|
|
#1
8 November 2008, 16:17
|
|||
|
|||
Karl Marx haklı mıydı?
Kapitalizmin asla tükenmeyen hırsı ve saldırganlığı dünyayı yeni bir başlangıcın eşiğine getirdi.
Dünyanın kanını emmiş, 3 bin yıllık intikamın yükselişi kendi içinde çatladı, patladı. En büyük tefeci kuruluşlar birer birer top atmaya başladı. Dünyayı kan gölüne çeviren ve siyasi yansımalarına Neo-con denilen yarı manyakların finans kaynakları el değiştiriyor. Tabii bu arada borsalar düşüyor. ABD borsalarından hisse almış sonradan olma Çin, Arap, Japon, Rus zenginlerinin paraları buharlaşıverdi. Aslında ABD’de batan her finans devi, zengin Rusun, Japonun paralarının ABD’nin cebine akması demekti. Karl Marx, ortada daha kapitalist sistem bile olgunlaşmamışken kapitalizmi nasıl güzel anlatmıştı. Binası, makinesi, üretimi yerli yerinde duran koca bir firmanın değerinin borsada sıfıra düşmesi o firmanın değil, o firmaya para yatıran para sahiplerinin batmış olması anl..... gelir ki, bu durum batan firmanın el değiştirmesi ve yeni birilerinin zengin olması sonucunu doğurur. Asıl olan şişirilmiş finansa değil, üretim araçlarına sahip olmaktır. Ve herkesin iştahını kabartan da siyasi olarak ipi çekilmiş devlerin el değiştirmesidir. Kağıttan para kazanma devri bitmelidir. Sonsuz özgürlük olamayacağına göre, tamamen devletten bağımsız bir ekonomi de olamaz bence. Eğer olursa işte vahşi kapitalizmin sonucu. Dünya çöküyor. Aslında biz niye mi hala krizi hissedemedik. Hala devlet elinde ekonomik değerlerimiz olduğundan belki de. Devlet eliyle işletildikleri için kapitalist bir yaklaşımla piyasa oluşturmuyorlar ve bu da belki de ayakta kalmayı sağlıyor. Benim diyeceğim. Marx dediyse bu işte gerçeklik payı yüksektir bu işi biliyordu adam. 
|
Normal
