#1
|
|||
|
|||
IMF ile ilişki sigortadır
“Reform yapmak için iç dinamikler yetmediğinde dış dinamiklerin itmesi gerekir” diyen MB Başkanı Yılmaz, IMF ile ilişkilere de sigorta satın almak gibi bakmak gerektiğini söyledi
Hükümetin önümüzdeki dönemde IMF ile ilişkileri ihtiyati stand-by anlaşması ile yürütme eğilimine Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’dan destek geldi. Yılmaz, “IMF ile ilişkilere uluslararası piyasalara bir sigorta satın almak olarak bakmak lazım” dedi. Dün,enflasyon raporunu açıklayan Yılmaz IMF ile ilişkiler konusunda şöyle dedi: “Akıl için yol bir. IMF bize ‘şunları yaparsanız, şöyle sonuç alırsınız’ dedi. Biz de yaptık. IMF bize bunları söylemeseydi, kendimiz yapsaydık aynı sonucu alacaktık. Ama demek ki iç dinamiklerimiz, bir takım reformlara yetmiyor. Dış dinamiklerin itmesi gerekiyor. IMF’yle yaptığımız anlaşmaların bize sağladığı fayda bu. Geçmişte dışarıdan bir itici gücün itmesiyle elde ettiğimiz başarıyı, bu sefer kendi irademizle aklımızla yapabilir miyiz? Yapmamız lazım, yapamıyorsak uluslararası piyasalarda reyting kuruluşlarının verdiği bilgiyi satın alıyorsun. IMF ile ilişkilere bu açıdan bakmak lazım. IMF ile ilişkilere uluslararası piyasalara bir pencere, bir sigorta satın almak olarak bakmalı.” Durmuş Yılmaz’ın diğer mesajları özetle şöyle: - Döviz geliri olmayan dövizle borçlanmasın, münferit bankalar krediler çağrılmış olabilir. Bankalar, basiretli tüccar olarak özel sektörün sıhhat ve sağlığını düşünmeli - Mevduat garantisinde diğer ülkelerin kararları rekabeti bozdu. Dezavantajlı bir duruma düştük. - İçinden geçtiğimiz ortamda yüzde 4’lük büyüme kolay değil. - Döviz kurunun bu şekilde düşmesini öngörmemiştik. Enflasyon tahmini yükseldi Yılmaz’ın açıkladığı enflasyon raporuna göre, 2008 sonu enflasyon tahmini yüzde 11.1’e yükseldi. 28 Temmuz’daki raporda, yüzde 10.6’ydı. Yılmaz, elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışın petrol fiyatlarındaki düşüşün olumlu etkisini kısmen frenlediğini belirtirken, enerji fiyatlarındaki güncellemelerin enflasyon tahminini 2008 için 0.5, 2009 sonu için ise 1.1 puan aşağı çektiğini kaydetti. Yılmaz, “Döviz kuru hareketlerinin yıllık enflasyon üzerindeki doğrudan etkilerinin 2008 sonunda 1.2 puan olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz” dedi. Öte yandan, enflasyon 2008’in üçüncü üç aylık döneminin sonu için yüzde 8.5 olan belirsizlik aralığı üst sınırını aştığı için Merkez Bankası hükümete mektup gönderdi. ‘IMF’ye mecbur değiliz yağımızla kavruluruz’ IMF’yle anlaşma olasılığı konusunda sert açıklamalarını sürdüren Başbakan Erdoğan, sorular üzerine şöyle konuştu: “IMF karşılıklı çıkara dayalı yaklaşım gösterecek olursa biz zaten varız. Ama bizim ümüğümüzü sıkıp da ‘yatırımları durdur, büyümeyi düşür, ondan sonra bütçende şu kadar daha bunu aşağı indir’ derse bu ‘çalışma’ demektir. Böyle bir anlaşmaya ‘evet’ diyemeyiz. Büyümede hedeflerimiz var. Bunu da arkadaşlarım kendilerine ilettiler. Yatırımlarımıza devam edeceğiz. Yani sen kalkıp da ‘karayolları inşaatlarını durdur’ diyecek olursan ‘kusura bakma’ deriz. Mecbur değiliz. Biz kendi yağımızla kavrulmasını biliriz. IMF bize bu sıkıntılı dönemde ‘ben sizlere borç vermiyorum’ derse vermeyebilir. Çok da ihtiyacımız yok.” Erdoğan, dün akşam televizyonlarda yayımlanan “Ulusa Sesleniş” konuşmasında da “dövizle alışveriş yapılmaması” uyarısında bulundu. Erdoğan, “Moral bozmaya çalışanlara, karamsarlık pompalamaya karşı milletimin dikkatli olmasını tavsiye ediyorum. Dövizle lütfen alışveriş yapmayın. Paramız güçlüdür. Hiç telaşa gerek yok” dedi. ‘Tıpış tıpış anlaşacak’ CHP Genel Başkanı Baykal, “Başbakan’ın cakasına rağmen IMF ile tıpış tıpış bir anlaşma arayışı içine girmekte olduğu görülüyor” dedi. Baykal şunları söyledi: “Başbakan’ın yaklaşımı ibret verici. Ümük sıkma terminolojisiyle konuyu ele almaya çalışıyor. Ama IMF ile ciddi bir anlaşma zorunluluğunun etkisinde oldukları da görülüyor. Türkiye bir anlaşma yapmak durumunda kalırsa geç yapılmış olmasından dolayı Türkiye ciddi bir kayba uğrayacaktır. Kabadayılıkla kriz mücadelesi gerçekleştirilmez. Başbakan bu dersi almaktadır, alacaktır ama Türkiye bunun ağır bedelini ödemek durumunda kalıyor.” ‘Anlaşma zorunluluk’ Financial Times’a açıklamalarda bulunan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin IMF ile yeni bir anlaşma yapmasını istedi. Sabancı “Objektif olarak buna ihtiyacımız olmayabilir, ancak gerçekçi olursak bir zorunluluktur” dedi. FT, Sabancı’nın, iş dünyası liderlerinin IMF ile görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasına, fonun mali disiplin konusunda daha esnek bir tutum takınmasını tercih edebileceğini ima ettiğini yazdı. Sabancı, Türkiye’nin 2009’da yüzde 1.5 büyüyebileceğini tahmin ederken, FT bu oranın yüzde 3’lük IMF tahmininden daha kötümser olduğuna dikkat çekti. ‘Esnek anlaşma olur’ Devlet Bakanı Şimşek IMF’nin ekonomideki yavaşlamayı derinleştirecek adımlar istemesi halinde kabul etmeyeceklerini, özel sektörün desteklenmesine imkân verecek bir programa karşı olmadıklarını söyledi. CNN Türk ve CNBC-e’nin sorularını yanıtlayan Şimşek, şöyle dedi: “IMF ile diyaloğumuz devam ediyor. Yapıcı bir şekilde yaklaşıyoruz. Yeni bir program olacaksa bahsettiğimiz çizgilerle uyumlu olmalı. Olası riskli durumlar karşısında, bu programın bize yardımcı olmasını isteriz. Ciddi tahrifat yaratacak süreç yaratmasını istemiyoruz. Ben bu ortamda bir programın, bir çıpanın olması gerektiğine inanıyorum. Ama zor dönemde bize esneklik tanımalı.” Şimşek, Körfez ülkelerinin tercihlerine uygun yatırım enstrümanı çalışması yaptıklarını da söyledi |