#1
|
|||
|
|||
MECAZ I MÜRSEL ( Ad Aktarması)
MECAZ I MÜRSEL ( Ad Aktarması)
Benzetme ilgisiyle kurulmayan mecazlara mecaz-ı mürsel denir:Ayağını çıkar, üstünü giy gibi...Mecaz-ı mürselde sanatçı eser(Bir haftadır Peyami Safa okuyorum) , parça bütün(Bu acılı yüz her şeye rağmen gülebiliyor) , bütün parça(Aşırı ölçüde uzattığı tırnağını ısrar etmesem kesmeyecek) , iç dış(Tencere bu ateşte zor kaynar) , dış iç (Ayağını çıkarmadan içeri girme) soyut somut (Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı) , neden sonuç (Bereket sabah dek yağdı) eşya insan (Rengi atmış bir şapka) , yer insan(Gün doğmadan bütün köy uyandı / Lozan zafer mi hezimet mi? / Ama Sivas tam bağımsızlıkta direniyordu. /Ankara tavrını sertleştirdi.) yön ülke (Batı bize husumet besliyor) ... ilgileri mevcuttur. Klâsik mecaz-ı mürseller: Sınıf ayağa kalk. Bütün okul hayret etti. Uzunmehmet geçiyor. Türbinler ayağa kalktı. Türkiye terörü kınadı. Belediye bekliyorum. Anadolu misafiri sever. Genç kız sigarasını yaktı. Ön taraf ücreti öde . Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl. Vapur Üsküdar’a yaklaştı. Koluma gir. Cebini verir misin? Ateşin var mı? Peyami çok iyi bir kalemdir. Emre iyi bir kranpondur. “Hayattan canlı ölüm , günahtan baskın rahmet Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet” “Âh efendi bize karşı İstanbul /Neden böyle bir sert , yalçın taş gibi” “Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir /İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir”. “Ben garip çizgilerle uğraşırken baş başa / Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa.” “Bir ruh o derin bahçede bir defa yaşarsa /Boynunda onun kolları , koynunda o varsa.” “Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine /Uzanmışım kalmışım yaylının gölgesine” “Bizden evvel buraya inen üç dört arkadaş / Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş” “Ben garip çizgilerle uğraşırken başbaşa / Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa” ABD’de bir zamanlar Kuzey-Güney çatışması yaşanmış. Yarışmadaki yeşiller son derece başarılı oldu. |