#1
|
|||
|
|||
Günde 200 kez orgazm acı verir
İNSAN GÜNDE 200 KEZ ORGAZM OLABİLİR
Hiperseksüaliteyi, ‘günün herhangi bir saatinde ve herhangi bir yerde orgazm olmak’ olarak tanımlayan Doç. İncesu, bir insanın günde 200 kez orgazma ulaşabileceğini belirtti. İncesu, “Bir insanın günde 200 kez orgazm olması mümkündür. Hatta sabaha kadar orgazm olan hastalar biliyorum ama bu keyifli değil, son derece sinir bozucu ve acı verici bir durumdur. Sabaha kadar bu şekilde devam eden bir tablo zaten keyifli olamaz. Bu vakalarda örneğin araba kullanırken, merdiven çıkarken ya da markette alışveriş yaparken orgazm başlayabilir” dedi. İncesu şöyle devam etti: “Sözkonusu hasta antidepresan ilaçlar kullanmış ve depresyonu geçmiş, ancak hastada kalıcı bir lezyon oluşmuş. Bütün bunlar herhangi kalıcı bir lezyona bağlı olmaksızın da gelişebilecek bir durumdur. Günde 200 kez orgazm patolojik bir durumdur. Bu tür patolojik durumlar çok nadir olgular olarak yaşanır, nadir olgular olarak kongrelerde sunulur, çok tanımlanmış, herkesin kabul ettiği bir ölçütte sendrom diyebileceğimiz bir hastalık grubu değildir.” CİNSEL İSTEK HİPERSEKSÜALİTE İLE KARIŞTIRILIYOR “Birçok kişide aşırı cinsel istek olabilir, bu hiperseksüalite demek değildir. Bu durum insanların cinselliği çok fazla istemesiyle karıştırılır. Ancak Sarah Carmen gibi hastaların durumu patolojik düzeydeki hiperseksüalite olarak tanımlanabilir. Zaten cinsel istekte çok fazla norm da yoktur; ‘şu kadar istemek normaldir, bundan daha fazlası patolojiktir’ denilemez ancak İngiltere’deki örneği hiperseksüalite olarak nitelendirmek mümkündür.” HİPERSEKSÜALİTENİN STANDART TEDAVİSİ YOK Doç. İncesu, beyindeki kalıcı lezyonlardan sonra oluşabilen hiperseksüalitenin nasıl ortaya çıktığının henüz belirlenemediğini de ifade etti. İncesu, “Manik depresif, epilepsinin bazı formları, kişilik bozuklukları ve bazı ilaçların yan etkileri hiperseksüalitenin gelişmesinde rol oynayabilir. Ayrıca tümör, operasyonlar, kaza ve çarpmalardan sonra da gelişebilir. Ancak hastalığın nasıl meydana geldiği, yani mekanizması tam olarak bilinmiyor. Beyinde hangi hasar oluyor ve bu hasar beyni nasıl etkiliyor, tıp bilimi buna henüz cevap bulamadı. Bu tür vakalar çok nadir olduğu için standart bir tedavi de geliştirilemedi. Bu tip sendromlar genellikle beyindeki kalıcı hasarlara bağlı olduğu için zaten değiştirilecek bir durum pek olmuyor” dedi. |