#1
|
|||
|
|||
Doğru Tedavi ile ciltteki izlerden Kurtulun
Kabusunuz ciltteki izler…
Uzm.Dr.Sinan İbiş [email protected] Hayat boyu taşımak zorunda kaldığımız, sonradan oluşan izler, cildimizin yüzeyinde kötü görünüme neden olmakta. Birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen bu izleri; yaşamımızda sıklıkla gördüğümüz yanıklar, kazalar, ameliyatlar, hastalıkla veya intihar gibi başlıklarda tanımlayabilmek mümkün. Her ne sebeple olursa olsun, bu hasarlardan sonra cilt, kendi kendini kısmen de olsa onarmakta ve nebde adı verilen normal deriden biraz daha sert, rengi biraz daha açık, yeni bir dokuyu oluşturmakta. Yeni oluşan bu dokular, uzun yıllar içerisinde de kendi kendine küçülme gösterebilir, ancak bu süre genellikle insanların sabırları için tahammül edilemeyecek kadar uzundur ve kendi kendine olan küçülme miktarı genellikle tatminkar değildir. Sıkça karşılaşılan ve sonradan oluşan cilt izleri, hayatımızın gerek sosyal yönünü, gerek yaşamsal psikolojimizi olumsuz yönde etkilemekte. İzleri nedeniyle birçok insan işe alınamayabiliyor veya bu izlerini saklamak zorunda kalan insanların gerek sosyal, gerek evlilik hayatlarında sorunlar oluşabiliyor. Bizi mutsuz eden bu izlerin özellikle kazalara, acil ameliyatlara, hastalıklara ve yanıklara bağlı olanları kontrolümüz dışında meydana gelirken; estetik ameliyatlar veya sezeryanla doğuma bağlı izler ise genellikle tercihlerimiz doğrultusunda beklenmedik izleri doğurmakta. İzler ilk oluştuklarında genellikle cilt yüzeyinden kabarık, normal cilde göre biraz daha sert kıvamlı ve rengi biraz daha kırmızı olmakta. Haftalar içerisinde ise izleri oluşturan nedbe dokusunda hafif bir küçülme ve büzülme ile birlikte, renginde açılma, kıvamında ise biraz daha sertleşme oluşmakta. Bu izler sadece kozmetik ve estetik görüntümüzü olumsuz yönde etkilemekle kalmaz, yerleştikleri bölgeye göre yaşamsal olumsuzlukları doğurabilirler. Örneğin apandisit ameliyatlarından sonra sağ bacakta şişlik, selülit problemlerinde artış, sezeryan ameliyatlarından sonra bacaklarda yağlanma, şişlik ve kılcal damarlarda artış görülebilmekte. Kalça ve omuz bölgesindeki izlerde ise kol ve bacak hareketlerinde kısıtlanma ya da göğüs bölgesindeki geniş izlerde soluk almada zorlanma görülebilir. Ayrıca izleri olan insanların, kilo aldıklarında, iz bölgelerinde ileri derecede şekil bozuklukları ortaya çıkabilir. Ciltte oluşan hasarlardan sonra en erken sürede yapılabilecek cilt tedavisi, oluşan izin en az seviyede fark edilebilir olmasını sağlayabilir. İzlerin tamamen yok edilmesi mümkün olmamakla birlikte, izler için doğru zamanda yapılan doğru tedaviler ile izler, dikkati çekmeyecek ölçüde görülebilir seviyelere kadar küçültülebilir, neden oldukları yaşamsal kısıtlamalar ortadan kaldırılabilir. İz tedavilerine başlamak için kişinin yaşı önemli değildir. Genç insanların hücrelerinin kendilerini daha kolay ve hızlı yenileyebildikleri düşünülecek olursa, kişi ne kadar genç ise iz tedavisine vereceği cevap, o derece hızlı ve iyi düzeyde olacaktır. |