir önermeyi, bu önermeyi ileri sürmeyi mümkün kılan kanıt, temel veya gerçeklerle ortaya koyma"yı anlamak gerekir.


Felsefi Düşüncenin Özellikleri Nelerdir?

Felsefi düşünce eleştirel bir düşüncedir; yani kendisine veri olarak ele aldığı her türlü malzemeyi aklın eleştiri süzgecinden geçirir. Bu malzeme a) doğrudan doğruya kendisine yöneldiği varlık alanı tarafından kendisine sağlanabileceği gibi b) bundan daha sık rastlandığı üzere bu varlık alanları ile ilgili olarak başka entelektüel etkinlikler tarafından sağlanan malzeme olabilir. Örneğin felsefeci, doğrudan doğruya doğa, tarih, toplum üzerinde eleştirel bir bakış açısıyla düşünebileceği gibi kendi deneyleri, çeşitli bilimler tarafından bu varlık alanlarıyla ilgili olarak kendisine sağlanan veri malzeme üzerine de düşünebilir. Bu son özelliği ile felsefenin bilginin bilgisi veya refleksif bir düşünce faaliyeti olduğu söylenir. Refleksiyon, kendi üzerine dönme anlamına gelir. Burada zihin kendi üzerine dönerek sahip olduğu bilgiler üzerinde düşünür. Gerek empirik hayatın kendisi, gerek herhangi bir sanatın icrası veya bilimler bize bir dizi bilgi verirler. Felsefe, esas itibariyle işte bu bilgiler üzerinde düşünmek, onların temelini ve değerini yoklamak, soruşturmak faaliyetidir.

Felsefi düşüncenin bir diğer özelliği, bilimsel düşünce ile ortak olarak paylaştığı kavram ve soyutlamalar kullanması ve bunların yardımıyla ilkeler ve yasalar ortaya atmasıdır. Bunu da felsefenin genelleyici veya ortak sonuçlara varmak isteyici özelliği olarak adlandırabiliriz.

Felsefenin Analitik ve Sentetik İşlevi

Felsefi düşüncenin bir diğer özelliği, onun çözümleyici (analitik) ve kurucu (sentetik) işlevidir. Felsefi düşüncenin analitik işlevi denilince kastedilen, yukarıda da kısmen işaret ettiğimiz gibi filozofun kendisinin de içinde bulunduğu ve bir parçasını teşkil ettiği dünyayı anlamak ve kavramak için kendisine sunulan her türlü bilgi, deney, algı ve sezgi sonuçlarından oluşan malzemeyi kendi bilgi, deney, algı ve sezgi yeteneklerine göre yeniden düşünmesi, analiz etmesi, aydınlığa kavuşturması işlevidir; ancak filozof yalnızca bununla yetinmez, dünyayı parçalanmış ve parçalarına ayrılmış bir halde bırakmaz; buna paralel olan bir diğer düşünme fiili ile bu üzerinde düşünülmüş, çözümlenmiş ve aydınlığa kavuşturulmuş malzemeden veya verilerden hareketle dünyayı yeniden inşa eder, kurar, bir birlik ve bütünlüğe kavuşturur. Buna felsefenin sentetik veya sistemleştirici işlevi adı verilir. Böylece sofistler, Hume, Viyana çevresine ait bazı filozofların felsefesi daha ziyade analitik denebilecek işlevi alanında temayüz etmelerine karşılık Platon, Aristoteles, İbn-i Sina, Hegel gibi filozoflar kendi paylarına dünyayı, bütün parçalarıyla uyumlu bir bütünlük arz eden bir yapı olarak yeniden kuran sistemci filozoflar olarak kabul edilebilirler.


Felsefe ve Değerler; Bilgelik Sevgisi Olarak Felsefe

Felsefi düşüncenin bilimden farklı olan en önemli başka bir özelliği bilimin yalnızca olgularla ilgilenmesine karşılık felsefenin olguların yanında aynı zamanda değerler, anlamlar ve idealler ve erekler diye adlandırılan bir varlık türünü veya bunları içine alan bir varlık alanını kendisine konu etmesidir.

Felsefe değiminin kök anlamında işaret edildiği gibi felsefe bilgisinin (Yunanca episteme) veya bilgeliğin (Yunanca sophia) kendisi, ona sahip olma iddiası değil bilginin; ama bundan daha çok daha özel olarak bilgeliğin (Arapçası hikmet) sevgisidir.

Bilgelik veya hikmet bilgiden farklı çok daha iddialı ve çok daha zengin bir kavramdır. Bilgelik en basit anlamıyla insan hayatının anlamı ve değerine ilişkin derin bilgidir. Bilgelik, Sokrates'in, uğruna ölümü göze aldığı bilgidir.


Felsefenin Belli Başlı Disiplinleri

Sitemizde ele alacağımız belli başlı felsefe disiplinlerini ve bunların özel ilgi alanları ve problemlerini de burada saymış olacağız.

Bunlar sırasıyla; bilgi teorisi veya bilgi felsefesi, bilim felsefesi, varlık felsefesi veya ontoloji, sonra sırasıyla birer değer felsefesi disiplini olarak ele alınması gereken ahlâk felsefesi, siyaset felsefesi, sanat felsefesi veya estetik ve sonuç olarak da din felsefesi disiplinleri veya dallarıdır.

Bu arada yukarıda sayılan disiplinlerden başka disiplinlerin, örneğin hukuk felsefesi, dil felsefesi, toplum felsefesi gibi disiplinlerin de felsefenin belli başlı disiplinleri içinde yer aldığını belirtelim.


Felsefenin Yararı Nedir?

Felsefenin yararı veya gerekliliği onun toplumsal-kültürel işlevi ve felsefenin tarihsel gelişimi ile ilgili olarak birkaç şey söylemek gerekir. Mongolfier kardeşler icat etmiş oldukları balonla ilk uçuşlarını yapmak istedikleri sırada gösteriyi izlemek için meydanda toplanan seyirciler arasından biri yanında bulunan tonton tavırlı, yaşlı, saygıdeğer bir baya dönerek biraz saf bir tavırla şu soruyu sorar: "İyi de bu ne işe yarıyor bayım?" Sözü edilen yaşlı bay - ki o sıralarda Fransa'yı ziyaret etmekte olan ünlü Amerikalı bilgin ve siyaset adamı Benjamin Franklin'dir - aynı ölçüde hoşgölürü bir şekilde gülümseyerek şu cevabı verir: "Yeni doğmuş bir bebek ne işe yarar bayım?"

Kanımızca bu cevap, felsefenin ve aslında daha genel olarak diğer temel kültürel etkinliklerin son tahlilde ne işe yaradıkları sorusuna verilebilecek en güzel ve en anlamlı cevaptır. Konuya bir işe yaramak açısından baktığımızda en çok işe yaradığı düşünülen bazı etkinliklerimizin bir işe yaramadığını da görebiliriz. Örneğin bilim bile çoğu kez bir işe yaramaz.

Felsefe; insanı insan yapan ve bir hiç olmaktan kurtaran araştırma ruhunun, anlamlandırma, yorumlama ve değerlendirme etkinliğinin, önemli sorular sorma ve onlara ciddi olarak cevaplar arama özelliğinin, erdemli olma ve mutlu yaşama talebinin, kısacası bilgeliğe ulaşma özleminin en hakiki ifadesidir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla




Saat: 09:58


Telif Hakları vBulletin® v3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
gaziantep escort bayan gaziantep escort
antalya haber sex hikayeleri Antalya Seo tesbih aresbet giriş vegasslotguncel.com herabetguncel.com ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort eryaman escort eryaman escort kızılay escort çankaya escort kızılay escort ankara eskort
mecidiyeköy escort

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 PL2