Göbek
1İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında kalan iz, çukurcuk.
2Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer.
3Yağ bağlamış şişman karın.
Göbeğini eritmek için her sabah bir saat yol yürür.
4(Kent, ülke vb. için) Orta kısım.
"Beni arkamdan ite ite kalabalığın ta göbeğine tıktılar." -
5Kim sebze ve meyvelerin ortası.
Marulun göbeği. Karpuzun göbeği. 6Kuşak, °nesil, °batın.
"Kimi on, kimi yirmi göbek sayardı ağalığı üzerine."
Bunlar dört göbekten beri hep değirmencilik yaparlar.
7Bahçe, halı, tavan, tepsi gibi süslü şeylerin ortalarındaki biçim.
"Bahçenin göbek çimenleri üstünde oturuyorduk." -
Bunlar dört göbekten beri hep değirmencilik yaparlar.
8Çevre düzenlemesinde trafiği rahatlatmak amacıyla bir kavşakta yapılan çember ya da üçgen biçimindeki adacık.
9Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça.
2Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer.
3Yağ bağlamış şişman karın.
Göbeğini eritmek için her sabah bir saat yol yürür.
4(Kent, ülke vb. için) Orta kısım.
"Beni arkamdan ite ite kalabalığın ta göbeğine tıktılar." -
5Kim sebze ve meyvelerin ortası.
Marulun göbeği. Karpuzun göbeği. 6Kuşak, °nesil, °batın.
"Kimi on, kimi yirmi göbek sayardı ağalığı üzerine."
Bunlar dört göbekten beri hep değirmencilik yaparlar.
7Bahçe, halı, tavan, tepsi gibi süslü şeylerin ortalarındaki biçim.
"Bahçenin göbek çimenleri üstünde oturuyorduk." -
Bunlar dört göbekten beri hep değirmencilik yaparlar.
8Çevre düzenlemesinde trafiği rahatlatmak amacıyla bir kavşakta yapılan çember ya da üçgen biçimindeki adacık.
9Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça.