#1
|
|||
|
|||
Edebi SanatLar
AKİS SANATI
Bir zekâ buluşu olan akis sanatı, bir mısraın ya da mısradaki kelimelerin yerlerini değiştirerek -tersinden okuyarak- aynı mânâyı veren ve birincisinin yansımasından ibaret olan yeni bir mısra yapmaktır. Zihinde cinasla aynı tesiri yapan bu sanat, güzel düzenlendiği takdirde sözün anlamını kuvvetlendirir. Bu sanat kelimelerin dizilişine göre ikiye ayrılır. a- Tam Akis (Aks-i Tam) : Mısra ve cümledeki söz sırasını bir öncekinin tam tersi olarak düzenlemektir. Şair Nazîm’e ait aşağıdaki beyitler bu sanata güzel bir örnektir. Dîdem ruhunu gözler / gözler ruhunu dîdem Kıblem alalı kaşın / kaşın olalı kıblem Cennet gibidir rûyun / rûyun cennet gibidir Âdem doymaz sana / sana doymaz Âdem ( Yedi beyitlik bir gazeldir ve tamamı böyledir.) b- Noksan Akis (Aks-i Nâkıs) : Akis sanatı yapılırken kelimelerin sırası değiştirildiği veya bazı ekleme ve çıkarmalar yapıldığı takdirde noksan akis meydana gelir. Cihânda âdem olan bî-gam olmaz Anunçün bî-gam olan âdem olmaz Necâtî Eskiden vardım ben, şimdi hiçim ben Şimdi bir hiçim ben, eskiden vardım Lütfi Bey AKROSTİŞ SANATI Mısraların baş harflerinin birleşmesi sonucu anlamlı bir kelime veya isim çıkacak şekilde şiir yazmaktır. Divân edebiyatında teşvi, istihracub adlarıyla anılır. Eski Yunan ve Latin edebiyatlarında da vardır. Nasıl ağlar hazan erince yapraklar İntizar ile bî-mecâl sararıp düşerken Hayâli kaplar ufku geçen yazın Artık sâde hâtırası kalacaktır Leylâklarda müteessir solan » ALİTERASYON Mısra veya beyitte ahenk oluşturacak şekilde aynı sesin veya hecenin tekrarlanmasına denir. *Dest busı arzusuyla ger ölürsem dostlar Kuze eylen toprağım sunun anınla yare su. » CİNAS SANATI Mısra sonlarında sesteş sözcüklerle yapılan uyaklara cinas sanatı denir. *Kısmetindir gezdiren yer yer seni Arşa çıksan da bu akıbet yer yer seni. *Bu ne güzel bir gül Hiç ağlama hep gül. Yazılış ve söylenişleri -telaffuzları- aynı yada benzer fakat anlamları farklı olan iki kelimeyi şiirde bir arada kullanmak sanatıdır. Cinaslı kelimelerin bir ibârede (mırsa, beyit) kullanılmasına tecnîs denir. Cinas başarılı kullanıldığı takdirde güzel bir fikir oyunudur. (Bu sanat kadîm edebiyatçılar tarafından neredeyse harfe kadar indirgenerek pek çok çeşitlere ayrılmıştır. Biz dersin çerçevesi gereği fazla detaya girmeyerek bu sanatı da ana hatları ile göreceğiz. Bu açıdan baktığımızda cinas şu gruplara ayrılır.) A- Tam Cinas (Cinas-ı tam, Tecnîs-i tam) : Cinas yapılan kelimelerin dört yönden -ki buna vücûh-ı erbaa denir- uygun, aynı olması gerekir. 1- Cinası meydana getiren kelimelerin harflerinin, 2- Harflerin sıralarının, 3- Bu harflerin sayılarının, 4- Bu harflerin ve harekelerinin aynı, uygun olması gerekir. Niçin kondun a bülbül Kapıdaki asmaya Be yârimden vazgeçmem Götürseler asmaya Görüldüğü üzere hem yazılış, hem okunuş, hem harf sırası, hem sayı ve hem de hareke bu iki kelimede aynı. Tam cinas; basit ve mürekkep (birleşik, karışık iki yada daha çok şeyden oluşmuş) olmak üzere ikiye ayrılır. a- Basit Cinas : Bu tür cinaslar tek bir kelime ile yapılan cinaslardır. (Yani cinası oluşturan her iki kelime de tek bir parçadan oluşur. Yoksa sadece bir kelime ile cinas olmaz- en az iki kelime lazımdır.) Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç Yahya Kemâl Geç : zaman bakımından Geç : Geçmek fiilinden Eyleme vaktini zâyî deme kış yaz oku yaz Sünbülzâde Vehbî Yaz : mevsim Yaz : yazmak fiili b- Mürekkep (Bileşik, birleşik Cinas) : Cinaslı kelimelerden birisi iki kelimeden oluşmuşsa, bu tür bu tür tam cinaslara mürekkep cinas denir. Ey kimsesizler, el veriniz kimsesizlere Onlardır ancak el verecek kimse sizlere Yahya Kemâl Zülfü sünbül haddi gül cânâneden düştüm cüdâ Kimse bilmez âh bir kim cânâ neden düştüm cüdâ Bir evde dü zen olsa düzen olmaz o evde Keçecizâde Fuat Paşa B- Yarı Cinas (Cinâs-ı gayr-ı tam) : Cinaslı kelimeler arasında tam cinasta belirttiğimiz dört yönden (vücûh-ı erbaa) herhangi bir uygunluk yok ise (harflerin yazılışının, sıralanışının, okunuşunun vs. aynı olması hususu) bu durumlarda yarı cinas meydana gelir ve vücûh-ı erbaadan her birinin olmayışına göre de adlar alır, gruplara ayrılır. 1- Lâhik Cinas : Cinası oluşturan kelimelerde sadece bir harf bakımından uyumsuzluk-uygunsuzluk bulunan cinas türüdür. Sebâtı yok bu âlemin ana kim itimâd eder Ferah gelir terah gider terah gelir ferah gider Terah : gam, keder, tasa 2- Noksan Cinas (Cinâs-ı Nâkıs) : Cinas yapılan kelimelerde harflerin sayıları bakımından uyumsuzluk var ise noksan cinas meydana gelir. Bu tür cinaslar da harfin kelimenin başında, ortasında ve sonunda bulunmasına göre ayrı ayrı adlar alır. Biz genel bir iki örnek vereceğiz. Hâkimdi yerde ufka kadar uhrevî vakar Bir çeşme vardı her tarafından ziyâ akar Yahya Kemâl Âni bir üzüntüyle rüyâdan uyandım Tekrar o alev gömleği giymiş gibi yandım Yahya Kemâl 3- Muharref Cinas (Bozulmuş, Tahrif Olunmuş) : Eski harflerde Aynı şekilde yazılan fakat okunuşu (harekelenişi) uymayan, aynı olmayan kelimelerle yapılan cinas türüdür. Vasf-ı verd-i rûyun olmuştur bana vird-i zebân (Gül yüzünü anlatmak benim dilimde dua olmuştur). Verd : gül Vird : dua 4- Mükerrer Cinas (Cinâs-ı Mükerrer, Cinâs-ı Müzdeviç ): Tekrar edilen cinas anlamındadır. Bir kelimenin son hecelerini taşıyan başka bir kelimeyi oan cinas olacak şekilde kullanmaktır. Vâiz nihânî çekmiş o hînâ-geri geri Eyler gelüp dükâna büt-i berberî berî Çıksa ne dem kabâ-yı hevâ-gün ile o mâh Pür-nûr eder bu kubbe-i nîlüferi feri Şeyh Gâlip Vezin : Mefûlü/Fâilâtü/Mefâîlü/Fâilü Hînâ-ger : şarkı söyleyen, hânende, sâzende Nihânî : gizli, gizlice Dükân : dükkan Berî : uzak, Kabâ : elbise, kaftan Hevâ-gün : hava, gökyüzü renkli ; hevâ : arzu, istek Dem : zaman, vakit Fer : ışık |