Toplumların uzun çağlardan beri birinci rolü erkeğe verdiklerini, erkeğin girişimcilik, atılganlık, işinde ve toplumsal yaşamda becerili, başarılı, önde ve egemen olma yükümlülüğü taşıdığını kaydeden uzmanlar, erkeklerin yaşlansa da topluma karşı sorumluluklarından kopamadıklarını anlattı. Uzmanlar, yaşlanan erkeklerde ruhsal bozukluklara yol açan ya da neden sayılan etkenlerin başında iş yitimi, eş ve arkadaş yitimleri, sağlık sorunları, ekonomik sorunlar, göç olaylarının ilk sıralarda geldiğini söyledi.
Erkekler üzüntülerini dışa vuramıyor
Aile yakınlarını ve arkadaşlarını kaybetmenin yaşlı erkeğe yoğun olarak, bir yandan kendi ölümünü anımsatıp, onu ürküttüğüne işaret eden uzmanlar, erkeklerden yasını ve kederini dışa vurmamasının beklendiğini ifade etti. Uzmanlar, yasını dışa vurabilen erkeklerin boşluk, yalnızlık, mutsuzluk duygularıyla daha kolay baş edebildiklerine de dikkati çekti
İş hayatı yaşamın merkezi değildir
Yaşlanan erkeğin emekliliğe karşı tutumunu toplumdaki emeklilik imajı belirliyor. İşlerini yaşamlarının merkezi sayan erkekler, yaşlanma ve emeklilik döneminde ciddi bunalımlar ve ruhsal çöküntüler yaşıyor. Kadınların iş hayatına girmelerinin giderek artmasıyla, erkeklerin ev ve aile sorumluluğunu üstlenmek durumunda kalmaları, eşler arasında hizmet eşitliği sağlıyor. Yaşlanan erkekte, yaşlanan kadına oranla anlamlı bulunmuş psikiyatrik epidemioloji verileri özetlendiğinde, özkıyım (intihar) ilerleyen yaşa koşut bir artış gösteriyor.