|
|
#1
30 November 2008, 13:22
|
|||
|
|||
Cinsellikte önyargılarınızdan kurtulun
Cinsellikte iki tarafın da öncelikle sevmeyi, birbirini anlamayı ve birbirine yürekten sarılabilmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Konuşmak, ruhsal doyuma ulaşıp birbirini tanıyabilmek büyük önem taşıyor. Evliliğin de cinsel ilişkinin de temeli gerçekte bu öze dayanıyor. Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzm. Dr. Oğuz Tan ve Uzm. Psk. Çiğdem Demirsoy'un verdiği bilgilere göre; yorgunluk, stres, hamile kalma korkusu, ilişkinin yaşandığı ortam, cinselliğin nasıl yaşanacağı, cinselliğin evlilik dışı yaşanması gibi faktörler
Negatif Tepkilerden Kaçının Kişide konsantrasyon güçlüğü olduğunda cinsel sorunlar yaşanıyor. Çünkü cinsel ilişki; heyecan, istek, uyarılma ve boşalma- rahatlama dönemi olarak gerçekleşir. Kişide eğer odaklanma güçlüğü varsa, kişinin ya da uyarılma düzeyi yüksek kişilerin dikkati dağılıyor ve o zaman zevk kesintiye uğruyor, dolayısıyla orgazm olamıyorlar. Suçluluk, utanç duyguları, eşin tepkileri, sorun karşısında suçlama, utandırma olumsuz etkiliyor. Kadın sorunu çözmek istiyor ama negatif tepkiler daha da travmatize ediyor, çözümün üzerine gitme isteğini kaybediyor ve cinsel uyarana karşı cinsel tepki verme şeklinde gelişiyor olay. Bu nedenle biz, öncelikle tedavide yanlış, eksik öğrenmeleri düzeltiyoruz Erkek Kendini Sorumlu Hissediyor Erkekler en fazla erken boşalma sorunu ile başvuruyorlar. Organ boyu sorunu da performans anksiyetesi sonucudur. Kadını tatmin etmek zorunda olan taraf olarak erkek görülüyor. Kadının hazzından erkek kendini sorumlu görüyor. Bununla ilgili erkeğin de yaşadığı ve çözemediği ciddi sorunlar var. Aslında burada hatalı bilgi var. Cinsel sorunlara bakınca, cinsel birleşme olayına odaklanıyor insanlar ve sadece ona takılıyorlar. Cinsel ilişkinin iki organın birleşmesi olduğu sanılıyor ama öyle değildir. Aksine iki insanın yakınlaşmasıdır cinsel ilişki. 
|
Normal
