#1
|
|||
|
|||
Divan Edebiyatı (Mevlanadan)
MEVLANADAN
CAN konağını aramadaysan, CANSIN; Bir lokma ekmek arıyorsan, EKMEKSİN. Şu nükteyi biliyorsan, İşi biliyorsun demektir: NEYİ ARIYORSAN OSUN SEN RUH Beden ruh vasıtasıyla hareket eder, fakat siz ruhu göremezsiniz: Ruhu bedenin hareketleriyle bil. Mesnevi IV-155 Yoksul beden ruh hareket edinceye kadar hareket etmez: Atlar ileri atılıncaya kadar heybe olduğu yerde durur Divan 14355 Bil ki ruhlar okyanus, bedenler köpüklerdir Divan 33178 Can, doğan kuşuna benzer, ten ona uzaktır. O, beden tuzağına ayağı bağlı, kanadı kırık bir halde düşüp kalmıştır. Mesnevi V- 2280 Bedenin yüzüne bakma o bozulup yok olur. Ruhun yüzüne bak ki o hoş ve sevimlidir! Divan 1893 Beden yumurtası içinde harika bir kuşsun sen -yumurtanın içinde kaldığın sürece uçamazsın. Eğer beden kabuğunu kırarsan kanatlarını çırpacak ve ruhu kazanacaksın Divan 33567-68 Ruh kuşum ne zaman kafesinden bahçeye uçacak? Divan 33887 Kafeste mahpus olan kuşun kurtulmak istememesi cahilliktendir. Mesnevi I-1541 Gökten, yerden nice sular çektin de vücudun böyle semirdi. Fakat bu igretidir, Az az sıkıştırmak gerek. Çünkü elde edilenin bırakılması lazım. Yalnız, Tanrı'nın "Adem'e ruhumdan ruh üfürdüm" dediği varlık yok mu? O kalır işte, Sen de ruha bak, başkaları beyhudedir. Fakat bu beyhude sözünü, cana, r uha nispetle söylüyorum, her şeyi sağlam bir surette yapan sanatkara, Tanrı'ya nispetle değil ha! Mesnevi VI-3592-3595 Veliler şu sözü ciddiye almadan söylemediler: Arınmış kişilerin bedenleri tıpkı ruh gibi tamamen lekesizdir. Onların sözleri, psişeleri, dış görünümleri -hepsi lekesiz mutlak ruh olmuştur. Mesnevi I-2000-2001 EGO VE AKIL Eğer egonun formunu bilmek istersen ey genç, cehennem ve onun yedi kapısı hakkında oku! Mesnevi I-779 Cehennem bu nefstir; cehennem, bir ejderhadır ki harareti denizlerle eksilmez. Yedi denizi içer de yine kocakarıya benziyen nefsin harareti ve coşkunluğu azalmaz. Mesnevi I-1375-76 Kendini gören, kendini beğenen; birisinde bir suç gördü mü ...İçinde cehennemden daha şiddetli bir ateş parlar. O, bu kibre din gayreti adını takar; kendi kafir nefsini görmez Mesnevi I-3347-48 Kötülerin kötülüklerine acıyın. Benliği, kendini görüp beğenmenin etrafında dolaşmayın kendinize gelin. Tanrı gayreti pusudan çıkmayı görsün; başaşağı yerin dibine gidersiniz. Mesnevi I-3416-17 Duyusal ego Tanrı'ya karşı kör ve sağırdır Mesnevi IV-235 Hırsız gibi olan ego ve onun işleriyle ilgilenme. Tanrı'nın işi hariç herşey boştur, boş! Mesnevi II-1063 Akıl, iki çeşittir: Birincisi kazanılan akıldır..sen onu mektepteki çocuk gibi Kitaptan, hocalardan, düşünceden, alışkanlıktan, kavramlardan, ve yeni ilimlerden öğrenirsin. Aklın başkalarınınkinden daha büyük olur fakat edindiklerinin ağırlığıyla yorulursun. Diğer akıl, Tanrı'nın ihsanıdır. Onun kaynağı ruhtadır. Gönülden bilgi pınarı fışkırdığında onun kaynağı ne bozulur, ne eskir ne de renk değiştirir. Edinilmiş akıl dışarıdan eve akan bir ırmağa benzer. Eğer yolu üzerinde bir engel olursa aciz kalır. Kendi içindeki pınarı ara sen! Mesnevi IV- 1960-68 Filozof entelektüel kavramlarla bağlıdır saf veli ise akılların Aklına tırmanır. Akılların aklı özdür, senin aklınsa kabuk. Hayvanların mideleri sürekli kabuk ararlar. Özü arayanlar kabuklardan binlerce kez tiksinmişlerdir; Tanrı'nın velilerinin gözünde yalnızca öz caizdir. Aklın derisi yüzlerce deliller verirken Evrensel akıl nasıl olurda kesinlikten uzak bir adım atar? Mesnevi III-2527-2530 Akıllar arasındaki zıtlıkların farkında ol Biri dünyadan semaya uzanır, Güneş gibidir diğeri Venüs'den veya kayan yıldızdan daha aşağıdır. Kandil gibi titrek, sarhoş bir akıl olduğu gibi ateş kıvılcımı gibi bir akıl da vardır... Cüzi akıl gözden düşmüş akıldır; dünya arzusu insanı asıl hedefinden yoksun bırakır. Mesnevi V- 459-461 ve 463 FORM VE ANLAM Manaya nisbetle suret nedir? Çok zayıf çok aciz. Mesnevi I-3330 Bil ki zahiri suret yok olur, fakat mana alemi ebedidir, kalır. Testinin suretiyle ne vaktedek oynayıp duracaksın? Testinin nakşından geç, ırmağa, suya yürü. Sureti gördün ama manadan gafilsin. Akıllıysan sedeften inci seç, çıkar Mesnevi II-1020-23 İnsanlar ikincil/tali sebeplere bakıyorlar ve onların herşeyin kaynağı olduğunu sanıyorlar. Fakat velilere tali sebeplerin bir örtüden başka birşey olmadığı ilham edildi. Fihi Ma Fih 68/80 Bu sebepler, görüşlere perdedir. Çünkü her göz, onun sanatını görmeye layık değildir. Sebebi yırtacak bir göz gerek ki perdeleri kökünden çekip çıkarsın. Mesnevi V-1551-52 Görünen suret , gayb alemindeki surete delalet eder, o da başka bir gayb suretinden vücut bulmuştur. Böylece bunları, görüşünün miktarınca ta üçüncü, dördüncü, onuncu surete kadar say dur! Mesnevi IV-2888-89 Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka birşey görmüyorum. Hiç düşünmez ki nerede görünen birşey varsa o gizli hikmetleri haber vermededir. Mesnevi IV-2778-79 O eşsiz, örneksiz Tanrı cennetten zıddı giderdi. Orada güneş de yoktur zıddı olan zemheri de. Renklerin asılları renksizlikdir...Savaşların asılları barışlardır Mesnevi VI-58-59 Herkes bir yana yüzünü çevirmiştir fakat azizler yönleri olmayan yöne yüzlerini dönmüşlerdir Mesnevi V-350 Biçim mevcudiyete Biçimi olmayandan gelmiştir tıpkı dumanın ateşten gelişi gibi Mesnevi VI-3712 Ruh kıblesini gizli olduğundan dolayı herkes yüzünü farklı bir yöne çevirdi Mesnevi V-319 Biz yokuz. Varlıklarımız, fani suretle gösteren Vücud-u Mutlak olan sensin. Biz umumiyetle aslanlarız ama bayrak üstüne resmedilmiş aslanlar! Onlar zaman zaman hareketleri, hamleleri rüzgardandır. Mesnevi I-602-603 Kesinlik için tali sebeplere bakan suretperesttir. İlk Sebebe bakan kimse Manayı temyiz eden nur olur. Divan 25048 Biçimler yakıt mana nur! -yoksa niçin diye soramazdın. Eğer biçim biçimin hatrına olsaydı o zaman niçin "Niçin?" diye soruyorsun.. Öyleyse hikmet semanın zahiri biçimlerine izin vermezdi ve yerin sakinleri yalnızca onun için mevcut olurlardı. Mesnevi IV-2994-95, 98 Biçimi geç, addan uzaklaş. Ad ve Sanları terket manaya yönel Mesnevi IV- 1285 İLİM Dünyada tahsil ve kesb ile hasıl olan her ilim, ilm-i ebdandır; ve öldükten sonra hasıl olan ilim, ilm-i edyandır. Ene'l-Hak ilmini bilmek, ilm-i ebdandır; ve ene'l-Hak olmak, ilm-i edyandır. Nur-ı çerağı ve ateşi görmek, ilm-i ebdandır; [ ateşte yanmak ilm-i edyandır. Müşahededen ibaret olan her şey, ilm-i edyandır. Danişden ibaret olan her şey ilm-i ebdandır.] Muhakkak olan şey, müşahede ve rü'yettir. Baki hep ilimler, ilm-i hayaldir. Mesela mühendis tefekkür edip, medrese binasını hayal eyledi. Gerçi o fikir, doğru ve savabdır; fakat hayaldir. Medresenin binasını ikmal ettiği vakit hakikat olur. Fihi Ma Fih 67. Fasıl Yoldaki bu işaret çölde her an kaybolan seyyahlar içindir Birliğe ulaşanlar deruni gözleri ve ilahi lambaları haricinde birşeye sahip değillerdir-Onlar işaretler ve yollardan kurtulmuşlardır Eğer birlik halindeki insanlar işaretlerden söz ediyorlarsa bunu hala çekişme içinde olanlar anlayabilsinler diye yaparlar. Yeni doğan çocuğun babası onun aklı dünyayı algılasın diye bir takım belirsiz sesler çıkarır. Mesnevi II 3312-15 Manevi inzivada rüyet yolunu bulmuş olanlar asla ilimlerin desteğini aramazlar. Onlar ruhun cemalinin meftunu olduklarından söylenti ve bilgiden yorgun düşerler Rüyet bilgi üzerinde hakimdir. Halk arasında yaygın sözün sebebi de budur: Borçlu olanlar öte dünyaya para görmeye hazırdırlar. Mesnevi III 3856-59 VELİLER Siz peygamber olmadığınızdan Yolu takip edin! O zaman gün gelir bu çukurdan kurtulabilir ve yüksek makamlara ulaşırsınız Sultan olmadığınızdan teba olun! Kaptan olmadığınızdan kendinize kendiniz dümen olmayın! Mükemmel olmadığınızdan dükkan açmayın! Uysal olun ki kazanabilesiniz. Metni okuyun, Sessiz ol! (VII-204) ve sessiz olun! Tanrı'nın dili olmadığınızdan kulak olun! Mesnevi II-3453-56 Yola rehbersiz giren iki günlük yolu yüzlerce yıl gidecek... Üstadsız meslek edinen şehir ve kabaların maskarası olur Mesnevi III-588,590 Hak yolunda yalnız gitme, bu yol tehlikelerle doludur. Bu yolda, yol kesenler çoktur. Senin tek bir canın var, canınsa düşmanı pek çok...üstelik içinde bulunan can düşmanını tanımıyor, ona can diyorsun, cihan adını takıyorsun. Bu dünyada senin gibi aptallar pek çoktur. Rubai 737 : Şefik Can "Hz. Mevlana'dan Rubailer, Kültür Bak. Yay." Tanrı adamının eğitiminden geçen bir mürid saf ve arık bir ruha sahip olacaktır. Fakat sahtekar ve riyakar birinden eğitim gören ve bilgilenen biri tıpkı onun gibi, aşağılık, aciz, yetersiz, suratsız olacak belirsizlikler içinde ve tüm sağduyudan yoksun olacaktır. Fihi Ma Fih 33/44 Sen rezilliği içinde ulaştığın herşeyi senden çalacak bir rezile mürit olmuşsun. O, şeref kazanmamış ki sana nasıl kazandırsın? O, sana nur değil karanlık verecektir. Gözleri iyileştiren kör bir adam gibi: bir parça bezden başka neyle senin gözlerini meshedecek? Onda Tanrı'nın kokusu veya izi bile yok fakat hala Şit veya Adem gibilerden daha büyük olduğunu iddia ediyor. Şeytan onu kucaklamış da; "Bizler veliler hatta onların büyüklerindeniz" deyip duruyor. O kimse dervişlerin dünyasından pek çok söz aşırır ki insanlar kendisini hakiki mürşit sansın Konuşmalarında Beyazıd üzerine bile tartışır; Yezid bile ondan utanır. Semanın ekmeğinden de tedarikinden de yoksundur: Tanrı ona bir kemik bile atmamıştır Kapısında yıllarca asla gelmeyen bir yarının sözüne bağlanarak yüzlerce mürit toplanır durur İnsanın deruni doğasına onun büyük ve küçük işlerinin görünmesi yıllar alır Bu beden duvarının altında bir hazine mi yatıyor yoksa yılanlar, karıncalar ve canavarlar mı ikamet ediyor? Sonunda onun bir hiç olduğu açığa çıkar, Hak talibinin de yılları geçer: Bu bilgiden onun eline ne kazanç geçecek? Mesnevi I 2265-68, 72-76, 79-82) Ruh Denizinde yüzmek yararsızdır: Tek kaçış Nuh'un gemisidır Peygamberlerin efendisi Muhammed "Ben bu Evrensel Okyanustaki gemiyim, Veya hakiki iç görüşte hakiki vekilim Mesnevi IV-3357-3359 Semaları istiyorsan İsa'nın arkadaşı ol! Yoksa mavi gökleri hedefleme Divan 21291-21296 Tanrının Gölgesi senin bakıcın olduğunda fantazi ve onun gölgelerinden kurtulursun. Tanrı'nın Gölgesi onun bu dünyaya karşı ölü ve Tanrı'ya karşı canlı olan kuludur. Onun eteklerine tutunur tutunmaz ahir zamanın eteğinden kurtulabilirsin O, gölgesini nasıl da yaydı (XXV-45) - bu gölge Tanrı'nın Güneşinin nuruna götüren evliyaların bedenidir Mesnevi I-422-425 Büyük velilerin sözleri yüzlerce farklı biçimde görünseler de Tanrı ve Yol bir iken nasıl olur da onların sözleri iki olabilir? Sözler farklı formda görünür fakat onlar manada birdir. Formda çeşitlilik fardır anlamda ise hepsi uyumludur. Mesela bir kral bir terziye elbise dikmesini emretse bir kişi ipi yapar, diğeri onları birbirine bağlar, bir diğeri elbiseyi dokur, bir diğeri koparır, bir diğeri iğneyi kullanır. Bu formların hepsi farklı ve çeşitlidir; fakat anlamda birleşir tek bir görevi icra eder. Fihi Ma Fih 46/57-58 Bez yıkayan iki arkadaşa bak: Dışarıdan çekişiyor görünürler. Biri elbiseyi suya sokar fakat diğeri onları kurutur Daha sonra ilki onları yeniden ıslatır sanki ikisi de birbirine aykırı işler görüyorlarmış gibi Fakat görünürde çekişiyor görününler kalpte birdirler ve tek bir görevi uyumla yerine getiriyorlardır. Her peygamber ve her velinin kendi ruhsal metodu vardır fakat bunlar Tanrı'ya iletir: Hepsi birdirler Mesnevi I-3082-86 Kimdir şeyh? Beyaz saçlı yaşlı adam. Bu saçın anlamını bil ey umudunu yitiren kişi! Siyah saç benlik sahibi olandır. Bu benlikten tek bir saç dahi kalmamalı. Benlikten hiçbir şey kalmadığında kişi "yaşlı adam"dır saçı siyah da kır da. Siyah saç beşer doğasının sıfatıdır, saç ve sakalın değil. İsa beşiğinde seslenmiş "Genç olmadan ben bir şeyhim ve yaşlıyım!" demişti Eğer bir kişi beşeri sıfatlarının sadece bir kaçından kurtulmuşsa o şeyh değildir o orta yaşlı bir adamdır. Tek bir siyah kaç kalmadığında, beşeri sıfatlar kalmadığında o şeyhtir ve Tanrı tarafından kabul edilmiştir. Mesnevi III-1790-96 Şeyh aklıyla "yaşlıdır" saçının veya sakalının beyazlığıyla değil Kim İblis'den daha yaşlı olabilir ki -fakat eğer birisinde akıl yoksa o bir hiçtir... Sahtekar kanıt hariç hiçbir şey bilmez yolda zahiri işaretler arar durur Tanrı aşkına biz "hastalıklarından iyileşmek istersen bir şeyh seç" dedik Taklitçinin örtüsünden kurtulduğunda kişi eşyayı Tanrı nuruyla görür Onun kanıtsız veya izahsız saf nuru kabuğu açar ve öze girerse kişi yalnızca o zaman zahiri, hakiki ve yalanın mührünün aynı olduğunu görür - o kişi torbanın içindekini nasıl bilebilir?... Aklın yaşlısı olmaya çabala, Evrensel Akıl gibi olmaya ki içi göresin Mesnevi IV-2163-64, 67-71, 78 İnisiyasyon için elini şeyhten başkasına emanet etme zira yalnız şeyhin eli Tanrı tarafından himaye edilmiştir Aklının yaşlı adamı (şeyh kastediliyor) egoya komşu olmak için çocukluk yapmaya alışmıştır görünürse sıfır da olsa bu bir örtüdür. Aklını mükemmel şeyhin Aklına yoldaş kıl ki aklın kötü alışkanlıklardan dönebilsin... Elini şeyhin eline verdiğinde bilen ve saygı değer hikmetli kişi Ki o zamanın peygamberidir ey mürid onda peygamberin nuru yansır O zaman sen Hudaybiye'desin ve peygambere yemin eden sahabilerin yoldaşısın Mesnevi V-736-738, 41-43 Kur'an-ı Mecid bir arûs-ı zîbâ gibidir. Örtüsünü açan kimseye yüzünü göstermez. Ey Kur'an'dan bahs eden kimse! Sana bir zevk ve keşf hasıl olmaması, ondandır ki, sen onun örtüsünü açtın, o seni reddeyledi; ve sana mekr edip, yüzünü çirkin gösterdi; ben o mahbub değilim, dedi. Hz. Kur'an, her ne suretle isterse görünmeğe kadirdir; fakat örtüsünü çekmeyip, rızasını talep eyler ve O'nun rızasına sebep olan şeye sa'y eylersen, sen O'nun örtüsünü çekmeksizin, O sana yüzünü gösterir. Ehl-i Hakk'ı talep et; zira Cenab-ı Hak ...arapça ibare ....(Fecir, 89/29,30) [Ya'ni "Haydi gir kullarımın içine. Gir cennetime."] buyurmuştur. Hak Teala herkese söylemez. Nitekim dünya padişahları, her bir çulhaya söz söylemezler. Halkı padişaha isal için bir vezir ve naib nasb etmişlerdir. Hak Teala Hazretleri dahi, Hak talebinde bulunan her bir kimsenin, onun kapısına gitmesi için, bir bende intihab buyurdu; ve enbiya ve evliya dahi, bunun için gelmişlerdir. Zira Hakk'a onlardan maada yol yoktur. Fihi Ma Fih, 68. Fasıl Göğsünün içindekini gerçek gönül sanan kimse, Hak yolunda iki üç adım attı da herşey oldu bitti sandı. Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahdan sakınma bunların hepsi yolun başıdır. Hak yolcusu aldandı da, bunları varacağı yer sandı. Rubai 465 Ey Hak yolunun yolcusu! eğer sende bu yolun tutkusu varsa, senin başında da bu kapunın, bu dergahın sevgisi bulunuyorsa, Hak ehlinin açtığı iman ve sevgi kapılarının anahtarı nedir? Biliyor musun? o "La ilahe illallah" kelimesini çokça, hoşça söylemektir." Rubai 468 Sevgi, düşünce ve manadan ibaret olsaydı senin oruç ve namazın zahiri suretleri de kalmaz, yok olurdu. Dostların birbirlerine armağan sunmaları, dostluğa nazaran ancak görünüşe ait şeylerdir. Fakat bu suretlerle o armağanlar, gönüllerde gizli bulunan sevgilere şehadet eder. Çünkü ey ulu kişi, zahiri iyilikler gizli sevgilere şahittir Şahidin de bazen doğrucu, bazen yalancı olur. Sarhoş bazen şaraptan olur bazen ayrandan! Mesnevi I.-2625-28 Eğer yol bilmezsen eşeğin (nefs) dileğine aykırı hareket et; doğru yol o aykırı yoldur Mesnevi I-2955 |