#1
|
|||
|
|||
Seks Mİ AŞk Mi ?
SEKS Mİ AŞK MI ?
Kendinize bir sorun bakalim: Seks ve sevgi birbirinden ayri düşünülebilir mi? Aslinda düşünülebilir. Filmlerde ve romanlarda bu tür örneklerle sikça karşilaşmiyor muyuz? Gerçek hayatta da durum pek farkli değil. Ancak, kadin için seks ''sevişmek'' anlaminda çoğu zaman. Çünkü o, duygularini, yüreğini sunuyor erkeğine. Öte yandan, erkeklerin büyük bir bölümü için ''sevişmek''le ''seks'' eş anlamda değil. Ya da öyle ama biz kadinlara bunu anlatmayi beceremiyorlar! Onlarin duygu ve düşüncelerini ifade etme konusundaki basiretsizliğini biliyoruz zaten, hanimlar! Peki, nereye gitti o eski adam? Peki ya, "Bu adam her anlamda benimle birlikte, ama ya sevgisi?" dediğiniz de oluyor, kabul edelim şimdi! ''Cicim dönemi'' pek kisa İşte o tadina doyum olmayan dönemden söz ediyoruz. Nasil da gözünüzün içine bakardi; el üstünde tutardi sizi, değil mi? Seksin ardindan sirtini dönerek gaz çikartarak horlamaya başlamaz, size simsiki sarilir ve bikip usanmadan ''seni seviyorum'' derdi. Şimdiki manzara ise pek iç açici değil cinsel birlikteliğin ardindan - tabii kisa süreli ve ön sevişmenin beş dakika ile sinirli kaldiği bir birleşme - tek söz etmeksizin derin bir uykuya daliyor. Ertesi sabah da, tabii ki tepsiyle size kahvaltinizi getirmiyor ya da sizi öperek uyandirmiyor. Artik şöyle cümleler kuruyor: "Beyaz gömleğimi ütüledin mi?", "Bugün dünya kadar işim var", "Bu akşam ne yemek yapacaksin?"... Peki, nereye gitti o eski adam? İlişkilerde de ayni şarki söyleniyor. Evliliklerde vaziyet bundan ibaret. Ya ilişkiler? Eh, onlarda da durum pek farkli sayilmaz: Kadin zamanla erkeğin ya bir ''erkek arkadaşi'', ya ''annesi'', ya da aliştiği ''herhangi bir şey'' haline geliyor. Erkek bir gün "Ben özgür ilişkiden yanayim, ikimiz de kendi hayatimizi yaşayalim" diyebiliyor. Tabii bunun Türkçesi "Evet güzelim, romantik yatak odasi günleri geride kaldi. Sen de buna alişsan iyi olur". Sonuç itibariyle, erkek milleti için seks - tatmin edici olmak kaydiyla - oldukça önemli. Ve bunun yaninda ille de sevgi olmasi gerekmiyor. Ama bu ilginç tür, sevmediği halde kadin tarafindan yine de sevilmeyi bekliyor, siz ne derseniz deyin! Suçlusu hormonlar İşin kara mizah yönünü yeterince irdeledik, isterseniz bilimsel boyutuna da kisaca göz atalim. Nedenlerden birini cinsellik hormonu oluşturuyor. Yapilan araştirmalar, cinsellik hormonlarinin erkeklerde kadinlara oranla çok daha güçlü olduğunu ortaya koyuyor. Bu yüzden seks, erkeklerin bedeninde ve düşüncelerinde önemli bir rol oynuyor. Erkekler cinsel istekleri olmadiği zaman çocuk sahibi olmak istemiyorlar. Buna karşilik bir kadin sadece çocuk sahibi olabilmek için zevk almasa bile sevişebiliyor. Erkeklerin cinsellik hormonlarinin yüksek dozda olmasi beraberinde önemli bir sorunu getiriyor: Sekse bağimli olmak. Yapilan bir araştirmada 20 - 40 yaşlari arasindaki yüz kadin ve erkek birkaç haftalik seks perhizine alinmiş. Kadinlar ve erkekler her gün ayri ayri teste tabii tutulmuş. Kadin grubu matematik - konsantrasyon aliştirmalarina ve mantik testlerine her zaman ayni başarida yanit vermiş. Toplumun etkisi büyük Tabii erkeklerin seks ile sevgiyi ayirmalarindan sadece hormonlar sorumlu değil. Toplumun yetiştirme tarzi da erkeklerin sekse olan düşkünlüklerinde önemli bir etkeni oluşturuyor. Ülkemizde kadinlar ilişkilerini genellikle saklama gereği duyarken, erkeklerin partneri yanindayken bile bir başka kadina bakmasi normal karşilaniyor. Tabii bunlar erkeklerin yetiştirilme tarzindan kaynaklaniyor. Entelektüeller ise sekse farkli yönden bakabiliyor. Onlar genelde duygusal yakinlik hissetmedikleri bir bayanla cinsellik yaşamayi tercih etmiyor. Cinsel uyarimlari farkli Kadin ve erkeğin cinselliğe farkli yaklaşimda bulunmasinin nedeni, erkek ve kadinin cinsel uyarilmalarindaki farkliliklar. Erkekler görsel ya da refleks uyarilariyla cinsel istek duyabiliyor. Dolayisiyla sevişmek için duyguya gereksinimleri yok. Buna karşilik kadinda uyarilma önce beyinde başliyor. Ancak, kadinin uyarilmasi çok daha güç gerçekleşiyor. Cinsel uyarilar dönemi bittikten sonra her iki cinsiyette de oto kontrol kalkiyor. Uzmanlar, ''her iki cins'' ibaresinden eminler mi acaba? Kadin da artik cinselliğini düşünmeye başliyor. Artik günümüzde bazi kadinlarin cinsel yaşama olan bakişlari ve beklentileri de değişti. Ekonomik özgürlüğünü kazanan kadinlar evlilik yaşantisindan ziyade partneriyle belli bir dönem yaşamayi tercih ediyor. Duygusal bağlanti olmadan da cinsel yaşantiyi tercih edebiliyorlar. Annecim annecim, baksana! Kadinlar aşk ile sevgi arasinda bir bağlanti görüyor, çünkü onlar ayni zamanda bir anne yüreğine sahip. Cinsel bir organ olan göğüs, ayni zamanda bebekleri de besliyor. Yani, yumuşak duygular ve uyarilma birbirinden ayrilmiyor. Vajina ise cinsel bir organ olduğu gibi ayni zamanda bebeğin yaşama merhaba dediği bir yol. Yani, kadinda cinsel uyarilmayla sevginin birbiriyle iç içe olduğu görülüyor. Bu nedenle kadin cinsel ilişkide bulunurken partnerini ayni zamanda bebeğinin babasi gibi görüyor. Erkeğin ona kendini verdiğini tam hissetmesi için duygusalliğa ihtiyaç duyuyor. Ancak bir erkeğin buna ihtiyaci yok. Ve bu yüzden erkek kendini özgür hissetmek için para karşiliği cinsel ilişkide bile bulunabiliyor. ekolay.net |