![]() |
![]() |
#6
|
|||
|
|||
![]()
k-l
KALB Sözle ilgili sanatlardandır. Arap harflerine göre bir kelimenin harflerinin yerleri değiştirilerek yapılır. Cinas sanatının bir çeşididir. Cinas-ı kalb, tecnis-i kalb ve maklûb adlarıyla da bilinir. İkiye ayrılır: 1. Kalb-i kül: Tersinden okunduğu zaman da anlamlı olan kelime çıkan sanattır. Buna kalb-i muntazam veya aks-i müfred de denir. Örnek: Mûr gibi emrine kılmış itâat halk-ı Rûm Râm olupdur nitekim Mûsâ’ya ey şeh şihr-i mâr Sururî Kadim Mûr: Karınca, Rûm: Anadolu, Râm: İtaat etme, Mâr: Yılan anlamına gelir. 2. Kalb-i ba’z: Bir kelimenin harfleri değiştirilerek kelime yazma sanatıdır. Buna maklûb muavvec de denir. Örnek: Tahlîsine yok mu duâcı Câniler içinde kaldı Nâcî Muallim Naci Câni: Katil, Nâci: Şairin adı. KARAVELLİ Asıl hikaye arasına katılan küçük, müstakil hikayeler. Hikayelerin içinde manzum parça bulunmaz. İbret verici veya güldürücü niteliktedirler. Genellikle uzun hikayelerin anlatıldığı toplantılarda zaman zaman dikkatleri başka noktaya çevirmek ve sahneyi değiştirmek için söylenirler. KAT’ Anlamla ilgili sanatlardandır. Susmanın söylemekten etkili olacağı yerde sözü kesmeye denir. Heyecanın doruğa ulaştığı noktada bu yola başvurulur. Genellikle nesirde kullanılan bir sanattır. Örnek: Bu dağın çilesi dolmaz, Bu dağın çilesi solmaz, Bu dağ bir... Sus şair, Hepsini demek olmaz! Halide Nusret Zorlutuna KATAR Halk edebiyatında alt alta sıralanan dörtlüklerin hepsine birden katar denir. KAYABAŞI Halk edebiyatımızda bir koşma türü. Özel ezgiyle okunur. Türkülerin ezgilerine göre bölümlenmesinde usulsüz okunan türküler bölümüne girer. Konuları kır ve köy hayatıyla ilgilidir. Çobantürküsü olarak da bilinir. KELAM-I KİBAR Ulu söz demektir. Velilerin, büyük kişilerin, ahlakçıların özlü sözlerini tanımlamak için kullanılır. KEREM HAVALARI Saz, bağlama, bozuk düzenler eşliğinde özel bir ezgiyle söylenen türkülerdir. Adını öykü kahramanı Kerem’den aldığı sanılıyor. Akıcılığından dolayı çok tutulan bir üsluptur. Anadolu’nun hemen bütün bölgelerinde söylenir. Kerem, yanık Kerem, kesik Kerem, kandilli Kerem gibi bölümlere ayrılır. KESİK Halk edebiyatımızda hece sayısı 7 ve 8 olan şiirlerin genel adı. LÂEDRİ Arapça sözcük anlamı "bilmiyorum" demek. Yazarı bilinmeyen eserler için kullanılır. LEBDEĞMEZ İçinde "dudak sessiz harfleri" (yani b, f, m, p, v) diye tanımlanan harfler bulunmayan sözcüklerle yazılmış şiirlerdir. "Dudakdeğmez" adı da verilir. Divan edebiyatında az başvurulan bir yöntemdir. Asıl halk edebiyatımızda kullanılır. Bu türde şiirler söylemek bir ustalık işareti sayılır. Örnek: Tarik-i aşka gir ehl-i Hüdâ ol Gönül gel layık-i her itilâ ol Dilersen dehrde âzâde serlik Gurur-i câhı terk eyle gedâ ol Cidâl-i kîl ukale yok nihâyet Ricalû’llah ile hâl-âşina ol Çekil izzetle uzlet gûşesine Azîz ol derd-î şöhretten cûda ol Dokunmaz leb lebe Remzi okurken Dehân-i dil-bere nükte nümâ ol Ahmet Remzi Dede (Sadece son beyitte dudak sessiz harfleri var) LİRİK ŞİİR Din, doğa, aşk, özlem, gurbet, vatan, ölüm gibi konularda kişisel duygulanımların dile getirildiği, çoşkulu bir anlatımın kullanıldığı şiirlerdir. Eski Yunan edebiyatında şairler şiirlerini genellikle lir eşliğinde söylediği için isim buradan kaynaklanır. Türk edebiyatında bir dönem bir tür telli saz olan rebab ile şiir söylendiği için lirik şiire "rebabi" denildi. Divan edebiyatında gazel, murabba, şarkı, halk edebiyatımızda koşma ve semailer lirik şiire örnek verilebilir. |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|