#1
|
|||
|
|||
Ramazan'da cinsel terapi eğitimi olur mu?
Ramazan'da cinsel terapi eğitimi olur mu?
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği'nin (CİSED) 13-14 Eylül tarihleri arasında Ankara'da yapacağı Cinsel Terapi Eğitimi hekimleri ikiye böldü. Bazı hekimler eğitimin Ramazan'da yapılmasını doğru bulmadıklarını söylerken, karşı görüşteki hekimler ise bilimsel bir eğitim için zamanın önemli olmadığını düşünüyor. CİSED tarafından gerçekleştirilen yoğunlaştırılmış kısa süreli cinsel terapi eğitimi, cinsel tedavilerle ilgilenen ruh sağlığı profesyonelleri için bir taban oluşturmak amacıyla düzenleniyor. Evlilik ve çift terapisi, kişilik terapisi tekniklerinin cinsel terapide birlikte nasıl uygulandığının gösterildiği eğitimlerde davranışsal, bilişsel, dinamik ve varoluşsal terapi teknikerinin cinsel işlev bozukluklarında nasıl kullanıldığı vaka örnekleriyle gösterilecek. CİSED'in Ankara'daki merkezinde yapılacak eğitimin Ramazan ayına denk gelmesi bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Eğitime katılmak isteyen hekimlerin bazıları Ramazan ayında cinsel terapi eğitimi verilmesini doğru bulmazken, diğer gruptaki hekimler bu görüşe katılmıyor. 'Ramazan'da cinsel terapi eğitimi olur mu?' tartışması psikolog ve cinsel terapistlerin üye olduğu mail grubuna da yansıdı. 'Ruh Sağlığı Profesyonelleri' isimli mail grubunu yöneticisi psikolog Bahar Evliyagil, meslektaşlarından bu yönde gelen eleştiri mahiyetteki değerlendirmeler üzerine bir yazı kaleme aldı. Cinselliğin Türkiye'de hala bir tabu olduğunu, cinsellikte topluma hakim olan abartılmış ayıp, yasak ve günah kavramlarının, kişinin nikahlı eşiyle yaşadığı normal cinsel ilişkileri bile gölge altına alabildiğini savunan Evliyagil, "Bunun en güzel örneklerinden biri Ramazan ayında yaşanan cinsellik ve cinsel terapi eğitimi verilmesi tartışmalarıdır. Ramazan ayında cinsellik çok yanlış bir şekilde, sanki bir suç, bir günah ya da çok kötü bir eylemmiş gibi algılanabiliyor. Hangi ayda olursa olsun, bir insan yanlış yapıp sonuçlarına katlanıp, acı çekerse; eşiyle sağlıklı bir şekilde cinsel ilişkiye girdiğinde de o kadar rahatlar ve keyif alır. Ayrıca her zaman bir ruh sağlığı profesyoneli her konuda eğitim alabilir, cinsel terapi eğitimi de alabilir" diye konuştu. Cinsel dengenin bozulmasıyla sadece cinsel hayatın değil, toplumsal yapımızı bir arada tutan saygı, güven ve en önemlisi sevgi kavramının da etkilendiğini ifade eden Evliyagil, iyi dengelenmiş bir ilişkinin, hiç kimsenin ruhsal, düşünsel, duygusal veya cinsel olarak diğerine hükmetmediği bir ilişki olduğunun altını çizdi. Psikolog Bahar Evliyagil, şöyle devam etti: "Ancak, günümüzde herhangi bir çift için cinselliği dengeli bir şekilde ifade etmek ve yaşamak çok zordur. Bu durum sevgisiz, saygısız ve birbirine güvenmeyen bir toplum haline gelmemizin de bir sonucudur. Ruh sağlığı profesyoneli olarak ilişkilerimizin sevme ve denge durumundayken, cinselliğimizin sevgi dolu ve dengeli olacağına inanıyoruz. Ramazan ayının sevgiyle, huzurla, güvenle, yardımlaşmayla ve şefkatle Türk insanını ihtiyaç duyduğu bu alanlarda desteklemesini ve cinsel hayatlarında dengeli bir alana taşımasını bekliyoruz. Birlik ve dayanışmanın pekiştiği, insanlarımızı birbirine daha çok yakınlaştıran, günlük kaygı ve sıkıntılardan uzaklaştıran, yardımlaşmaların arttığı, barış, kardeşlik ve hoşgörünün yaşanmasına vesile olan Ramazan ayı; geleceğe olan güvenimizi tazeleyen çok özel günlerdir. Ramazan ayı cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırmak için bir fırsat olabilir. Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması gereken Ramazan ayında cinselliği yasaklamak yerine, cinsel eğitim almakla ilgili tartışmalara girmek yerine, gönüller ve beyinler arındırılarak huzurlu ve dengeli bir ruh hali yaratılmaya çalışılmalıdır." Cinsel terapi nedir? Cinsel işlev bozukluklarından dolayı bozulan ruhsal dengeyi sağlamak, yeniden cinsel eğitim vermek, düşünce ve duygu alış-verişi kurmak, çiftlerin veya bireylerin kendilerini tanımalarını sağlamak, cinsel çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere "cinsel terapi" deniliyor. Danışan ve terapist arasında karşılıklı ilişki ve iletişimi kullanan bir takım uygulamaları içeren cinsel terapide dolaylı olarak cinsellikte iyilik sağlamaya çalışılır ve çiftlerin yatakta performans seyircisi değil oyuncu olmaları sağlanır. Cinsel terapi programı, cinsellik alanında kendini geliştirmiş, eğitim almış ve vaka tecrübesi olan sağlık profesyonelleri tarafından uygulanabilir. Cinsel terapide öncelikle cinsel işlev bozukluklarının intrapsişik bir çatışmadan mı kaynaklandığı, yoksa kişiler arasındaki bir çatışmanın etkisiyle mi oluştuğu araştırılır. Çünkü cinsel işlev bozuklukları sosyo-kültürel baskılar, cinsellikle ilgili bilgi eksikliği, önemli bir psikiyatrik hastalığın bir sonucu, çarpıtılmış ve olumsuz düşüncelerimiz veya basit bir stres durumundan kaynaklanabilir. Cinsel terapi süreci danışanların cinsel sorunlarını ve bunların temelinde yatan kişisel deneyleri anlamalarını, kendi sorunlarının kaynağına inmelerini ve bu şekilde kendi kendilerine yardımcı olmalarını sağlar. Cinsel terapiye ihtiyacı olanlar genellikle çocukluk döneminde kişilik gelişiminde aksaklıklar yaşayan ve erişkin dönemde de içlerinde bu izleri taşıyan kişilerdir. Cinsel terapiye baş vuran çiftlerde davranışçı ve bilişsel psikoterapi, çift terapisi ya da evlilik terapisi teknikleri birlikte kullanılmalıdır. Bu sayede en yüksek başarıya ulaşılır. Cinsel terapiye başlamadan önce danışanlara çok yönlü multidisipliner bir muayene, tetkik ve değerlendirme yapılmalıdır. Cinsel soruna yol açan faktörler tespit edildikten sonra çifte cinsel terapi uygulanabiliyor, nefes ve gevşeme egzersizleri öğretiliyor. Kadın ya da erkeğin iç dünyasında bastırılmış olan ruhsal çatışmalar ön planda ise tıbbi tedaviyle birlikte yoğun bireysel psikoterapi öneriliyor. 08.09.2008 Kaynak : İHA |